Ölümle yaşam arasındaki tarım işçileri
Binlerce kilometre yol katediyorlar. Aylarca evlerinden uzak kalıyorlar. Yaşadıkları yer çadırları haline geliyor çünkü evlerine bazen 6 ay bazense 8 ay sonra dönebiliyorlar. (Hazırlayan: Serdar Korucu /CNNTurk.com - Fotoğraflar: Servet Dilber 2014 / Hayata Destek Derneği)
Haberin Devamı
/

/

Tarım işçilerinin yaşamı her seferinde bir felaketle hatırlanıyor. Son olarak Isparta’daki felaket gibi.
Haberin Devamı
/

Onların problemleri Türkiye’nin belki de en az gündeme gelenlerden. O nedenle kırgınlar aslında: “Ölmediğimiz sürece bizi hatırlayan yok. Hatırlansak da unutuluyoruz kısa zamanda, sorunumuzu çözen yok”
/

Halbuki onlar emekleri ile hepimizin hayatının içinde. Çayımızdaki şeker, soframızdaki soğan-domates, kıyafetimizdeki pamuk da onların ürünü.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kadın, erkek, çocuk, yaşlı. Hepsinin yükü, hepsinin problemi ayrı. Yüzlerindeki bakış da aynı, amaçları da. Tek istedikleri hayatta kalmak.
/

Sabah erken saatlerde, daha şafak sökmeden tarlalara gitmek için yola koyuluyorlar. Traktörlerin romörkörlerindeki yolculuklarının ardından yazları kızgın güneşin, sonbaharda serin rüzgarın altında hiç durmadan çalışıyorlar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Memleketlerinde aldıkları borçlarla yaşıyorlar. Aylarca çalışmaları da bunun için. Eğer borçlarını kapatmazlarsa gelecek sene parasız kalacaklar. Bu döngü onları ömür boyu takip ediyor.
/

Erkekler tarladan döndüklerinde başlıyorlar evin hesabını tutmaya. Bir araya gelip, mesailerini, topladıkları mahsulün miktarını, toplayacaklarını ve dayıbaşına vereceklerini hesaplıyorlar. Onlar kafa kafaya verirken kadınların omuzlarına evin yükü kalıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Anneler bir yandan tarlada ailenin her bireyi gibi çalışmak zorunda. Çadırlarına döndüklerinde de evi çekip çevirmeye. Yani çift mesai işliyor onların hayatında.
/

Doğum sancıları tarlada gelmiş çoğunun. Doğumları da bir çadırda. Ebe olmayan bir yaşlı kadın yardımcı oluyor genç kadınlara. Ancak hikaye burada bitmiyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Çocuklarını kucaklarına alıp tarlanın yolunu tutuyorlar. Çünkü doğurdukları çocuklara bakmanın sorumluluğu da onların omuzlarında.
/

Anneler küçük çocuklarını çadırlara bırakıyorlar, “Allah’a teslim ediyoruz, yapacak bir şey yok” diyorlar. Akılları çadırlarda, bedenleri tarlada. İçlerinde vicdan azabı ile mecburiyet duygusu birbirine karışıyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kadınların erkeklerle aralarında görünür olmayan bir sınır var. Her ne kadar tarlada omuz omuza çalışsalar da çadırlarına döndüklerinde o çizgi geri dönüyor.
/

Kadınlar birbirinden güç alıp tüm zorlukların üstesinden beraber gelmeye çalışıyorlar. Bulaşığı da, yemeği de, temizliği de birlikte yapıyorlar.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Gece erken başlıyor tarlada. Hava karardığında sofralar kuruluyor. Sonra çaylar demleniyor, sohbet ediliyor. Ancak erken yatıyorlar. Ne de olsa yarın sabah yine erken kalkacaklar.
/

Tarladaki yetişkinlerin neredeyse tümü çocukken başlamış bu işe. Yani nesillerdir tarım işçiliği yapıyorlar. Bu nedenle “çocuk işçiliği” tarlaların “olağan”ı olarak kabul ediliyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Anne babalar çocuklarına özenle işin “inceliklerini” öğretiyorlar. Çünkü geleceklerini bu işe bağlıyorlar.
/

Gençlerse hayallerinden bahsediyorlar her gördüklerine. Burayı “alın yazısı” olarak görmek istemiyorlar. Aralarından bazısı para biriktirip dershaneye gitmiş, üniversite kazanmış. Onlar tarlanın gururu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Her ne kadar mevcut yasalara göre 15 yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasak olsa da uygulama farklı. Tarlada 11 yaşındaki çocuklar bile tam yevmiye ile bir yetişkin gibi çalışıyor. Anlatımlarına göre buralara “denetleme” hiç uğramamış.
/

Çocuklar okula gidiyor gibi gözükseler de eğitim alamıyorlar. Aylarca okulun kapısından içeri giremedikleri için 5. sınıfa gidenleri bile okuma yazma bilmeyebiliyor. Bu nedenle okulu bırakanlar çoğunlukta.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Çocuklar tarım işçiliği sırasında okula gidemedikleri gibi anne babaları ile binlerce kilometre yol katediyorlar. Çoğu Urfalı. En sık takip ettikleri rota ise Ordu, Malatya, Yozgat, Nevşehir, Kayseri, Adana ve Hatay.
/

TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) 2012 verilerine göre Türkiye’de istihdam edilen çocuk sayısı 893.000’e ulaştı. Tarım işçisi olarak çalışan çocukların toplam çocuk işçi sayısına oranı %45.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Türkiye’de tarım sektöründe çalışan çocukların toplam sayısının 350.000-400.000 arasında olduğu belirtiliyor. Ancak bu rakamların güncel olmadığı, alanda büyük bir veri toplama sorunu olduğu ifade ediliyor.
/

Bu fotoğraflar Hayata Destek Derneği'nin mevsimlik tarımda çocuk işçiliğini önleme projesi olan “Bu is Çocuk Oyuncağı Değil” (www.buiscocukoyuncagidegil.com) kampanyasının saha araştırma sürecinde çekilmiştir.