Marmara Gölü'ndeki bulgular heyecan yarattı
Kaymakçı Arkeoloji Projesi kapsamında, Manisa'nın Marmara Gölü havzasındaki kazılarda Geç Tunç Çağı'na ilişkin önemli bulgular elde edildi. Kazı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç.Dr. Ünlüsoy: "Bu yerleşimin, Orta Tunç Çağı ve özellikle Geç Tunç Çağı dönemlerine ait, tarihte parayı ilk kez kullanan Lidyalıların henüz altın ve gümüş kullanmayan atalarının yaşadığı bir başkent olduğunu tahmin ediyoruz" diye konuştu.
Manisa'nın Marmara Gölü havzasındaki Kaymakçı Arkeoloj Projesi kapsamındaki kazılarda Geç Tunç Çağı'na (M.Ö. 1600-1200) ilişkin önemli bilgiler elde edildi. Kaymakçı olarak bilinen tepe üzerinde 2 yıldır devam eden kazı kapsamında açığa çıkan son bulgular arkeoloji dünyasında heyecan yaratıyor. GeçTunç Çağı'nın henüz aydınlatılmamış noktalarına ışık tutacak çalışmalar ABD, Avrupa ve Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden arkeologların oluşturduğu uluslararası kazı ekibi tarafından gerçekleştiriliyor.
"Truva'nın 4 katı"
Arkeolojik kazının başkan yardımcılığını üstlenen Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Ünlüsoy şöyle konuştu:
"Truva'nın 4 katı büyüklüğünde ve şu ana kadar Ege Bölgesi'nde bulunmuş en büyük Geç Tunç Çağı yerleşimi olan bölgedeki çalışmalar tamamlandığında Manisa bölgesini dünyaya tanıtmak için önemli bir adım atmış olacağız"
Lidyalıların ataları yaşamış
Ünlüsoy, uluslararası kazı ekibi tarafından Marmara Göl havzasında yaklaşık 10 yıldır sürdürülen araştırmalar kapsamında Gölmarmara Hacıveliler Mahallesi'nde, Lidyalıların atalarının yaşadığı tahmin edilen büyük bir kale bulunduğunu bildirdi.
M.Ö. 2 binli yıllara ait Hitit İmparatorluğu kaynaklarında "Seha Nehri Ülkesi" olarak adı geçen bölgedeki çalışmalar hakkında bilgi veren Ünlüsoy, şunları kaydetti:
"Gölmarmara'ya bağlı Kaymakçı'da yürütülen kazılar bölgenin Lidya dönemi öncesine ışık tutmayı amaçlıyor. Elde edilen bulgulara göre, M.Ö. 2000'de Gölmarmara havzasında 6 adet kale bulunmaktaydı. Kaleler arasındaki uzaklık bir yürüyüş günü mesafesindeydi. Kaymakçı Kalesi de 86 dönümlük kalesi ve kale dışı yerleşimiyle birlikte yaklaşık 250 dönümle, 6 kalenin en büyüğü olarak öne çıkmakta."
Bölgenin en büyük kalesi
Kalenin bölgenin en büyük kalelerinden biri olduğunu tespit ettiklerini vurgulayan Ünlüsoy, şu bilgileri verdi:
"Yerin altında çok fazla derinde olmayan bir kent olduğunu sanıyoruz. Kalenin, aynı dönemlerde varlığını sürdüren Truva'dan 4 kat daha büyük olduğu anlaşılıyor. Yine bu yerleşimin, Orta Tunç Çağı ve özellikle Geç Tunç Çağı dönemlerine ait, tarihte parayı ilk kez kullanan Lidyalıların henüz altın ve gümüş kullanmayan atalarının yaşadığı bir başkent olduğunu tahmin ediyoruz. Çalışmalar tamamlandığında bölgeyi ve Türkiye'yi dünyaya tanıtmak için önemli biradım atmış olacağız."