O 2 günün hikayesi! Tam 103 yıl önce... Saat: 08.00
19 Mayıs 1973’te Hürriyet’in birinci sayfasında bir haber vardı: “Gazi’yi Samsun’a sandalımla ben çıkardım.” Hürriyet'ten Ateş Yalazan'ın yazısı...
Necmi Onur imzalı röportajda o tarihte 73 yaşında olan İsmail Yurtseven konuşuyordu. “Havuzlu İsmail” lakaplı Yurtsever, bahriyeliydi. Ancak mütarekeyle birlikte ordu dağıtılınca merkez iskelede sandalıyla çalışmaya başladı.
O yıllarda Samsun’da liman yoktu. İnsanlar, açıkta demirleyen gemilerden sandallarla kıyıya taşınıyordu. 17 Mayıs günü iki asker iskele kahyasına geldi: “İstanbul’dan askeri bir heyet geliyor. Onları gemiden iskeleye alacak iki iyi sandal hazırlayın.”
İki kürekli sandal hazırlandı. Biri Havuzlu İsmail’inkiydi. Tek bildikleri bir askeri heyetin geleceğiydi. Beklemeye başladılar. 18 Mayıs oldu, gelen giden yoktu. Gece oldu, yine haber yok.
‘ÇITA GİBİ, DİMDİK’
19 Mayıs sabaha karşı evlerine gitmeye karar verdikleri sırada denizi dürbünle kontrol eden liman memurları “Gemi geliyor” diye bağırdı. İsmail Yurtsever anlatıyor: “Deniz kaba dalgalı. Ortalık garip bir aydınlık içinde. Sandalları hazırlayıp zar zor vardık açıkta demirleyen vapurun yanına. Askeri heyet merdivenlerden sandallara indi.”
Necmi Onur’un, “Atatürk kimin sandalında?” sorusuna “Benim” yanıtını veriyor Yurtsever. Peki tanımadığı halde nasıl bildi Atatürk olduğunu?
“Sonradan tanıdık. Tanıyınca da onu sandalımda taşıdığımı anladım.”
Üç kişi kürek çekiyor, Yurtsever dümende. Ata’nın üstündeki kıyafeti tam hatırlamıyor Havuzlu İsmail. Ancak sonradan Samsun’da gördüğü zamanki kıyafetiyle aynı olduğunu söylüyor: “Sırtında geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpak vardı. Samsun’da kaldığı sürece hep aynı kıyafette gördüm onu.”
Mustafa Kemal’in görünüşünü ise “Çıta gibi, çıta. Dimdik ve sıhhatli” diye anlatıyor. Ve ekliyor: “Dünyanın en büyük adamını sandalımızla taşıdık da, haberimiz olmadı. Olur mu böyle iş diyeceksiniz. Oldu işte... Şans derler buna.”
Buraya kadar okuduklarınız İsmail Yurtsever’in anlatımı. Ancak Atatürk’ü sandalıyla kıyıya taşıdığını söyleyen biri daha vardı.
İNGİLİZ TORPİDOSU GELİYOR ACELE EDİN
Samsun’da sandalcılık yapan Mustafa Karakaş, 19 Mayıs 1919 sabahı Atatürk’ün, kendi sandalıyla Samsun’a çıktığını söylüyordu. Hıncal Uluç, bu hikâyeyi Sabah’taki köşesinde 19 Mayıs 2013’te yazdı.
Öyküyü anlatan Mustafa Karakaş’ın oğlu ve ressam Yaşar Çallı’nın kayınpederi Ruhi Karakaş’tı. Uluç’un yazısından iki gün sonra Karakaş’ın hikayesi Hürriyet’te de yer aldı. Hürriyet muhabiri Mustafa Küçük’e yaşananları anlatan Mustafa Karakaş’ın torunu Çiğdem Çallı’ydı. Karakaş’ın anlatımına göre İstanbul’dan bir paşanın heyetiyle birlikte Samsun’a geleceği haberi kentte hızla yayılmıştı. Daha sonra gelenin “Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa” olduğu duyuldu.
