hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    SON DAKİKA! İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Son dakika bilgilerine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'yolsuzluk ve terör' soruşturmasında tutuklama talebi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Soruşturmaya dair tüm detayları anbean CNN TÜRK ekranlarından ve canlı blog haberimizden takip edebilirsiniz...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İBB ve Beylikdüzü başkan vekilleri çarşamba günü seçilecek

    İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beylikdüzü Belediyesi başkan vekillerinin çarşamba günü seçileceğini duyurdu.

    İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beylikdüzü Belediyesi başkan vekillerinin çarşamba günü yapılacak seçimle belirleneceğini açıkladı. Açıklamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın İçişleri Bakanlığı tarafından geçici bir tedbir olarak görevlerinden uzaklaştırılmaları nedeniyle 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri uyarınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beylikdüzü Belediye Meclislerinin belediye başkan vekilini seçmek üzere 26 Mart Çarşamba günü İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi toplantı salonunda saat 13.00’da, Beylikdüzü Belediyesi Meclis Toplantı Salonu'nda saat 09.00’da toplanmalarının Valilikçe uygun görülduğu ifade edildi.

    İçişleri: İmamoğlu ve 2 ilçe belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı

    İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Beylikdüzü İlçe Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli İlçe Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın görevden uzaklaştırıldığını duyurdu.

    Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, rüşvet almak, kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçlarından İstanbul 10'uncu Sulh Ceza Hakimliğinin 23 Mart 2025 tarihli ve 2025/347 sorgu no sayılı kararına istinaden tutuklanmış; Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevinden uzaklaştırılmıştır" denildi.

    'ŞİŞLİ KAYMAKAMI, BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ OLARAK GÖREVLENDİRİLDİ'

    Ayrıca, 2 ilçe belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığı kaydedilerek, "İstanbul ili Beylikdüzü İlçe Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, irtikap ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından İstanbul 6'ncı Sulh Ceza Hakimliğinin 23 Mart 2025 tarihli ve 2025/579 sorgu sayılı kararına istinaden tutuklanmış; Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevinden uzaklaştırılmıştır. İstanbul ili Şişli İlçe Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan İstanbul 10'uncu Sulh Ceza Hakimliğinin 23 Mart 2025 tarihli ve 2025/348 sorgu sayılı kararına istinaden tutuklanmış; Anayasa'nın 127'nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'nci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevinden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46'ncı maddeleri uyarınca Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, İstanbul Valiliğince Şişli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.

    İBB'ye yönelik "terör" soruşturmasında hakimlik kararına ulaşıldı

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmalarının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan'ın İstanbul Nöbetçi 10. Sulh Ceza Hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.

    Ekrem İmamoğlu, hakimlik ifadesinde, emniyette ve savcılıkta verdiği beyanları tekrar ettiğini belirterek, "Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadını görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır. Tahribatı büyük olacaktır." beyanında bulundu.

    Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara seslendiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:

    "Bu tür meslek namusunu ve ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin. Suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur. Yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçecek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olacak diyecek kişi anasının karnından doğmadı. Ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin ikinci yüzyılında gençleriyle tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim, bu hedefimi bu milletin 86 milyon insanımızın evlatları ile birlikte başaracağımızı milletimiz görecek ve yaşayacaktır."

    "Bu kimlik ve kariyer üzerine böyle bir suçlamayla muhatap olma rencide edicidir"

    Tutuklanan şüpheli Mahir Polat ifadesinde, Azat Barış'la 4-5 yıl önce karşılaştığını, ancak kendisiyle herhangi bir samimiyeti ve bağlantısı olmadığını söyledi.

    Din tarihi çalıştığını belirten Polat, "Azat Barış'ın Yezidiler üzerine uzman olduğunu söylemişti. Bu maksatla görüşmüş olabilirim. Ağır sağlık sorunlarım var. Doktor takibine devam etmekteyim. En son 2 hafta önce anjiyo oldum. Tarih ve kültür araştırmaları, milli değerlerimizin ortaya çıkması için çalışmalar yaptım. Bu kimlik ve kariyer üzerine böyle bir suçlamayla muhatap olma rencide edicidir." dedi.

