MB ve kamu bankaları İstanbul'a taşınacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 60'ıncı Hükümet Programı Eylem Planı'nı açıkladı. Erdoğan, Merkez Bankası, Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank'ın İstanbul'a taşınacağını söyledi.
Başbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yönelik "Çankaya noteri" eleştirilerine de sert çıktı.
Erdoğan, "Bir Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı ile uyumlu olması, yani konuları görüşerek bir yere varmış olması böyle bir tanımı gerektirir mi? Çok yanlış birşey. Hedef Türkiye'nin kalkınması, milletin daha huzurlu, mutlu hale gelmesidir. Yani anayasalar mı fırlatılsın? Böyle bir ülke mi güzel oluyor?" dedi.
Erdoğan, "Çankaya'ya çıkan hiçbir irade noter olarak çıkmaz. Çankaya ile hükümetin başının uyumlu çalışmasını bir noterlik tanımı içine sokmak çok çirkindir. Onu geçmişte kimler yaptıysa, çok çirkin, geleceği görmeden, edep adap anlayışının dışında yapmışlardır. Sizler bu tuzağa düşmeyin" ifadesini kullandı.
Ahmet Necdet Sezer dönemine de atıfta bulunan Başbakan, "Düşünün; yasama organı kanun çıkartıyor. Bu kanun gidiyor, 15'inci günün akşamına kadar bekliyor. Arkadaşlar biz dünya ile yarışıyoruz. Her yasamanın 15 ile çarpıldığını düşündüğünüz zaman Türkiye'nin bu noktada ne kadar zaman kaybettiğini görürsünüz" dedi.
Anayasa'nın yasaların 'yerindeliği' noktasında yetkiyi hükümete verdiğini kaydeden Başbakan, 'hukukiliği' ise Çankaya'nın belirlediğini belirtti.
Erdoğan, parlementoda da aynı sıkıntıları yaşadıklarını belirterek, "Engellemek için elinden geldiğince gayret gösteren bir muhalefet anlayışı ile bu ülkeye hizmet edilmez" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, 60'ıncı Hükümet Programı Eylem Planı'nı, Başbakanlık'ta düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Eylem Planı'nda 10 başlıkta 145 adet faaliyet yer alıyor.
Merkez Bankası taşınacak
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, "(Merkez Bankası, Ziraat, Halkbankası, Vakıfbank) hepsi de İstanbul'a taşınacak. Bu konuda kararımızı verdik. Hatta yerleri de belirlenmiştir. Bunu hiç kimseye de soracak değiliz" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Merkez Bankası bağımsız bir kurum. Banka İstanbul'a gitmek istemiyor. Bunun sizin için bir anlamı var mı" sorusuna, "Merkez Bankası, alacağı kararlarda özerktir. Bulunacağı yere ise kanunla hükümet olarak karar verebiliriz. Merkez Bankası'nın İstanbul'da olması hem bankanın işlevini artıracak hem de oradaki gücü farklı bir konuma gelecektir. Kanunsa kanun çıkartırız. Bunun kararını verdik" yanıtını verdi.
"Sosyal restorasyon" hedefi
Başbakan Erdoğan, hükümetin yeni dönemdeki temel hedefinin "sosyal restorasyon" yapmak olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu dönem, siyasi ve ekonomik istikrarını sağlam bir zemine oturtan, Türkiye'nin sosyal istikrarını da pekiştireceği bir dönem olacaktır. Onun için daha önce önümüzdeki dönemi, toplumsal yapımızı güçlendirecek bir sosyal restorasyon süreci olarak gördüğümüzü söylemiştim. Sosyal yaralarımızı geçici olarak saracak pansuman tedavisinden değil, kalıcı olarak iyileştirmekten söz ettiğimi belirtmek istiyorum" dedi.
"Halkı dilenci durumuna düşüren iktidar"
Erdoğan, zaman zaman bazı siyasilerin, "kömür ve erzak dağıtarak, halkı adeta dilenci durumuna düşüren bir iktidar" nitelemesi yaptıklarını ifade ederek, "Biz ülkemizde iktidarı teslim aldığımızda 18 milyon insan yoksulluk sınırının altındaydı. Biz, bu insanları kucağımızda bulduk" dedi.
