Nokta atışlarıyla yeni kabine notları

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumartesi akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı yeni kabine üyelerine dair notlarını bugünkü köşesinde kaleme aldı. İşte Ahmet Hakan'ın notları;Bakıyorum da herkes bunu merak ediyor. Hakan Fidanla bazı toplantılarda bir araya gelme fırsatı yakalamış bir gazeteci olarak söylüyorum: Ses tonu gayet iyi. Konuşması akıcı. Derdini gayet iyi anlatıyor. Birikimi yüksek. Rasyonel olandan milim sapmıyor. Akılcı bir yaklaşımı var. Yani büyük bir sürprizle karşılaşmayacaksınız. Eskiden kabineler açıklandığında şöyle tanımlar yapılırdı: Savaş kabinesi, restorasyon kabinesi falan. Ben bu kabine için barış ve icraat kabinesi diyorum. Bazı yönleriyle devamlılığı var bu kabinenin. Bazı yönleriyle ise eski kabineden tamamen kopuşa işaret ediyor. Süleyman Soylu, siyasetten gelen bir isim. Kendine özgü bir tarzı var. Kimliği, kişiliği, tarzı bakanlık yapma biçimine damga vurdu. Yerine kim gelirse gelsin Soylu tarzı bir İçişleri Bakanı olmazdı. Ali Yerlikayaya gelince... Yeni bir üslup, yeni bir stil, yeni bir yaklaşım getirecek bu bakanlığa. Belki felsefe aynı kalacak ama üslup bambaşka olacak. Mehmet Şimşekin verdiği ilk mesajlara baktığımızda Taktik maktik yok, bam bam bam dedim. Kontrolün tamamen kendisinde olduğunu hissettirdi yeni Maliye ve Hazine Bakanı. Kurala dayalı ve öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi hedefini koydu. Bu ilk mesajları şunu gösteriyor: Yeni kabinenin en çok konuşulan, en çok tartışılan, en çok takip edilen ismi Mehmet Şimşek olacak. Milletvekili adayı olmayacaklar, aflarını istediler, işlerine güçlerine bakacaklar denildiğinde ben buna pek ihtimal vermemiştim. Erdoğanın bu iki başarılı isimden kolay vazgeçmeyeceğini düşünüyordum. İki ismin bakanlık koltuklarını korumaları, benim açımdan sürpriz olmadı yani. Yaşar Güler Paşayı kişisel olarak hiç tanımıyorum. Yüz yüze gelmişliğimiz yok. Erdoğanın kendisine çok güvendiği söyleniyor. Hulusi Paşa ile yıllardır uyumlu çalışmış. TSKda sevilen bir komutanmış. Hulusi Paşanın ardından Yaşar Paşanın gelmesiyle birlikte bir gelenek mi oluşuyor acaba? Savunma Bakanlığı, paşaların bakanlığı mı olacak?