    Şüpheli Resul Emrah Şahan ise ifadesinde, terörle herhangi bir irtibatı olmadığını, olmayacağını ve teröre destek vermeyeceğini söyledi.

    Belediye Başkanı olarak sorumlulukları çerçevesinde görevini yaptığını ve partisinin gündeminde "Kent Uzlaşısı"nın olmadığını anlatan Şahan," Azat Barış'la 2019 yılında DEM'in Genel Başkan Yardımcısı olduğu zamanlarda İBB'yle yapmış olduğu kurumsal görüşmeler sırasında tanıştım. DİAYDER Derneği ile herhangi bir bağlantım ya da ilgim yoktur." ifadelerini kullandı.

    Hakimlik kararı

    Hakimlik kararında, "silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan" tutuklanması talep edilen Ekrem İmamoğlu'nun, dosyada yer alan MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı uyarınca kuvvetli suç şüphesi bulunduğu aktarıldı.

    İmamoğlu'nun, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "rüşvet almak" ve "kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" suçlarından tutuklanmasına karar verildiği hatırlatılan hakimlik kararında, bu aşamada tutuklama tedbirinin gerek bulunmadığı anlaşılarak savcılığın bu yöndeki talebinin reddedildiği kaydedildi.

    Kararda, "Kent Uzlaşısı" örgütsel faaliyetlerine ilişkin şüpheliler Mahir Polat, Mehmet Ali Çalışkan ve Resul Emrah Şahan'ın ortak örgütsel irtibatı olarak PKK/KCK terör örgütü siyasal alan yapılanması sorumlusu firari Azat Barış ile HTS kayıtlarının bulunduğu vurgulandı.

    Şüphelilerin örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek üzerlerine atılı "PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri" belirtilen kararda, MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin olduğu aktarıldı.

    Kararda, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırı nedeniyle şüphelilerin kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı belirtilerek, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak, tutuklama kararı verildiği anlatıldı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    Ekrem İmamoğlu Silivri Cezaevi’nde

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk soruşturmasında tutuklanması sonrası Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne getirildi.

     

    Medya A.Ş eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman tutuklandı

    İBB'ye yönelik 2 farklı soruşturma kapsamında Medya A.Ş. eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman Şişli'deki evinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Atayman, savcılık ifadesi sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.


    SON DAKİKA İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı

    İmamoğlu'nun hakimlikteki ifadesi ortaya çıktı

    İBB Başkanı İmamoğlu’nun, ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmasında kapsamında hakimlikte verdiği ifadesi ortaya çıktı. İmamoğlu'nun kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek ifadesinde, "Hukuken ve vicdanen tüm kumpas içerikli iddiaları reddediyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dediği öğrenildi.

     

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönelik yürütülen 'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifade ortaya çıktı.

     

    İmamoğlu ifadesinde, "Ben bu hususta emniyette ve savcılıkta ifade vermiştim. O ifadem doğrudur, aynen tekrar ederim; ama mahkeme anında elime geçen sevk yazısında, benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran iki savcının suç isnadı görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini, meslek namuslarını kaybetmiş kişilerdir" dedi

     

    'TAHRİBATI BÜYÜK OLACAKTIR'

     

    İmamoğlu ifadesinin devamında, "Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil, muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi, terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir. Adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır. Yüce Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç ve savcılarımıza sesleniyorum ki, bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin. Şeref yoksunu bu insanlar Ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler" dedi

     

    'ÜLKENİN ZARARLARINI GÖRDÜĞÜM YERDEYİM'

     

    "Dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Benim vatan sevgimi, bayrak sevgimi ve bu ülkede yaşayan 86 milyon insanın barış ve huzur içerisinde yaşayacakları bir ülke sevdamı, bu tür çöp niteliğindeki insanlar beni ne sorgulayabilir, ne ifademi alabilir, ne de benimle ilgili fikir beyan edebilir. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olacak diyecek kişi, anasının karnından doğmadı" cümlelerini kullandı.