Atatürk’ü taşıyan Bandırma Vapuru’nun peşinde bir İngiliz torpidosu vardı. Vapur Samsun açıklarında gözüktüğünde karşılamak için hiçbir teknenin olmadığını gören Mustafa Karakaş, sandalıyla tek başına Bandırma Vapuru’na doğru hareket etti. Vapura vardığında, peşlerinde bir İngiliz torpidosu olduğunu ve acele etmelerini söyledi. Ve Mustafa Karakaş, Atatürk ve heyetini sandalıyla Samsun’a çıkardı. Atatürk “kara kaşlı bu genç adamı” yanaklarından öperek teşekkür etti.
‘EMRİNİZDEYİM PAŞAM’
Bundan 9 yıl sonra, 1928’de Cumhurbaşkanı Atatürk yeniden Samsun’daydı. Gemi yine açığa demirledi. Devlet erkanı Atatürk’ü karşılamak için gemiye gitti.
Ama Atatürk heyete “Karakaş nerede?” diye sordu. Kendisini kıyıya çıkaran sandalcıyı unutmamıştı. Atatürk’ü görmek için gelen Mustafa Kaptan, kalabalığın arasındaydı. “Emrinizdeyim paşam” diye atıldı. Atatürk, “Teknen burada mı?” diye sordu.
“Emrinizde” yanıtı üzerine “Ben sahile Karakaş’ın teknesiyle çıkacağım” dedi Atatürk.
Gemideki Cumhurbaşkanlığı forsu Mustafa Karakaş’ın teknesine asıldı ve Atatürk ikinci kez Samsun’a yine Mustafa Kaptan’ın sandalında çıktı. Bunlar da Mustafa Karakaş’ın ailesine aktardıkları.
HER İKİSİ DE O GÜN ORADAYDI
Atatürk’ün Samsun’a çıkışına ilişkin iki ayrı hikaye böyle. İsmail Yurtsever daha sonra kısa bir süre Samsun Belediye Başkanlığı da yaptı.
Araştırmacı Baki Sarısakal, Havuzlu İsmail’in, Atatürk’ü karşılayan Kurmay Binbaşı Mahmut Ekrem Bey’i sandalıyla Bandırma Vapuru’na taşıdığını anlatıyor. Ona göre Atatürk’ü karaya çıkaran ise Karakaş Mustafa.
Uzun yıllar hangi kayıkçının Atatürk’ü kıyıya taşıdığı tartışıldı. Her ikisi de Atatürk’ü taşıyanın kendisi olduğunu anlatıyor.
Bugün ikisinin de mezar taşlarında Atatürk’ü Samsun’a çıkaran kişi oldukları yazıyor.
Anlatılanlara bakılırsa ikisi de o gün Samsun’da iskeledeydi. Ve Bandırma Vapuru’na ikisi de gitti.
İki sandal, Atatürk’ün heyetindekileri Bandırma Vapuru’ndan kıyıya ulaştırdı. Ve Türkiye’nin istiklal mücadelesi o sabah başladı. Ne mutlu ki, Karakaş Mustafa ve Havuzlu İsmail o gün oradaydı.
Türkiye, bu iki ismi de unutmamalı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA! Yenidoğan çetesi davasında dizi replikli savunmaya isyan etti: BANA BAKIN SOYSUZLAR!
MSB uzman erbaş alımı başvuru tarihleri: Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı uzman erbaş alımı başvuru şartları nedir?
Heyelana uykuda yakalandı! "Odanın içine topraklar girmişti"
AVM'de köpek kavgası: Güvenlik görevlisinden 'enteresan' müdahale! | Son Haberler
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ MESAJLARI! Resimli, anlamlı Dünya Çocuk Hakları Günü sözleri, mesajı 2024