hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde arbede

    Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde arbede
    expand

    Gezi Parkı eylemleri sırasında Eğitim-Sen'in gerçekleştirdiği greve katıldıkları gerekçesiyle haklarında soruşturma açıldığı öne sürülen 11 araştırma görevlisine destek vermek için yapılan Nişantaşı'ndaki Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde toplanan grup açıklama yaptı. Açıklama sırasında arbede yaşandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Basın açıklamasının ardından içeriye girmek isteyen bazı öğrenciler başka fakülteden geldikleri gerekçesiyle okula alınmadı. Bunun üzerine çıkan tartışma arbedeye dönüştü.

    Grup içerisinde bazı kişiler ellerinde bulunan soda şişelerini güvenlik görevlilerine fırlattı.

    Yaşanan arbede bazı sendika üyelerinin araya girmesiyle sona erdi.

    Olaylar nedeniyle bir süre okula kimse alınmadı.

    MÜ İletişim Fakültesi Dekanlığı'ndan açıklama

    Öte yandan Marmara Üniversitesi (MÜ) İletişim Fakültesi Dekanlığı'ndan yapılan açıklamada, fakültede bazı öğretim elemanları hakkında açılan soruşturmaların, sendika tercihi veya üyeliği ya da sendikal faaliyetlerle hiçbir ilgisi olmadığı belirtilerek, "Fakültemizdeki Eğitim-Sen'in bazı üyeleri hakkında bugüne kadar açılmış soruşturmaların nedeni, usulsüzlük yapma, kamu malından maddi çıkar sağlama, görevi kötüye kullanma ve göreve gelmeme gibi nedenlerdir" denildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Açıklamada, fakülte kadrosunda bulunan bazı araştırma görevlilerinin isimleri zikredilerek dekanlık ve yöneticileri hakkında yalan, yanlış ve mesnetsiz bilgilerin kamuoyuna aktarılmış olması nedeniyle, söz konusu iddialar hakkında açıklama yapma zorunluluğu doğduğu belirtildi.

    Fakülte ve yöneticileriyle ilgili kamuoyunda olumsuz bir imaj oluşturularak kamuoyunun yanıltmaya çalışıldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Söz konusu dezenformasyonda; fakültemizde akademik özgürlüğün bulunmadığı, öğretim üye ve elemanlarının fikirlerini özgürce dile getiremedikleri, akademik ilerleme ve gelişmenin önünün kesildiği, öğretim üyelerinin akademik ve mesleki gelişmeleri için uygun koşulların bulunmadığı, fakültede baskı, sindirme ve mobbingin hakim olduğu iddia edilmekte, böylece
    Dekanlık ve yöneticilerle ile ilgili olumsuz imaja yol açabilecek ifadelere yer verilmektedir.

    Halbuki bahse konu olayda, adı geçen araştırma görevlileri, mevzuat tarafından öngörülmüş olan görev ve sorumluluklarını yerine getirmemişler, çalıştıkları kurumun işleyişini aksatmışlar, temel haklardan biri olan eğitim öğretim hakkını tehlikeye atmışlardır. Fakültedeki işleyişten ve eğitim öğretim faaliyetlerinin sorunsuz gerçekleştirilmesinden birinci derecede yetkili ve sorumlu olan Dekanlık, bunun üzerine görevlerini yapmayan araştırma görevlilerine mazeretleri olup olmadığını sormuş, araştırma görevlileri ise bağlı
    oldukları 'Eğitim-Sen'in aldığı bir karar gereği greve katıldıklarını' ifade etmişlerdir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Gezi protestolarına katılmalarıyla hiçbir ilgisi yoktur"

    Açıklamada, fakültenin sözü edilen iddiaların tümünden uzak olduğu savunularak, "Fakültemizde bazı öğretim elemanları hakkında açılan soruşturmaların, sendika tercihi veya üyeliği ya da sendikal faaliyetlerle hiçbir ilgisi yoktur. Fakültemizdeki Eğitim-Sen'in bazı üyeleri hakkında bugüne kadar açılmış soruşturmaların nedeni, usulsüzlük yapma, kamu malından maddi çıkar sağlama, görevi kötüye kullanma ve göreve gelmeme gibi nedenlerdir. Dezenformasyona konu edilen olayın ise araştırma görevlilerinin Gezi
    protestolarına katılmalarıyla hiçbir ilgisi yoktur. Olay, verilen sınav gözetmenliği görevini yerine getirmemek, bilgilendirmeksizin görev yerini terk etmek, eğitim öğretim hakkının kullanılmasını ve sınav güvenliğini tehlikeye atmakla ilgilidir" ifadelerine yer verildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Söz konusu işlemin, ilgili yönetmelikler çerçevesinde yürütülen idari bir soruşturma olduğu vurgulanan açıklamada, iddiaların gerçekle bir ilgisinin olmadığının mahkeme kararıyla kayıt altına alındığı bildirildi.

    Açıklamada, öğrencilerin can güvenliğinin korunması ve eğitim faaliyetlerinin aksamaması amacıyla gerekli görülen güvenlik önlemlerinin alınmasının fakülte yönetiminin öncelikli bir görevi olduğu belirtilerek, "Bunun
    neticesinde belirli birtakım provokasyonların sonucu, Nişantaşı kampüsünde sergilenen şiddet odaklı öğrenci eylemleri, daha önceki yıllara oranla büyük ölçüde azalmıştır" denildi.

    Eğitim-Sen fakülte önünde açıklama yaptı
    Bu arada, Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi üyeleri, sendikanın 4-5 Haziran 2013'te yurt çapında düzenlediği iş bırakma eylemine katılan Eğitim-Sen üyesi araştırma görevlileri hakkında MÜ İletişim Fakültesi Dekanının talebiyle rektörlük tarafından disiplin soruşturması başlatıldığı iddiasıyla üniversitenin Nişantaşı'ndaki fakültesi önünde basın açıklaması yaptı.

    Açıklamanın ardından fakülteye girmek isteyenler ile güvenlik görevlileri arasında kısa süreli arbede yaşandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Grubun dağılmasının ardından, öğrenciler okula alındı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow