Orgeneral Başbuğ'dan Arınç'a yanıt geldi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiasıyla ilgili olarak, "Kendimizi yargı yerine koymak istemiyoruz. Biz yorum yapmadık sadece gerçek açıklamaları yaptık. Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibarıyla buna ilave edeceğimiz başka herhangi birşey yok" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü Anma Töreni'nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Orgeneral Başbuğ, bir gazetecinin, terörle mücadelede gelinen son noktanın tatmin edici olup olmadığını sorması ve atılan bir dizi adım olduğunu hatırlatması üzerine, "Şu anda içinde bulunulan durumları hep beraber izliyoruz. Biz belki biraz daha detaylı olarak izliyoruz" diye konuştu.
Bu konuya ilişkin görüşleri daha önce de ifade ettiklerini, Trabzon'daki konuşmasında da bu konulara değindiğini dile getiren Orgeneral Başbuğ, Türk halkının sağduyulu olduğunu belirtti.
Provokasyon uyarısı
Orgeneral Başbuğ, "Bizim en büyük gücümüz bu. Her zaman ifade ediyoruz... Halkımızı, milletimizi provoke etmek isteyenler, çatışma ortamına çekmek isteyenler olabilir. Bu konuda her şeyden evvel sağduyulu hareket etmemiz lazım. İnsanlarımız provokatif olaylara girmemeli ama toplumumuzun bütün kesimlerinin de karşılıklı provokasyona neden olacak hareketlerden de kaçınması lazım" diye konuştu.
Arınç'a suikast girişimi iddiası
Bir gazetecinin, "Bu konuma Türk Silahlı Kuvvetleri de sokuluyor son tartışmalarda... Bazı olaylar suikast girişimi midir? Değil midir? Ordu mu yapmıştır? gibi tartışmalar yaşadık, biliyorsunuz. Bu konuda bir değerlendirmeniz olabilir mi? Örneğin, Sayın Arınç bile 'Bu tevil yollu ikrardır' dedi" şeklindeki sözleri üzerine Orgeneral Başbuğ, "Yine medya olarak illa bizi tartışma içine çekeceksiniz. O konuda hiçbir yorum yapmam" dedi.
Bu konuya ilişkin yaptıkları basın açıklamasının çok net olduğunu dile getiren Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:
"Bazılarına göre kapalı olabilir. Olmayabilir. O açıklamamızda zaten hiçbir yorumumuz yoktu. Bana deyin ki, 'Şurada bir yorumunuz var'. Hepsi gerçek şeylerden alınarak, daha doğrusu bize gelen resmi bilgilerden biz sadece kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık. Belki bazı suallere cevap verememiş olabiliriz. Netice olarak bugün itibarıyla buna ilave edeceğimiz başka herhangi birşey yok. Yeri geldiği zaman belki tamamlayıcı bilgiler verme durumumuz olabilir."
"En zor dönem..."
Orgeneral Başbuğ, bir gazetecinin İsmet İnönü'nün Genelkurmay Başkanlığı dönemi ile şu andaki Genelkurmay Başkanlığı dönemi arasında zorluklar açısından ne tür farklılıklar olduğunun sorulması üzerine, İnönü'nün çok zor şartlarda Genelkurmay Başkanlığı yaptığını belirtti.
Her görevin şartlara göre zor dönemleri bulunduğunu söyleyen Orgeneral Başbuğ, "Bizzat o grevi yapmıyorsanız, yaşamadan değerlendirme yapmak çok yanlış. 'En zor dönem benim dönemim' diyemezsiniz. Siz o dönemi yaşadınız mı? Neticede birebir yaşayan, o anda o görevi birebir yapan kişi çok farklı. Tabii olayın bütün boyutlarını bilemez, bilmeyebilir. Dolayısıyla her dönemin farklı şartları olabilir, farklı koşulları olabilir. Her dönemin elbette zorluğu var " diye konuştu.
"Bu dönemin zorluğu asimetrik bir zorluk mu?" sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, "Yok ben öyle birşeye girmiyorum" yanıtını verdi.
