Milli Eğitim Şurası'nda kritik kararlar!
Antalya'da devam eden 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nda, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek liselerinde, 'Alkollü İçki ve Kokteyl Servisi' dersinin kaldırılmasına yönelik Eğitim Bir- Sen'in teklifi öğleden önce komisyonda reddedildi. Yeniden komisyon gündemine aldırılan konu tekrar oylandı ve bu kez kabul edildi. Eğitim- İş temsilcisi salonu terk etti. Eğitim- Sen ise usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla tutanak tuttu. Öte yandan Eğitim Bir-Sen'in zorunlu karma eğitimin kaldırılması ve Kürtçe'nin zorunlu ders olması önerisi ise gündeme alınmadan reddedildi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca Antalya'da 19'uncusu düzenlenen Milli Eğitim Şurası'nda bugün aynı konuyla ilgili iki farklı karara imza atıldı. Hükümete yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir-Sen, sabahki komisyon görüşmelerinde Anadolu Otelcilik ve Turizm ve Meslek liselerinde 'Alkollü İçki ve Kokteyl Servisi' dersinin kaldırılması veya seçmeli hale getirilmesi önerisini sundu. Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri grubu komisyonunda yapılan oylamada, öneri, 34 kabul oyuna karşın 36 ret oyu ile gündem dışı bırakıldı.Basın toplantısı sırasında kendisine gelen not üzerine önerilerinin reddedildiğini öğrenen Eğitim Bir- Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Alkollü içeceklerle ilgili önerge oy çokluğuyla reddedilmiş. Ben çocuklarımızın geleceği açısından sağlıklı bulmuyorum. İçki servisi yaptırılan çocuklar bizim çocuklarımız. Bunu reddedenler kendi çocuklarına içki servisi yaptırmak isterler mi, istemezler" dedi.Oylamanın yapıldığı komisyonda öneriye karşı çıkan Eğitim- İş Sendikası'nın temsilcisi Genel Eğitim Sekreteri Önder Yılmaz, dersin turizm liselerinden kaldırılmasına yaptıkları itirazı şöyle anlattı:
Ertuğrul Günay'dan Osmanlıca ve din eğitimi çıkışı
"ÇOCUKLARA ALKOL İÇME DERSİ VERİLMİYOR"
Orada çocuklara alkol içme dersi verilmiyor. Çalışacakları bir iş kolunda bu konuyla ilgili ne yapmaları gerektiği öğretiliyor. Bütün meslek liselerinde böyledir. Yani sağlık lisesinde 'bu bize zararlıdır' diye birşey olabilir mi? O zaman bir hemşire erkek hastaya da bakmayacak bir müddet sonra. Buradaki temel sıkıntı, bu öneriyi getiren arkadaşlar Anayasa'nın belirli maddelerine sığınarak bu çocukların bu konudaki mağduriyeti, alkolle ilişkilendirilmesinden bahsediyorlar. Açık liseler getirildi, çocuklar ucuz işgücü olarak piyasalara sürülüyor, buna herhangi bir şekilde karşı çıkmıyorlar. Özel okullarda öğrenci başına 3 bin lira yardım yapılıyor devlet okullarındaki fakir çocuklardan para topluyorlar, buna karşı çıkmıyorlar. Bu biraz popülist demogojik bir yaklaşım ama 2 oy farkla reddedildi.
"YENİDEN TEKLİF EDİLİNCE TARTIŞMA ÇIKTI
Komisyon toplantısının öğleden sonraki ilk bölümünde konu yeniden gündeme alınarak, oylamaya sunuldu. Reddedilen bu önerinin yeniden gündeme getirilmesi ve oylamaya sunulmasına Eğitim İş ve Eğitim Sen sendikalarının temsilcileri büyük tepki gösterdi. Eğitim İş Eğitim Sekreteri Önder Yılmaz salonu terketti. Eğitim Sen temsilcileri ise usulsüz uygulama olduğu gerekçesiyle tutanak tuttu. Eğitim Bir Sen'in dersin kaldırılmasına yönelik önerisi bu kez yapılan oylamada oy çokluğuyla kabul edildi.