     

    'TUTUKSUZ YARGILANMA TALEP EDİYORUM'

     

    İmamoğlu ifadesinde "Dün de ülkemize zarar verenleri çok iyi bir noktadan gören yerden, beni doğuran anne ve baba, vatana ve millete faydalı olma düsturuyla büyütmüştür. Ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyetin İkinci yüzyılında gençleriyle tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim. Benim hedefim bu ülkenin geleceğini gençlerle birlikte kazanmaktır. Milletimiz görecek ve yaşayacaktır. Bu terör örgütünün diliyle hareket eden ve iddianame yazan, uyduran, kumpaslarıyla tehdit etmeye çalışan kim varsa, onlar bilsin ki biz milletimizle birlikte görev yapıyoruz ve sadece milletimizle istişare ederek davamıza ve ülkemize hizmet etme gayreti içerisindeyiz. Bu süreçteki duruşumuzu değiştirmeden bayrağımızın ilelebet dalgalanması için sonsuz mücadele edeceğim. Gücümü 86 milyon insanın birbirinden ayırt etmeksizin, kimliğine inancına, yaşam tarzına bakmaksızın bu millete olan sevgisinden alıyorum. Yolumuz açık olsun. Allah yolumuzu açık etsin. Hukuken ve vicdanen tüm kumpas içerikli iddiaları reddediyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANI DA YOLSUZLUKTAN TUTUKLANDI

    Tutuklama kararlarının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Valiliği’ne yazı yazdı. Başsavcılık yazıda, İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tutuklandığı bilgisini iletti.

    'Kent uzlaşısı' soruşturmasından savcılığın tutuklama talebi reddedildi

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanırken, 'Kent uzlaşısı' soruşturmasından savcılığın tutuklama talebi reddedildi.


    Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan'ın tutuklanmasına karar verildi.


    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi.

    EKREM İMAMOĞLU YOLSUZLUK SORUŞTURMASINDA TUTUKLANDI

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.


    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.


    Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen bazı şüphelilerin nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.


    Hakimlik, İBB Başkanı İmamoğlu'nun tutuklanmasına hükmetti.


    Diğer şüphelilerin ise hakimlikteki işlemleri devam ediyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    MURAT ONGUN TUTUKLANDI

    Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen bazı şüphelilerin nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.


    Hakimlik, İBB Başkanı İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'un tutuklanmasına karar verdi.

    KARARLAR AÇIKLANMAYA BAŞLANDI

    İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan şüphelilerden Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım, Serdar Haydanlı ve Buğra Gökçe'nin tutuklanmasına karar verdi.

     

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.


    Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen bazı şüphelilerin nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.


    Hakimlik şüpheliler, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım, Serdar Haydanlı ve Buğra Gökçe'nin tutuklanmasına hükmetti.


    Şüpheliler Ahmet Palazoğlu, Alihan Aydın, Ercan Saatçi, Alperen Aydın, Bayram Taşkın, Canan Münüklü, Cemal Ufuk Karakaya, Birsen Şahin ile Vahit Doğan hakkında ise hakimlik "yurt dışı çıkış yasağı" ve "imza şeklinde adli kontrol tedbiri" uygulayarak serbest bırakılmasına karar verdi.


    Diğer şüphelilerin ise hakimlikteki sorgusu devam ediyor.

    İmamoğlu hakimlik sorgusu tamamlandı

    İBB'ne yönelik yürütülen 'terör ve yolsuzluk' soruşturmasında tutuklama talebi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilen Ekrem İmamoğlu'nun hakimlikteki sorgusu tamamlandı. CHP Genel Başkanı Özel ve eşi Dilek İmamoğlu mahkemede bulundu.

     

    SON DAKİKA İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı

     

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'terör ve yolsuzluk' soruşturmasında tutuklama talebi ile sulh ceza hakimliğine sevk edilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakimlikteki sorgusu tamamlandı. Hakimlik sorgusu öncesi Saraçhane'de ayrılarak yeniden İstanbul Adalet Sarayı'na gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eşi Dilek İmamoğlu mahkemede bulunurken Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş diğer partililer adliye koridorlarında kararın açıklanmasını bekliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında 89 zanlıya tutuklama talebi

    İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "yolsuzluk" soruşturması kapsamında 89 zanlı tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

     

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.

     

    Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri tamamlandı.