Orgeneral Başbuğ, İnönü döneminin zorluklarıyla şu andakinin mukayese edilemeyeceğini söyledi. Bir gazetecinin, "Zor bir dönemden geçiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bakımından tartışmalar oluyor. Son olayda açıklama yaptınız, görevle ilgili olarak. Başbakan Yardımcısı Arınç da pek inandırıcı bulmadığını söyledi" şeklindeki ifadeleri üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:
"İsterseniz girmeyelim. O konularda şu anda değerlendirme yapmamın doğru olmadığını düşünüyorum. Biz zaten Genelkurmay Başkanlığı'nın o konuya ilişkin görüş değil, bakın biz orada görüş vermedik. Bizim yaptığımız açıklama Çarşamba günü belki size göre biraz geç olmuş olabilir, ama onun da değerlendirmesini biraz bize bırakın. Siz de bazı şartları bilmiyorsunuz, bazı durumları bilmiyorsunuz. Biz o yaptığımız açıklamada bir yorum yapmadık. Bir değerlendirme yapmadık. Sadece elimizde olan gerçek bilgileri kamuoyu ile paylaştık. O konuda bugün itibarıyla söylememiz gerekeni ben söylediğimiz kanaatindeyim. Bugün itibarıyla ekleyeceğim herhangi birşey yok. Bekleyeceğiz orada da ifade ettiğim gibi."
"Çok detaylara giriliyor"
Türkiye'nin çok önemli sorunları bulunduğuna dikkati çeken Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:
"Bazen enerjimizi farklı alanlara mı harcıyoruz? Bunu demekle, 'Bu olayı görmeyelim, bu olay önemsizdir. Bu olayın üzerinde medya durmasın' kesinlikle öyle birşey ifade etmemiz söz konusu değil. Bu olay vardır. Olay tabii ki medya tarafından işlenecektir. Yoksa kimsenin kalkıp da 'Medya olarak bu olayı işlemeyin' demeye ne hakkı var ne hukuku var. Orada da ifade ettiğimiz gibi çok detaylara giriliyor.
Çok yorumlar, değerlendirmelere giriliyor. Bu kapsamda bu olaya baktığımız zaman, 'Acaba Türkiye enerjisinin büyük bölümünü bu konulara mı harcıyor? Tabii bunu sormakta yarar var, ama tekrar yanlış anlaşılmasın bu da bir olaydır, elbette üzerinde durulması lazım. O ayrı bir konu, ama çok harcıyoruz bazen enerjimizi. Ben öyle düşünüyorum. Tabii sizin için bu konu elbette birinci konu. Medya haklıdır, güncel konulara öncelik, önem veriyor, ama bizim önceliğimizle sizin önceliğiniz aynı değil."
"Sizin önceliğinizde ne var efendim?" sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, "Bir bakarsanız çok daha farklı konular var" dedi.
"Ne medyayı ne de kamuoyunu tatmin etmek kolay"
Kamuoyunu medya vasıtasıyla bilgilendirmenin önemine işaret eden Orgeneral Başbuğ, bu görevi daha iyi yapabilmek için çaba gösterdiklerini söyledi.
Orgeneral Başbuğ, "Ama bu konuda ne medyayı, ne kamuoyunu yüzde yüz tatmin etmek çok kolay, ama burada önemli olan şu; karşılıklı iyi niyet var mı? Yok mu? Karşılıklı iyi niyetin olması lazım. Artık sizler bizi tanıyorsunuz, bizler sizi tanıyoruz. Genelkurmay, Silahlı Kuvvetler olarak, kamuoyunun bilgilendirilmesinin, medyanın öneminin, medya ile ilişkilerin Silahlı Kuvvetler açısından ne kadar önemli olduğunun bilinci içerisindeyiz" diye konuştu.
Bu konudaki beklentileri yüzde yüz karşılamalarının çok zor olduğunu dile getiren Orgeneral Başbuğ, güvenlik kurumu olmalarının kendilerini bazı noktalarda zorladığını söyledi.
Medyanın kamu görevi yaptığını ifade eden Orgeneral Başbuğ, bazı nedenlerden dolayı kamuoyunun beklentilerini zamanında karşılayamadıklarını belirterek, "Konuya önem vermemek veya konuyu görmemek yada konuya duyarsızlık anlamında alınmasın" dedi.
