'Türk Jan Dark namı verildi'
Milli Mücadele'nin destansı kadınlarından biri ise o yaşlarda henüz küçük bir kız çocuğuydu. Nezahat, 9 yaşında iken annesi Hadiye Hanım'ı kaybetti. Babası Albay Hafız Halit Bey, 70. Alay Komutanı idi. Yiğit bir askerdi. Kızını bırakacak kimsesi yoktu. Küçük Nezahat, alayda babasının yanında savaş cephelerinde büyüdü. 12 yaşında iken düşmana kurşun atan cephede savaşan bir çocuk askerdi. Alayın Onbaşı Nezahat'ı idi. İlk Meclis'te Bursa milletvekili olarak görev yapan Operatör Emin Bay, 12 yaşındaki Nezahat'e İstiklal Madalyası verilmesi için sunduğu takririn izahatını şöyle yapar: "Nezahat Hanım denilen küçük hanım 8 yaşında öksüz kalmış. Babasının da başka kimsesi olmadığı için babasının kucağına düşmüş ve Harbi Umumi'de muhtelif cephelerde bu çocuk harp içinde büyümüştür. Hafız Halit Bey denilen zat da kıymetli bir komutanımızdır. Ne zaman bir neferin sarsıldığını görse hemen yanına koşar haydi beraber çarpışalım der onunla beraber çarpışır. İlk İstiklal Madalyası'nı verirsek kadirşinaslık gösteririz. Ha onu arz edeyim, bütün askerlerimiz Türk Jan Dark namını vermişlerdir." Kurtuluş Savaşı sırasında yaşı küçük olduğu gerekçesiyle Nezahat Hanım'a hiçbir zaman İstiklal Madalyası verilmedi. Sadece 1986'da TBMM Başkanı Necmettin Karaduman döneminde 78 yaşındayken takdir beratı aldı.
'Düşman geliyormuş' dediler yüreğim kalktı'
Prizenli olan Ayşe Hanım, Balkan Harbi sırasında eşini kaybetmiş ve Ege Bölgesi'ne göç etmişti. Sarışındı ve 55 yaşındaydı. Dört erkek bir kız beş çocuk anasıydı. İzmir'in Yunan ordusu tarafından işgali üzerine köy köy dolaşarak arkasına katacağı yüzlerce milis ile Yunan kuvvetlerine önemli darbeler indirecekti. Lütfi Arif'in Vakit Gazetesi'nde yayınlanan söyleşisinde Ayşe Çavuş, verdiği mücadeleyi şöyle anlatır: "Oğlum! 'Düşman İzmir'e girmiş, bizim tarafa geliyormuş' dediler. Yüreğim kalktı. Balkan Harbi'nde çekmiştik. Çocukları alarak Uşak'a doğru yollandık. Köy delikanlıları silahlanmıştı. Kendimde kuvvet hissettim. Çocuklarımı Uşak'a yolladım. Elime sopa alarak dilenci kıyafetiyle Aydın'a geçtik."