'KOMİSYON MEŞRULUĞUNU YİTİRDİ'
Eğitim Sen temsilcilerinin Divan Başkanlığı'na sunduğu tutanak şöyle:"Komisyonda şura yönetmeliği gereği görüşülmüş, oylanmış ve bu suretle karara bağlanmış bir konunun tekrar gündeme alınarak oylanması ve kararın bu biçimde değiştirilmesi şura işleyişine aykırıdır. Bu bağlamda turizm otelcilik ve meslek liselerinde içki servisi dersinin kaldırılması usulsüz bir biçimde yapılmıştır. Bu usulsüzlüğü kabul etmiyoruz. Komisyon Başkanı taraflı davranarak Eğitim Bir Sen Sendikası'nın önerilerine pozitif ayrımcılık yapmakta, Eğitim Sen temsilcisine ise ayrımcı tavır takınmaktadır. Bu durum komisyonun aldığı kararların meşruluğunu yitirdiği anlamına gelmektedir.
"TOPLANTI SALONUNU TERKETTİ
Öğleden önce reddedilen 'Alkollü İçki ve Kokteyl Servisi' dersinin kaldırılması konusunun öğleden sonra tekrar gündeme gelmesine dönük Divan Başkanlığı'na bir baskı yapıldığını belirten Eğitim İş Eğitim Sekreteri Önder Yılmaz, şöyle konuştu:"Divan başkanının da bunu getirmesinde çok gönüllü olmadığı yüz ifadesinden beli oluyordu. Hayır oyu verenler bile tekrar el kaldırdılar. Burada çok açık bir şey var. Yetkili sendika olan adı yandaş sendikaya çıkan Eğitim Bir Sen'in kendi taleplerini burada uygulayabilmek için her tülü cambazlığı yaptığını görüyoruz. Burada koca koca profesör olmuş öğretim programlarını hazırlayan insanların bu işe alet olacak kadar kendilerini zayıflattıklarını görüyoruz. Yüksek sesli tartışmalarda oldu ne yazık ki. Fakat burada şuranın yapılandırılması, yapılmasından önce bir anlayış gerçekleştirilmiş ve hangi kararların alınabileceğine yönelik önceden bir yazı-çizi oluşturulmuş. Biz yalnızca burada el kaldır indir şeklinde görev yapıyoruz. Biz zaten bu şuradan pek umutlu değildik. Ama bu kadar da iş kör gözün parmağına olacak şekilde biçimlenmemeliydi. Buna itirazımızı yüksek sesle dile getirdik. Yarın Genel Kurul'a katılacağız. Orada da fikirlerimizi ifade edeceğiz.
"USULSÜZ BİR UYGULAMA
Eğitim Sen Genel Başkanı Kahraman Karaca ise şöyle konuştu:"Öğretim programları ve haftalık ders çizelgeleri toplantısında bugün garip şeyler oluyor. Biraz önce sendikamızı temsilen arkadaşımız bir tutanak tutmak zorunda kaldı. Öğleden önce görüşülen ve bir biçimde reddedilen bir önerge vardı. Ama anlayamadığımız bir şekilde komisyon başkanının yanlı tutumuyla Eğitim Bir Sen temsilcileri tarafından yeniden gündeme getirildi ve kabul edildi. Bu usulsüz bir uygulamadır. Çünkü reddedilen yada kabul edilen konularla ilgili yeniden bir değerlendirme yapılamaz. Biz bunu yarın Genel Kurul'a götüreceğiz. Bu komisyonun zaten bütün çalışmaları tartışmalı sürüyordu. Bugün verdikleri bu kararla bu tartışma boyutunun ne kadar haklı bir kez daha ortaya çıktı.
