MGK kararı açıklandı: Olağanüstü Hal ilan edildi
MGK ve Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için anayasanın 120. maddesi uyarınca tüm Türkiye'de 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından tek gündem maddesiyle toplanan Milli Güvenlik Kurulu'nun toplantısı 4 saat 40 dakika sürdü.
Herkes açıklama beklerken, Beştepe'de bir toplantı daha başladı, bu kez Bakanlar Kurulu bir araya geldi.
Bu iki toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat kürsüye çıktı ve Türkiye genelinde 3 aylığına olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan toplantıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı ve İngilizce, Fransızca, Arapça'ya da çevrilerek yayımlanan açıklama özetle şöyle:
"MGK üyeleri olarak yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonunda, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için ülkemizde Anayasa'nın 120. maddesi uyarınca olağanüstü hal ilan edilmesini hükümete tavsiye etme kararı aldık.
"3 ay süreyle OHAL ilan edildi"
Bakanlar Kurulu da bu tavsiye doğrultusunda Türkiye'de 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesini kararlaştırdı.
Bilindiği gibi Anayasamızın 120. maddesi, ülkede demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketleri olması durumunda, OHAL ilan edilmesine imkan sağlıyor.
OHAL ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızıl şekilde atabilmektir.
"Hukuka ve özgürlüklere karşı değildir"
Bu uygulama kesinlikle, demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir. Tam tersine bu değerleri koruma ve güçlendirme amacına yöneliktir. Yaşadığımız darbe girişimi Türkiye'de kimlerin canları pahasına demokrasinin ve hukuk devletinin yanında olduğunu, kimlerin de diktatörlük peşinde olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Hükümetimiz, siyasi partilerimiz, STK'larımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emir-komuta kademesi ve elbette en önemlisi milletimiz, tercihinin daima demokrasiden yana olduğunu göstermiştir.
Bu vesileyle, 15 Temmuz gecesinden itibaren meydanları, sokakları doldurarak devletinin ve hükümetinin yanında olduğunu haykıran tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Partisi, siyasi fikri, inancı ne olursa olsun, tankların karşısında dikilen her bir vatandaşım benim gözümde Mehmet Akif'in ifade ettiği gibi 'İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür, imansız olan paslı yürek sinede yüktür'. Onlar gerçekten o imanlarıyla o tankların karşısında durdular ve şehadete koştuklarını haykırdılar.
Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü binalarında görev yapanlar başta olmak üzere, darbe girişiminde bulunanların ağır saldırıları altında kalmalarına rağmen bir an olsun tereddüt göstermeden görevlerinin başına koşan, mücadele eden polislerimizin fedakarlıkları her türlü takdirin üzerindedir.
"Tüm medya kuruluşlarımıza ve STK'larımıza da şükranlarımı sunuyorum"
TSK bünyesinde darbe girişimlerine karşı kararlı bir duruş sergileyen, bu uğurda şehit olan, yaralanan askerlerimizin sağlam duruşlarını da milletimiz asla unutmayacak ve onları sürekli hayırla yad edecektir.
Valiliklerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere, darbe girişimin haber aldıkları andan itibaren tüm imkanlarıyla tüm güçleriyle devletlerinin ve milletinin yanında yer alan kurumlarımızın yöneticilerini de tebrik ediyorum. Aynı şekilde darbe teşebbüsü karşısında millet iradesinin yanında saf tutan tüm medya kuruluşlarımıza ve STK'larımıza da şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye tarihinin en güçlü devlet-millet birlikteliğini 15 Temmuz darbe girişimi karşısında ortaya koymuştur. Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler konusunda hiçbir vatandaşımızın, hiçbir kurumun en küçük bir endişesi olmasın. Hükümetimizin ilan ettiği OHAL bu değerleri onlara yönelik saldırılardan koruma amacı gütmektedir. Asli hedef budur. Ülkemizin yaşadığı tehditle mukayese edilemeyecek derecede küçük terör olayları karşısında benzer tedbirler alan Avrupa ülkelerine seslerini çıkartmayanların Türkiye'yi eleştirmeye kesinlikle hakları yoktur.
Aldığımız bu kararı eleştirme kesinlikle hakları yoktur. Önce onlar kendilerine baksınlar. Biz kimseden ihsan istemiyoruz. Sadece gölge edilmesin yeter. Bu millet kendi kaderini belirlemeye muktedirdir. Bunu herkes böyle bilsin.
"Çekinceleri, tereddütleri olmamalıdır"
OHAL ilanının sadece ve sadece ülkemizin karşı karşıya bulunduğu terör tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınmasına, demokrasinin, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin korunmasına yönelik bir tedbir olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum.
