Nasuh Mahruki'nin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahruki, programda bahsettiği dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı olduğunu söyledi. Mahkeme Mahruki hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldırdı.
AKUT'un eski başkanı Nasuh Mahruki, "cumhurbaşkanına hakaret" ettiği gerekçesiyle 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın görülmesine başlandı. İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Nasuh Mahruki ve avukatı İsmail Yılmaz katıldı. Müşteki Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Şeyma Pehlivan duruşmada hazır bulundu. Motivasyon konuşmacısı ve aylık 10 bin lira gelirinin olduğunu belirten Nasuh Mahruki savunmasında "Program konuklarından Murat Özer'in 12 ada konusunda bu adaların Yunanistan'a verildiğine dair eski Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü ve kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü işaret edince ben müdahale ederek 12 adanın Lozan öncesi verildiğini ancak 17 adanın 2004-2006 yılları içerisinde Ak Parti hükümeti dönemi içerisinde Yunanlılara bırakıldığını söyledim" dedi.
"O tarihte Cumhurbaşkanı Sezer'di"
Bu işlemi gerçekleştirenlerin yargılanacağını söylediğini belirten Mahruki, "Bu işlemi gerçekleştiren dönemin tüm kamu görevlilerinin yani cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, ilgili vali ve başsavcılarının bu eylemden dolayı yani vatan toprağını terk etme nedeniyle vatana ihanetten yargılanacaklarını söyledim. Bunu da benden önce dile getiren emekli albay Ümit Yalın ve birçok köşe yazarı ve akademisyenin görüşleri ve anlatımları doğrultusunda aktarmak istedim. Ancak konuşmacı ben daha konuşamadan ajite edici bir yöntemle tartışma programını baltaladı. Kesinlikle o tarihteki eylem nedeniyle isnat edilen sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan değildir. Çünkü 2004-2006 tarihlerinde cumhurbaşkanımız kendisi değildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer idi. Benim dile getirmek istediğim konu 17 adanın Yunanlılara terk edilmiş olmasıydı. Sözlerimin içerisinde adaların terk edilmesine, sebep olanların yargılanacağını söylemek dışında herhangi bir hakaret söz konusu değildir. Bu konuyla ilgili yapılan isnatları kabul etmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanına yönelik hakaret veya tehdit anlamı çıkarılabilecek bir konuşma söz konusu değildir. Suç kastım da yoktur. gazetedeki kösemde de böyle bir hakaret kastımın olmadığını yanlış anlama olduğunu belirtmiş ve özür de dilemiştim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
Tanıklar dinlendi
Duruşmada tanık olarak dinlenen Ümit Özdağ, "Programı izlemedim. Daha sonra haberdar oldum. O programda sarf edilen sözler ve ileri sürülen görüşler tarafımca da meclis de de medyada da dile getirilmiştir. Bu adaların Yunanlılara bırakılmasına neden olanların yargılanması gerektiğini bende deklare etmiştim. Tüm siyasi ve askeri kadroların sorumlu olduğunu beyan etmiştim" dedi.
Tanık olarak dinlenen Milli Savunma Bakanlığı eski genel sekreteri emekli Albay Ümit Yalım ise “Programı izlemedim. Söz konusu edilen 17 ada meselesi tarafımca ortaya çıkarılmıştır. Ben 2008 yılında Genelkurmay Başkanlığında silahlı kuvvetler komuta ve harekat merkezi amiriydim. Lozan'da verilenler dışında olan 17 adanın 2004 yılı içerisinde Yunan Silahlı kuvvetleri tarafından işgal edildiği ve iskan başlatıldığını fark ettim. Bu durumu daha önce daire başkanım Şirin Ünal'a arz ettim. Bu hususu genel kurmay internet sitesine koyduk. Bir süre sonra daire başkanımız bu haber ve bilgiyi Dışişleri Bakanlığında bulunan Haydar Berk ile birlikte siteden çıkarttı. Bu adaların Yunanlılar tarafından isgal edildiğini ve dönemin siyasi ve askeri kadrolarının herhangi bir işlem yapmadıklarını ben ve birçok gazeteci dile getirmişti" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, Mahruki hakkındaki adli kontrol kararını kaldırarak, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca hazırlanan iddianamede, olay tarihinde AKUT Başkanı olan Nasuh Mahruki'nin katıldığı bir televizyon programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği belirtiliyor. Mahruki'nin "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Yangın tatbikatında Oscar'lık performans! Hastane çalışanları zor durumda kaldı
Son dakika haberi: Meteoroloji uzmanı hafta sonu için uyardı: Sağanak, sel, su baskını...
SON DAKİKA! Van'da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunmuştu: Rojin Kabaiş'in ölüm nedeni belli oldu
Etki ajanlığı nedir, ne demek? Etki ajanı kime denir?
Feci ölüm: Tamir ettiği asansörün altında kaldı | SON HABERLER