     

    Yolsuzluk soruşturması kapsamında 5 şüpheli "suç örgütü kurmak ve yönetmek", "ihaleye fesat karıştırma", "rüşvet almak", "irtikap" ve "kişisel verileri ele geçirmek" suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

     

    Savcılık 84 şüpheli hakkında ise "suç örgütüne üye olmak", "rüşvet almak" ve "rüşvet vermek" suçlarından tutuklama talep etti.

    SAVCILIĞIN SEVK YAZISINA ULAŞILDI

    İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik "terör" soruşturması kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında savcılığın hazırladığı sevk yazısına ulaşıldı.

     

    Başsavcılık tarafından İBB Başkanı İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında yer aldığı 7 şüpheli hakkında başlatılan soruşturma sürüyor.

     

    Terör soruşturması kapsamında ifadeleri alınan İBB Başkanı İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan hakkındaki savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.

     

    Yazıda, "Kent Uzlaşısı"yla ilgili bazı tespitlere yer verildi.

     

    "Kent Uzlaşısı' yoluyla terör örgütüyle yapılan anlaşma gereği belirlenen İstanbul'daki belediye meclis üyeleri ile atanan belediye başkan yardımcıları incelendiğinde, terör örgütü irtibatları bulunduğu ve tamamının 31 Mart 2024 tarihli yerel seçimden yalnızca birkaç gün önce CHP'ye üye kaydı yaptırdıkları" belirtilen sevk yazısında, şunlar yer aldı:

     

    "Bu şahısların terör örgütü irtibatlarının adli olarak delillendirilmesi çalışmasında Ataşehir ve Kartal belediye başkan yardımcıları ile 8 İBB Meclis üyesi olmak üzere toplam 10'unun hukuksal durumu ayrıntılı olarak anlatılan HDK verilerinde geçtiği ve HDK mensubu olduklarının tespiti ile soruşturmalarımız kapsamında gözaltına alındıkları ve tutuklandıkları, bu şahıslar dışında 8 belediye meclis üyesinin HDK haricinde terör örgütüne dair başkaca irtibatlarına binaen soruşturmalarımız kapsamında tutuklandıkları, bu zamana kadar anlatılan şekilde 8 terör örgütü mensubu meclis üyesinin tutuklandığı, geri kalan şüphelilere ilişkin soruşturma işlemlerine devam edilmektedir."

     

    Yazıda, terör örgütü PKK/KCK'nın yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla düzenlenen operasyonda tutuklanan Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da aralarında bulunduğu şüphelilerle ilgili bilgilere yer verildi.

     

    Terör örgütü PKK/KCK'nın yönetiminde belediyelere örgüt mensuplarının yerleştirildiği iddiasıyla düzenlenen operasyonda tutuklanan Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi sanık Elif Gül'ün durumunun konunun vahametinin anlaşılması açısından dikkati çekici olduğu vurgulanan yazıda, Gül'ün terör örgütünün kırsal alanında faaliyet gösteren kızını örgüte teslim ettiği ve Kandil bölgesinde diğer örgüt mensupları ile fotoğraf çekildiğine dair tespitler olduğu belirtildi.

     

    Yazıda, örnekte yer verilen şüpheliler haricinde yine "Kent Uzlaşısı" faaliyeti kapsamında Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ahmet Özer'in "PKK/KCK üyesi olmak" suçundan tutuklandığı ve hakkında kamu davası açıldığı, Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yalçın'ın ise aynı suçtan firari durumda bulunduğu anımsatıldı.

     

    Yazıda, "Örnekleme olarak yer verilen şahısların KCK Yürütme Kurulu Üyesi Duran Kalkan'ın 2024 yerel seçimleri öncesinde yaptığı açıklamada vücut bulan, kamuoyunda 'Kent Uzlaşısı' olarak bilinen, terör örgütü mensuplarının metropol belediyelerine sızdırılması talimatı doğrultusunda ildeki çeşitli ilçe belediyelerine yerleştirildikleri"ne yer verildi.

     

    Çoğunun ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olmalarının sağlandığına ilişkin tespitlere yer verilen yazıda, şüphelilerin terör örgütünün mali yapısının desteklenmesi ve alan saha gücünün artırılmasını ortak ve organize bir plan dahilinde hedefledikleri ifade edildi.