Özellikle ekonominin yurt içindeki ve yurt dışındaki unsurlarının OHAL uygulaması konusunda en küçük bir olumsuz çekinceleri, tereddütleri olmamalıdır. S&P Türkiye'nin kredi notunu BB+'dan BB'ye, görünümünü de durağandan negatife indirmiş. Türkiye ile senin ne alakan var? Türkiye senin üyen değil. Daha önce de bunları yaptın. Biz dedik ki, 'Bizim senle alakamız yok' ve kestik ilişkiyi. Şu anda siyasi bir karar açıklıyor kendine göre. Yani 'Ben bunu açıklarsam acaba Türkiye'de yatırımlar durur mu?' S&P boşuna uğraşma. Bizimle hele hiç uğraşma. Aynı şeyleri bundan önce de yaptınız, tutmadı. Bizim kararlı bir şekilde yatırımlarımıza devam ettiğimiz göreceksin.
"Mali disiplinden asla taviz vermez ve yolumuza öyle devam ederiz"
Bu süreçte Türkiye, başta tasarrufların artırılması konusundaki teşvikler olmak üzere ekonomideki reformlarını kesintisiz sürdürecektir. Merkez Bankamız gayet güzel açıklamalarını yaptı. Bundan sonra da kararlı bir şekilde yürüyeceğine inanıyorum. Piyasada da herhangi bir likidite sıkıntısı söz konusu değil ve olmayacaktır da. Biz mali disiplinden asla taviz vermez ve yolumuza öyle devam ederiz.
MGK ve hemen ardından icra ettiğimiz Bakanlar Kurulu'nda aldığımız kararların hayırlı olmasını diliyorum. Milletime şunu söylüyorum: 'Eyvah, şimdi OHAL ilan edildi, yoksa bu süreçte artık valiler devreden çıkıp, bu süreçte silahlı kuvvetler mi yönetime el koyacak?'
"Bütün o virüsleri temizleme mücadelesini sürdüreceğiz"
Asla böyle bir şey söz konusu değil. Tam aksine valilerimiz yetkileri, iradeleri, bu süreç içerisinde daha da artacak. Ve silahlı kuvvetlerimiz, valilerimizin emrinde onların yönetiminde bu süreci sürdüreceklerdir. Ve bizler demokrasiden asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz, bunu da böyle biliniz. Silahlı kuvvetlerimiz de, kesinlikle hükümetinin emrindedir, hükümetiyle birlikte hareket etme noktasındadır. Ve Anayasamızın amir hükmü gereği, bu milletin seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı olarak, başkomutan olarak, bizler de askerimizle beraber, silahlı kuvvetlerimizin içerisindeki bütün o virüsleri temizleme mücadelesini sürdüreceğiz.
Diğer kurumlarımızda emniyette ve diğerlerinde bu tür virüsleri temizleme süreci devam ediyor. Kararlı bir şekild bu da devam edecek. Adeta bir kanser virüsü gibi vücüt metastaz oldu, bunu temizlemeye mecburuz ve bunu inşallah temizleyeceğiz. Ki milletimiz huzur bulsun, milletimiz geleceğe umutla bakmaya devam etsin. Ben milletime şunu hatırlatıyorum; sakın endişele kapılmayın. Hiçbir endişeye yer yok. Türkiye bu badireyi hamdolsun atlattı ve bundan sonra da yatırımlarıyla beraber bu süreci güçlenerek devam ettirecektir.
OHAL NEDİR?
Olağanüstü hâl, 27 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu kapsamında tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım ve "anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması" olarak nitelendirilen durumlardır.
Bu hâllerin bir veya birden fazlasının görülmesi durumunda cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.
Olağanüstü hâl (OHAL) , olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönleri ise yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.
MGK toplantısından açıklama yapılmadı
Darbe girişiminin ardından bugün ilk kez Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan kritik Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı 4 saat 40 dakika sürmüş ve toplantı sonunuda açıklama yapılmamıştı.
15 Temmuz darbe girişiminin konuşulduğu MGK toplantısı bitti
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, MGK Genel Sekreterliğinin toplantıya ilişkin yazılı açıklamasının Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, yapılacağını kaydetmişti.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Boşanma aşamasındaki eşini öldürmüştü: Kan donduran itiraf!
Son dakika... Dikkat! Tarih belli oldu... Birçok ilde etkili olacak: Lapa lapa kar geliyor!
SON DAKİKA! Sosyal Medya Fenomeni Neşe Özkan'ın Ameliyat Sonrası Şüpheli Ölümü: Ailesi Hastaneyi Suçluyor
SON DAKİKA! İstanbul Beylikdüzü'nde El Bombası Paniği
2024/2 MERKEZİ ATAMA KILAVUZU: KPSS 2024/2 merkezi atama başvuru tarihleri ne zaman?