Mescit tartışmalarının hedefindeki isim ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar'a suç duyurusu
Kampüsünde 2 cami ve 15 mescit bulunduğu belirtilen ODTÜ'de başlayan mescit tartışması ardından hedefe konulan Rektör Prof. Dr. Ahmet Acar'ın hakkında şimdi de üç öğrenci suç duyurusunda bulundu. Acar, "görevini gereği gibi yapmayarak hürriyeti tahdit, yaralama, tehdit, hakaret, dini ibadetlerin engellenmesi gibi suçların oluşumuna sebebiyet vermekle" suçlanıyor.
ODTÜ geçtiğimiz haftayı mescit tartışmalarıyla geçirdi, rektör Prof. Dr. Ahmet Acar da tartışmaların odağındaki hedef haline geldi. Kampüsünün değişik noktalarında 15 mescit ve 2 caminin bulunduğu ODTÜ'de son bir yıldır devam eden mescit tartışması geçen hafta olaylara neden oldu. İslamcı öğrencilerin mescidin yetersiz olduğunu öne sürerek yeni bir alan istemesine karşı çıkan öğrenciler de imza toplayarak inşaatı durdurmuşlardı. Ardından 22 Aralık'ta bir grup, iddiaya göre mescidde yer bulunmasına rağmen basketbol sahasında toplu halde namaz kıldı ve ardından da öğrenciler arasında olaylar yaşandı.
Nabi Avcı'dan ODTÜ yorumu: ''İlim yuvasıdır''
Kamuoyuna "namaz kılan öğrencilere saldırdılar" şeklinde yansıtılan olaylarda ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar hedef haline getirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Asım'ın Neslinden Bir Usta Recep Tayyip Erdoğan" adlı programda 26 Aralık'ta konuştu ve üniversite yönetimini suçladı, YÖK'ü göreve çağırdı ve "Cumhurbaşkanlığı makamı olarak takipçisi olacağız" dedi.
ODTÜ'den Binali Yıldırım'a cevap
Bu açıklamanın ardından YÖK'ün bir heyet oluşturarak inceleme başlattığı ODTÜ'deki olaylar bazı basın yayın kuruluşlarının gündeminin baş sırasına oturdu ve üniversite yönetimi dahil, öğrencilerin bir kesimi "din düşmanlığı" ile "namaz kılanlara saldırmakla" suçlandı. Çok farklı alanlarda faaliyet gösteren sayısız kuruluştan da kınama açıklamaları yapıldı.
YÖK Başkanı'ndan ODTÜ talimatı
ODTÜ'deki olaylara ilişkin kamera görüntülerinde tartaklandığı görülen öğrenci de bu arada basına konuştu. Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan haberde, o öğrencinin anlattıkları, kamuoyuna yansıyanlardan oldukça farklıydı. "Mescide giderken solcu öğrenciler tarafından tartaklandığı" ileri sürülen Fizik Bölümü Doktora Öğrenci ve ODTÜ'de Araştırma Görevlisi olan öğrencisi, kendisini tartaklayanların Saadet Partisi'nin gençlik kolu Anadolu Gençlik Derneği üyeleri olduğunu açıkladı. Bir afişi fotoğraflamak istediği için tartaklandığını paylaşan öğrenci, kendisinin de mescitte namaz kıldığını ve içeride yer bulunduğunu anlattı. Görüntülerdeki o öğrenci, "solcu öğrencilerin" saldırdığı iddiasına ilişkin de, "8 yıldır 8 Mevlid geçirmişiz bir şey olmamış şimdi mi olacak” ifadelerini kullandı.
Bu gelişmelerin ardından ODTÜ'de öğrenim gören 3 öğrenci, K.G, M.Y ve Ö.O, rektör hakkında suç duyurusunda bulundu. Öğrencilerin avukatı Samet Can Olgaç, şikayet dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdi.
Dilekçede, 19 Aralık 2015'te bireysel olarak namazlarını kılmak ve Ahmet Hamdi Akseki Camisi'nde sabah namazı programına katılmak isteyen şikayetçi öğrencilerin başka bir grubun hakaret ve tehditlerine maruz kaldıkları, darbedildikleri ileri sürüldü.
"ODTÜ'de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıldı, YÖK gereğini yapmalı"
Üniversite mescidine gitmek isteyen öğrencilere, 22 Aralık 2015'te de 40-50 kişilik bir grup tarafından saldırıldığı öne sürülen dilekçede, "ODTÜ'de daha önce depo olarak kullanılan ve mescide dönüştürülen alanın dolu olması nedeniyle kampüste bulunan basketbol sahasının kenarında seccadelerini serip namazlarını kılmaya çalışan öğrencilere saldıran grup, öğrencilerin önünde yer alan seccadeleri alıp öğrencileri itekleyerek namaz kılmalarını engellemişlerdir" denildi.
Lütfi Elvan, ODTÜ Rektörünü hedef aldı
Dilekçede, Yükseköğretim Kanunu'nun 13. maddesinde rektöre ilişkin, "üniversitenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma ve yayım faaliyetlerinin devlet kalkınma plan, ilke ve hedefleri doğrultusunda planlanıp yürütülmesinde, bilimsel ve idari gözetim ve denetimin yapılmasında ve bu görevlerin alt birimlere aktarılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında birinci derecede yetkili ve sorumludur" denildiğine dikkat çekildi.
"Üniversitenin genel denetim ve gözetiminden sorumlu rektör ve diğer yetkililerin, olaylar yaşanırken güvenlik önlemi almayarak birçok öğrencinin darbedilmesine, ibadet hürriyetlerinin kısıtlanmasına neden oldukları" belirtilen dilekçede, şu iddialar yer aldı:
"Olayların meydana geldiği sırada tek bir güvenlik elemanı dahi olaya müdahale etmemiş, öğrencilerin darbedilmesine seyirci kalınmıştır. Genel güvenliği sağlamakla görevli olan rektör ve diğer yetkililer, emniyet birimlerinin olaya müdahalesine de izin vermeyerek adeta saldırganları korumuştur. Devamında birçok defa sözlü ve yazılı talepte bulunulmasına rağmen saldırganlar hakkında hiçbir disiplin işlemi yapılmamıştır."
Dilekçede, Rektör Prof. Dr. Acar ve diğer yetkililer hakkında "görevlerini gereği gibi yapmayarak hürriyeti tahdit, yaralama, tehdit, hakaret, dini ibadetlerin engellenmesi gibi suçların oluşumuna sebebiyet verdikleri" öne sürülerek dava açılması istendi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?