"SENDİKA ÖNERİSİNİ SAVUNDU
Öneri sahibi Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, Alkollü İçki ve Kokteyl Servisi dersinin müfredattan çıkarılması talebinin kabul edilmesiyle Milli Eğitim Bakanlığı'nın suç işlemekten kurtarıldığını savundu. Yalçın, şöyle konuştu:"Anayasa'ya ters bir durumdu. Anayasa 18 yaşın altındaki çocukların korunmasını ifade ederken, okullarda 18 yaşın altındaki çocuklara bu ders veriliyor. Öğleden önce getirdiğimiz teklif lehte savunmalara imkan verilmediği için salonda aleyhte konuşmak isteyenlere peşpeşe söz hakkı verildiğinden ve ısrarla, inatla bu konuda açıklamaya ihtiyaç var dememize rağmen fırsat verilmeden oylandı ve reddedildi. Fakat daha sonra konunun kanunen de bir suç olduğu yönünde ikinci bir önerinin yeralması dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı'nın şu anda alkollü içki servisinin 18 yaşın altındakilere verilebilmesi için bir kanun gerekli olduğundan dolayı yeniden gelen öneri tekrar müzakereye açıldı ve bu süreçte konu hakkında yapılan konuşmalar bizim önerimizi destekler nitelikteydi ve Milli Eğitim Bakanlığı suç işlemekten kurtarılmış oldu ve bu ders müfredattan çıkarılmış oldu."
ZORUNLU KARMA EĞİTİMİN KALDIRILMASI GÜNDEME ALINMADAN REDDEDİLDİ
Antalya'daki 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nda Eğitim Bir- Sen'in tüm okullarda karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması, kız- erkek ayrı sınıf ve okullar oluşturulması yönündeki önerisi, komisyon başkanı tarafından gündeme alınmadan reddedildi. Kürtçenin zorunlu ders olması önerisi de komisyonda kabul edilmedi.
19'uncu Milli Eğitim Şurası'nda Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri Komisyonu'nda iki önemli konu daha görüşülerek karara bağlandı. Eğitim Bir- Sen'in günlerdir büyük tartışmalara neden olan tüm okullarda karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması, kız- erkek ayrı sınıflar ve okulların oluşturulması yönündeki teklifi, komisyon başkanı tarafından talebe rağmen gündeme alınmadan reddedildi. Öneri sahibi Eğitim Bir- Sen'in salondaki temsilcileri karma eğitim mecburiyetinin kaldırılmasına yönelik önerilerinin gündem dışı bırakılmasını, salonu terk ederek protesto etti.
KOMİSYONA TEPKİ
Salonu terk eden Eğitim Bir- Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, 28 Şubat'ın getirdiği ruh ve psikolojik ortamla okulların tamamında karma eğitim zorunluluğu getirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu, dünyanın tam tersine hareket etmekti. Biz burada karma eğitim kaldırılsın demiyoruz. Şu anda kamuoyunda bir manipülasyon yapılıyor. Bu manipülasyonda özellikle 'Kızlar- erkekler ayrılacak, okulların tamamında harem- selamlık' cümleler kuruluyor. Bunlar kasıtlı manipülasyon cümlelerdir. Biz karma eğitim dayatması kaldırılsın, karma okullar da olsun, tek cinsiyetli kız ve erkek okulları da olsun, bu konuda veliye demokratik seçme hakkı sunulsun. Bu Türkiye açısından hakikaten bir garabet, çünkü AB ülkelerinin hiçbirinde böyle bir zorunluluk yok. Madde yansıtıldı, salon maddeyi okuttu. Biz konuya ilişkin gerekçemizi salonla paylaştık. Fakat daha sonra konu görüşülmeden salon başkanının irade beyan ederek silmesiyle gündemden çıkarıldı. Biz de Eğitim Bir- Sen olarak bu tavrı demokratik bulmadığımız için salonu terk ettik. İrade beyanında bu konu 'bu gündemin dışındadır. Bu komisyonun dışındadır' denildi. Halbuki bu konu tam da bu komisyonun, bu gündemin konusuydu. Dolayısıyla biz orada lise türlerini görüştük ama bizim konumuz konuşmaya değer bulunmayıp gündem dışı denilerek komisyondan çıkarıldı. Bu antidemokratik bir yaklaşım, bunu protesto ettik."
KÜRTÇENİN ZORUNLU DERS TEKLİFİ DE REDDEDİLDİ
Komisyonda Kürtçenin zorunlu ders olarak okutulması yönünde yapılan öneri de reddedildi. Komisyonda bireysel olarak yapıldığı öğrenilen tüm okullarda Kürtçenin zorunlu ders olarak okutulması önerisi, tartışmalara da neden oldu. Salonda Türk Eğitim- Sen temsilcisi öneriyi 'PKK'nın istekleriyle örtüşüyor' diyerek eleştirdi. Komisyonda öneri oylanmadan gündem dışı bırakıldı.