"Bunu yaparken bile ülke ekonomisi kazandı" diyen Erdoğan, "Biz o dönemde yatan binlerce, onbinlerce kamyonu devreye soktuk. Niye? Kömür ocakları çalışmıyordu, bunları çalıştırmaya başlattık. Buradan çıkan kömürleri bu araçlarla fakir fukara, garip gurebaya gönderdik. Bu, bize Anayasa'nın yüklediği bir görevdir" ifadesini kullandı.
IMF İLE İLİŞKİLER
Başbakan Erdoğan, "Türkiye, şu anda IMF ile bu münasebetlerde kendi siyasi geleceğine herhangi bir tesiri olacak asla bir pazarlığı yapmamıştır, yapmaz ve bu konuda ayakları üzerinde duran bir siyasi iktidar işbaşındadır. 7.2 milyar dolara düşen borcumuzda biz rahat bir konumdayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, iktidar olduklarında Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23.5 milyar dolar olduğunu, şu an ise 7.5 milyar dolara düştüğünü dile getirdi.
AB SÜRECİ VE REHAVET
Türkiye içinde "AB sürecine garip bakan tipler ve anlayışlar bulunduğunu" ifade eden Erdoğan, "Zaman zaman bu 'rehavet' ifadesi ki hiç hoşlanmıyorum, gündeme getiriliyor. Bu da bizi tabii ki üzüyor. Bizim bu konuda herhangi bir rehavetimiz söz konusu değil. Bizler, yapılması gereken ne ise bunları yapıyoruz" dedi.
AB sürecinde şu andaki haliyle bile Türkiye'nin kazandığını söyleyen Erdoğan, "Türkiye şu anda ihracatının yüzde 60-70'ini bu ülkelere yapıyor. AB'ye girmedik ama bu ilişkilerimiz, en azından Gümrük Birliği sürecinden bu yana aramızda bu münasebetleri zengin kılıyor" dedi.
MEDYADA TEKELLEŞME
Gazeteciler Günü'nü de kutlayan Erdoğan, "Çok sesli bir medya ortamına ihtiyaç var. Tekelci medyaya karşıyım. Çoğulcu medya takdire şayandır" dedi.
EYLEM PLANI'NIN DETAYLARI
Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı hedeflerden bazıları şöyle:
* Demokrasi ve hukuk devleti kapsamında yeni bir anayasa hazırlanması
* Temel hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi
* Sivil toplumun güçlendirilmesi
* Adalet ve yargı hizmetlerinin güçlendirilmesi
* Mali disiplini sürdürecek kamu harcamalarında etkinliğin artırılması
* Yapısal reformların devam ettirilmesi
* Özelleştirme uygulamalarının sürdürülmesi
* Fiyat istikrarın sağlanması
* Enflasyon ile mücadeleden taviz verilmemesi
* Dalgalı kur rejiminin sürdürülmesi
* Üniversite olmayan 9 ilde 2008 yılında üniversite kurulması
* Yüksek öğretim kurumlarının yeniden yapılandırılarak mali kaynakların çeşitlendirilmesi
* İstihdam yüklerinin azaltılması
* Tarımsal destekler arttırılarak yaygınlaştırılması
* Doğrudan Gelir Desteği (DGD)'nin kaldırılması, araziye değil, ürüne destek verilmesi. (Ne kadar ürün o kadar destek. 2007'ye ait borçlar süratle ödenecek. 2008'de bu uygulamaya geçilecek)
* GAP planlarının 5 yılda tamamlanması
* KOBİ'ler, esnaf ve sanatkarların desteklenmeye devam etmesi
* Teknoloji ve AR-GE faaliyetlerinin etkin şekilde desteklenmesi
* Bilişim vadisinin kurulması
* Marmaray projesinin 2010 yılında hizmete girmesi
* Enerji verimliliğinin artırılması. Elektrik arz güvenliğinin arttırılması. Kayıp kaçak oranlarının azaltılması
* Yatırım ortamının iyileştirilmesi
* Türkiye'nin küresel ve bölgesel etkinliğinin artırılması
* KKTC'nin aynı kararlılıkla desteklenmesi
* Filistin ve Lübnan'da istikrar çabalarının desteklenmesi
* Terörün dış kaynaklarının kesilmesi için alınan tedbirlerin devam ettirilmesi
* Kerkük sorununda hakkaniyetli çözüm için diplomatik mücadelenin devam ettirilmesi.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
"İstihdam vergisinde 5 puanlık düşüş ne zaman yapılacak?"