     

    Yazıda, soruşturma kapsamında ortaya konulan deliller ile şüphelilerin Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyesi oldukları, HDK'nin legal görünümlü bir cephe yapılanması ve TBMM'ye alternatif bir meclis olduğu, hiyerarşik olarak PKK/KCK terör örgütünün sözde Türkiye Yürütmesi olan KCK/TDÖ parça örgütlenmesi altında siyasi alan yapılanmasının çatı yapısı olarak yer aldığı kaydedildi.

    "METROPOL BELEDİYELERİNDEKİ KRİTİK NOKTALARA HDK ÜYELERİ SIZDIRILDI"

     

    KCK Yürütme Konseyi üyelerinin ortaya konulan talimat ve telkinlerinde "demokratik özerklik" amaçlarına ulaşmak maksadıyla hayata geçirilen "Kent Uzlaşısı" stratejisinde HDK ve bileşenlerine hayati bir rol verildiği belirtilen yazıda, "Bu kapsamda HDK'nın sosyal alandaki faaliyetleri ile eş güdümlü şekilde siyasal alanda da 'Kent Uzlaşısı' modeli üzerinden metropol belediyelerindeki kritik noktalara HDK üyelerinin sızdırıldığı, nitekim şüphelilerin ifadelerine de kısmen yansıyan şekilde şüphelilerin siyasi tutum ve davranışlarının bu doğrultuda ve üst düzey örgüt yöneticilerinin talimatına göre şekillendiği"ne ilişkin tespitler yer aldı.

     

    Yazıda, şu ifadelere yer verildi:

     

    "Bu kapsamda şüphelilerin PKK/KCK terör örgütünün uzantısı olan HDK içerisinde faaliyet yürüttükleri, KCK eş başkanları ve yürütme konseyi üyesi olan üst düzey örgüt mensuplarının talimatları ile 'demokratik özerklik' planını hayata geçirmek maksadıyla ilimiz ilçe belediyelerinde kritik konumlara getirildikleri ve bu şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapmalarının sağlandığı anlaşılmakla, terör örgütünün metropol illerde etkinliğini artırma amacını haiz 'Kent Uzlaşısı' faaliyetinin hayata geçmesi adına iştirakleri tespit edilecek diğer tüm şahısların deşifre edilmesi için soruşturmalarımız derinleştirilerek devam edecektir."

     

     

    "TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASINI AMAÇLANDI"

     

    Yazıda, PKK/KCK terör örgütünün siyasal alan yapılanması sorumlularından firari şüpheli Azad Barış'ın, Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezinin genel direktörlüğünü yaptığı belirtilerek, örgütçe bizzat yönetilen ve terör örgütü mensuplarının başta İstanbul gibi metropol şehir belediyelerine sızdırılarak terör örgütünün etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan "Kent Uzlaşısı" örgütsel faaliyetine iştirak ettiği anlatıldı.

     

    Azad Barış ile irtibatlı olduğu tespit edilen Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Mahir Polat, Resul Emrah Şahan ve Murat Ongun'un "Kent Uzlaşısı" örgütsel faaliyetine iştirak ederek "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçunu işledikleri bildirilen yazıda, Barış'ın hakkında PKK/KCK kaydı bulunan 312 farklı kişi ile iletişiminin olduğu ifade edildi.

     

    "İMAMOĞLU'NA OY VERİN" ÇAĞRISI

     

    Yazıda, Barış'ın iş yeri adresinde yapılan aramalarda ele geçen bir dokümanda, "Eş Genel Başkan Yardımcımız Azad Barış'ın Mezopotamya Ajansına verdiği röportaj; 31 Mart'ta iktidarın 'yenilmez mitosunu' yerle bir ettiklerini belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış 'İstanbul'u kazanırsak Türkiye'yi kazanacağız' diyerek seçmenlerine İmamoğlu'na oy verin çağrısı yaptı" şeklinde ibarelerin bulunduğu bildirildi.

