Özal tartışmasına son nokta
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm raporuyla ilgili açıklama yapan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, raporda tramvatik bir tesirle zehirlendiğine dair delilin bulunmadığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavclığı, Turgut Özal'ın naaşında Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı inceleme sonrası verdiği rapora ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, "Özal'ın travmatik bir tesir ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, 17/04/1993 öncesine ait tıbbi belgelerde akut veya kronik toksik madde maruziyetine bağlı klinik ve laboratuvar bulgusunun tanımlanmadığı, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yapılan muayene ve yeniden canlandırma işlemleri sonucunda düzenlenen tıbbi belgelerinde zehirlenme lehine değerlendirilebilecek patognomonik (zehirlenmeye spesifik) klinik ve laboratuvar bulgusunun tespit edilemediği, Radyoaktif madde maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı" belirtildi.
Turgut Özal'ın kesin ölüm nedeninin saptanamadığının kaydedildiği açıklama şöyle:
"Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 17. 04.1993 tarihinde ölümüyle ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında, 18.09.2012 tarihinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığına soruşturma sırasında elde edilen tıbbi doküman, belgeler ile diğer delillerin bir örneği 02/10/2012 tarihindeki defi kabir neticesi yapılacak olan otopsi işleminden elde edilen deliller dikkate alınarak, kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için yazılan müzekkerimize Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Birinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve cumhuriyet başsavcılığımıza gönderilen 5-12 2012 tarih 4416-C karar nolu 382 sayfadan ibaret raporun sonuç bölümünde özetle:
Türkiye Cumhuriyeti 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın;
1-Travmatik bir tesir ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı
2-17/04/1993 öncesine ait tıbbi belgelerde akut veya kronik toksik madde maruziyetine bağlı klinik ve laboratuvar bulgusunun tanımlanmadığı
3-Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde yapılan muayene ve yeniden canlandırma işlemleri sonucunda düzenlenen tıbbi belgelerinde zehirlenme lehine değerlendirilebilecek patognomonik (zehirlenmeye spesifik) klinik ve laboratuvar bulgusunun tespit edilemediği
4- Radyoaktif madde maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı
5-Anıt mezarda yapılan tetkik ve defi kabir işlemi sırasında mezar ve mezar çevresinden otopsiden elde edilen örneklerin yapılan analiz ve bulgularının incelenmesinde; otopsi örneklerinde saptanan DDE düzeylerinin normal popülasyonda, 1976-1996 yıllarında saptanan adipoz yağ doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan port mortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği DDE 'DDT'nin metobiliti olan' maruziyetiyle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı
6-Otopsi örneklerinde saptanan ağır metal kadmiyum düzeylerinin Türkiye'de normal popülasyonda saptanan doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan port mortem doku düzeyleriyle uyum gösterdiği bu nedenle ağır metal kadmiyum dahil maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı
7-Tüm tıbbi belgeler ve incelemeler ışığında TC 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 5/2/1993 tarihinde The Methodist Hastanesi'nde yapılan muayene ve tetkiklerin değerlendirilmesinde kardiyolojik risk profilinin düşük olduğu ancak ani kardiyak ölümün hiçbir zaman dışlanamayacağı, tıbbi antesedani ve ölüm olayının meydana gelişiyle ilgili anlatımlar öncelikle ani bir kardiyak ölümü düşündürmekteyse de ölüm sonrası otopsi işlemi uygulanmamış ve iç organlarına vücut sıvılarında gerekli makroskobik, mikroskobik, mikrobiyolojik, serolojik, toksikolojik, incelemeler yapılmamış olduğundan mevcut bilgi ve bulgularla kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oybirliği ile mütaala edildiğinin bildirildiği.
Yukarıda açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumu raporunda hemen sonrasında gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gereken kan, idrar ve doku örnekleri gibi metaryaller alınarak incelemeleri yapılmamış olması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporu diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek, muktezaya bağlanacağı kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı
22 Kasım 2024 cuma namazı vakti saat kaçta? Diyanet İstanbul, Ankara, İzmir cuma saati, öğle ezanı vakti
Ağaca çarpan otomobil ikiye bölündü, sürücü olay yerinde can verdi
'Turuncu' uyarı verilmişti: Sağanak yağış olumsuz etkiledi... İşyerleri sular altında!
SON DAKİKA... 18 gün sonra cansız bedeni bulunmuştu! Rojin Kabaiş'in babası: Otopsi raporunda 'suda boğulma' yok!