"Bakanımızı mahcup edemeyiz. Bunun uygulaması 2008 yılı içinde yapılacaktır."
"IMF ilişkiler devam edecek mi?"
"Hükümet olarak bu konuda bir karar vermedik."
"Anayasa taslağı ne aşamada?"
"Yeni anayasa hazırlığı konusunda sona gelindi. Önümüzdeki haftalarda bütün ilgili kurum ve kuruluşlara dağıtacağız taslağı."
Elektrik zammı...
"Zam konusunda dışa bağımlı olmadığımız hiçbir üründe yapmayız diyordum. 5 yıl elektriğe zam yapmamakta direndik. Sanayide hatta indirim yaptık. Ama artık iş 1 varili 22 dolardan 100 dolara geldi arkadaşlar. Bizi elektriğe, doğalgaza zam yapmakla eleştirenler, iktidar oldukları zaman zam yapmadı mı?
Dışa bağımlı olduğumuz ürünlerde zam yapılması gerektiği zaman bu zammı gene yaparız. Niye? Ülkemizin geleceği için. Gerçekci olacağız. Biz dertliyiz. Bunların derdi yok. Bunlar hala bekar. Bu millette bunları evlendirmeyecek herhalde."
"Enflasyon hedefine ulaşılamamasında hükümetin sorumluluğu nedir?"
"Ülkemizin bağımsız olan kurumunu değerlendirecek değilim. Enflasyonda belirlenen hedefe ulaşamadık. Bunlara rağmen ben şunu söylüyorum; biz geldiğimizde yüzde 30 civarındaydı enflasyon. Bir de bunun kıyasını yapmak lazım. Bu yıl bütün gayretimizi gösterip enflasyon hedefini tutturacağız."
Nükleer santral yapımı...
"Nükleer santral inşaatı en geç mayıs ayında başlayacak."
301'inci madde...
"Kısa süre içinde bu konuda adım atılacak."
Yerel seçimleri erkene almak gibi bir düşünceniz var mı?"
"Bizim iktidarımızın en önemli özelliği seçimleri zamanında yapmaktır. Böyle bir şey söz konusu değil. 22 Temmuz seçimlerini de biz istemedik. 367 komedyasını ortaya çıkaranlar bizi buraya itti. Biz basit menfaatler için seçim tarihleri ile oynamayız."
Alevilerin iftar yemeği...
"Partimiz milletvekillerinden Reha Çamuroğlu'nun içinde bulunduğu bir tertip komitesi yarın bir iftar düzenlemesi yaptılar. Beni de davet ettiler. Biz bu davete icabet ediyoruz. Davete icabet edişimizi spekülasyon aracı yapan bazı şahıs ve kurumlar çıktı. Benim böyle bir davete gidip, gitmeme kararımı onlar verecek değil.
Davet edilenlerin içinde gelmeyenler de olabilir. Kimlerin davet edildiğini de doğrusu bilmiyorum. Biz bütün vatandaşlarımıza eşit mesafedeyiz. Hiçbir inanç grubuna, etnik unsura farklı muamele yapmaktan yana değiliz. Biz hiçbir etnik unsurun veya mezhebin temsilcisi değiliz, T.C.'nin hükümetiyiz. Bunu spekülasyon aracı olarak kullanmak isteylenler var."