Bir gazetecinin "Ortak olarak kamuoyunda şöyle bir yargı da oluştu; acaba Sayın Genelkurmay Başkanı, Sayın Başbakan Yardımcısı, Sayın Başbakan kamuoyuna açıklama yapmadan önce kendi aralarında bilgi alışverişi yaptılar mı? Eğer yapmadılarsa bu kurumlar arası bir diyalog eksikliğidir gibi sorular yaygınlaştı. Böyle bir bilgi alışverişi oldu mu?" sorusu üzerine, Orgeneral Başbuğ, "Bugün itibarıyla açıklamaya ilave edilecek herhangi bir husus yok, ama zamanı geldiğinde konuya ilişkin bazı tamamlayıcı açıklamalarımız olabilir, ama bugün itibarıyla uygun değil. İleride gerekirse tabii ki konuya ilişkin bilgileri biz de verebiliriz" diye konuştu.
"Bu olayı asimetrik psikolojik savaşın bir yansıması olarak mı görüyorsunuz? Yoksa bunu ondan farklı bir yere mi koymak gerekiyor" sorusuna, Orgeneral Başbuğ, "Yaptığımız açıklamada diyoruz ki bu konuda biz yorum, değerlendirme yapmak istemiyoruz. Kendimizi yargı yerine koyarak bugün itibarıyla kesin hüküm vermek istemiyoruz. Zamana ihtiyacımız var" yanıtını verdi.
"Ümitliyim"
Yüksek Askeri Şura'da da asimetrik psikolojik savaşla ilgili bilgi verildiğinin hatırlatılması ve "O konudaki rahatsızlığınızın azalması yönünde bir gelişme var mı?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Orgeneral Başbuğ, orada Başbakan Erdoğan'a bilgi verdiklerini belirterek, "Ümitliyim ve önemli olduğunu değerlendiriyorum. Çünkü gerçekten ciddi bir sorundur. Ümitliyim" dedi.
Hiçbir zaman karamsarlığa, ümitsizliğe düşen bir yapısı olmadığı vurgulayan Orgeneral Başbuğ, sorumluluk taşıyan makamlarda bulunan kişilerin karamsarlık, ümitsizlik ve çaresizlik içinde olmaya hakları olmadığını söyledi.
Orgeneral Başbuğ, "Sorunlar olacak, ama bu sorunlara çözümler bulmak için buralarda bulunuyorsunuz. Dolayısıyla bir sorumluluğunuz var. Hiçbir zaman karamsarlık, çaresizlik ve ümitsizlik yok. Sorunlar vardır ama bu sorunların elbette çözüleceğine ve azalacağına dair ümidi koruyorum. Ümitliyim" dedi.
Bir gazetecinin "Rahatsızız, demiştiniz. 'Bu rahatsızlık azaldı, yerini umuda mi bıraktı' demek doğru olur" şeklindeki ifadesi üzerine Orgeneral Başbuğ, sorunların devam edebileceğini ve bir günde ortadan kalkacağını düşünmemek gerektiğini belirtti.
Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:
"Elbette sorunlar olacaktır. Bu sorun biter başka sorunlar başlar. Bir noktada yöneticilik nedir? Sorunları çözmek için siz oradasınız. Neticede sorunların tipi, karakteri değişebilir, ama sizin göreviniz, size kanunlarla verilen sorunlar çerçevesinde bu sorunların çözümüne gayret göstermenizdir. Hiçbir zaman ümitsizliğe, karamsarlığa, çaresizliğe yer yok. Hayatta yok."
Orgeneral Başbuğ, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in açıklamaları ile ilgili görüşünün sorulması üzerine de, "Bu konuya girmeyeyim" dedi.
Arınç dün bir açıklama yapmıştı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dün, Genelkurmay Başkanlığı'nın kendisine yönelik suikast iddiaları hakkındaki açıklaması için, "Asker kabul ediyor, ancak amacım farklı diyor" yorumunu yapmıştı.
Ankara'da iki askeri personel, 19 Aralık'ta, Bülent Arınç'ın evinin bulunduğu sokakta, şüphe üzerine yakalanmış daha sonra serbest bırakılmıştı. Olay günlerdir Türkiye'nin gündeminde.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Üşümeye hazır olun! Marmara’da hava sıcaklıkları 10 ila 12 derece azalacak
Son Dakika Haberleri... Rusya’da Yakalanan Berat Can Gökdemir’in Türkiye’ye İadesi Talep Edildi
SON DAKİKA... "Türkiye altında kalabilir" deyip uyardı: 7.2 büyüklüğünde deprem bekliyoruz
Bursa'da yarın okullar tatil mi 22 Kasım 2024? Valilikten açıklama geldi mi?
İstanbul'da lodos: Dev dalgalar oluştu, Kalamış Sahili göle döndü