OKUL GİRİŞLERİNE TURNİKE GELİYOR
Antalya'daki 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nda Okul Güvenliği Grubu komisyonunda, okul güvenliğine ilişkin yeni kararlara imza atıldı. Kabul edilen maddeler arasında güvenli okullara mavi bayrak, öğrenci bilgilerinin emniyet ve sağlık kuruluşlarından alınması ve paylaşılması, disiplin yönetmeliğinde okuldan uzaklaştırma ve atma cezalarının yeniden getirilmesi bulunuyor.19'uncu Milli Eğitim Şurası'nın dört ana başlığından biri olan 'Okul Güvenliği' komisyonunda toplamda 50'ye yakın karar alındı. Bu kararlar arasında tepki çekenler de oldu. En dikkat çekici kararlardan biri, okul güvenliği için girişlere metal dedektör (x-ray cihazı), turnike, tuvaletlere sensör gibi uygulamaların getirilmesi oldu.
Bir başka karara göre ise öğrencilerin bilgileri emniyet ve sağlık kuruluşlarınca alınabilecek ve bu kuruluşlarla paylaşılabilecek. Yine ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde risk haritaları oluşturulacak. Güvenli okullara mavi bayrak takılacak. Bahçe duvarları yükseltilecek.Disiplin yönetmeliğinde cezalar daha da ağırlaştırılarak, okuldan uzaklaştırma ve atılma cezaları yeniden uygulanmaya başlayacak. Riskli öğrenciler açık liseye yönlendirilecek. Sendikal etkinlikler okul ve ders saatleri içinde yapılamayacak. Bu kararları öğrencinin nefes alabileceği her deliğin kapatılması olarak değerlendiren Eğitim Sen şura üyesi Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Adnan Gümüş, "Kışladan daha ağır, hatta istihbarat teşkilatlarından daha ağır birtakım tedbir ve önlemler önerildi ve kabul edildi. Bunlar kişi hak ve hürriyetlerine aykırı" dedi.
Risk grubu ile birtakım öğrencilerin daha başından potansiyel suçlu ilan edileceğini belirten Prof.Dr. Adnan Gümüş, örneğin Çankaya'daki bir okuldan genelkurmay başkanından milletvekillerine, başbakandan bakanlara kadar öğrenci bilgilerinin emniyet ve sağlık kuruluşlarından alınabileceği ve bunlarla paylaşılabileceğini ve bunların hepsinin fişleme olacağını söyledi.Ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde analizler ve veri tabanı oluşturulmasına yönelik risk haritalarının oluşturulmasının daha da kötü olduğunu belirten Prof.Dr. Gümüş, "Bu bölgesel önyargıların, ayrımcılıkların öne çıkarılması demektir. Çok sıkıntılı, bütün hak ve özgürlüklere, insan haklarına aykırı olduğu gibi pratik karşılığı da bunun son derece toplumu yarıcı, bölücü, düşmanlaştırıcı bir süreci beraberinde getirir" dedi.
Mavi bayrak uygulamasında, öğrencilerin en yakın okula MEB tarafından yerleştirildiği yönünde eleştiri getiren Prof.Dr. Gümüş, önyargılar altında, birtakım damgalar, etiketlemeler altında okulların ortaya çıkacağını belirterek, "Bunların hepsi bizim kamu okulu değil mi?" dedi. Tüm bunların yanında makul şüphenin daha hafif kalacağını belirten Prof. Dr. Gümüş, "Her türlü duruma her an hazırız. Şöyle bir psikoloji; Öğrenci saldırıyor, sokak saldırıya hazır, öğrenci saldırıya hazır. Okul ve öğretmenler her türlü donanımıyla, silahıyla bekliyor ki her an cephe savaşına girilecek. Böyle bir toplum modeli olmaz. Sokak okulun, okul da sokağın düşmanı değil" dedi.
Öğretmenlere yıpranma payı geliyor
Hrant Dink'in "fiş" inde ne yazıyor?
Çalışan anneye ayda bin lira çocuk yardımı
Abdullah Gül'e "Kayıp trilyon"da takipsizlik kararı
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?