     

    Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi'nden ele geçirilen materyallere değinilen yazıda, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını da içerisine alan sözde Kürdistan haritası olarak değerlendirilen bir harita ile "AKP ve MHP'nin 2021 Sonrası Olası Kürdistan, Ortadoğu Politikaları" ve "Azad Barış: Seçmenlerimizi demokrasinin adayı olan İmamoğlu'na oy vermeye çağırıyoruz" başlıklı dokümanların fotoğraflarına yer verildi.

     

    Yazıda Barış'ın ayrıca birçok örgüt mensubuyla para transferinin bulunduğu bilgisine yer verilirken, şüpheliler İmamoğlu, Şahan, Çalışkan ve Polat'ın 31 Mart 2024 seçimleri öncesindeki dört aylık dönemde Barış ile ortak baz verdikleri aktarıldı.

     

    İBB İştiraki Reform Vakfı kurucularından şüpheli Mehmet Ali Çalışkan'ın 2024 yılındaki mali profilinde uygunsuz artışın tespit edildiği belirtilen yazıda, şüphelinin emniyetteki ifadesinde diğer sorulara cevap vermesine rağmen bu artışlara yönelik soruda susma hakkını kullandığı hatırlatıldı.

     

    ŞÜPHELİLERİN TERÖR SUÇLARINDAN KAYDI OLANLARLA İRTİBATLARI

     

    Yazıda, İmamoğlu'nun 1 Ocak 2018 ile 26 Şubat 2025 tarihleri arasında terör suçlarından adli kaydı olan 138, Şahan'ın 1 Ocak 2018 ile 4 Mart 2025 arasında 90, aynı tarih aralığında Polat'ın 116 ve Çalışkan'ın ise 38 kişiyle iletişiminin olduğu kayda geçti.

     

    Şüphelilerle ilgili değerlendirmelere yer verilen yazıda, şu ifadeler kullanıldı:

     

    "Şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun, diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi, kendisinden habersiz belirlenemeyeceği olgusu da nazara alındığında, kendisinin belediye başkanı seçilebilmesi amacıyla desteklenmesi karşılığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan 'Kent Uzlaşısı' faaliyetine bilerek iştirak etmek, bir kısım terör örgütü mensuplarının belediyelerde etkili yerlerde görev alması, diğer bir kısım terör örgütü mensubunun veya öldürülen örgüt mensuplarının sözde 'değer ailesi' tabir edilen yakınlarının kamu görevinde yer almasını sağlamak suretiyle, Yargıtay kararlarında da ifade edilen her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek, üzerlerine atılı PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri anlaşılmıştır."

     

    ŞAHAN TELEFONUNUN ŞİFRESİNİ VERMEDİ, ÇALIŞKAN TELEFONSUZ TESLİM OLDU

     

    Yazıda, şüpheli Şahan'ın kullanmış olduğu telefon ve dijital materyallerin şifresini kolluk görevlilerine vermediği, Reform Vakfı kurucularından şüpheli Çalışkan'ın yanında cep telefonu olmadan eş zamanlı yakalama gözaltı tarihinden sonra kolluk görevlilerine teslim olduğu, bu şekilde ilişki ve irtibatlarının deşifresini engelleme amacında oldukları değerlendirmesinde bulunuldu.

     

    Ekrem İmamoğlu'nun, terör örgütü mensubiyeti nedeniyle hakkında kamu davası açılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in seçilmesini kendisinin tavsiye ettiğine dair beyanda bulunduğu ifade edilen yazıda, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak, "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmalarına karar verilmesi istendi.

    Savcılığın sevk yazısı, İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine gönderildi.

    İMAMOĞLU'NUN TUTUKLANMASI İSTENDİ

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanması talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

     

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanı İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçları ile yine İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli hakkında "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan başlatılan soruşturmalar sürüyor.

     

    SON DAKİKA İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu tutuklandı

     

    Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerin savcılıktaki ifade işlemleri tamamlandı.

     

    İmamoğlu, yolsuzluk soruşturması kapsamında, "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlarından tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

     

    Terör soruşturması kapsamında ise İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan, "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklama talebiyle hakimliğe gönderildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    Ekrem İmamoğlu'nun terör soruşturması kapsamında savcılıkta verdiği ifade

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İmamoğlu'nun terör suçlamasına karşı verdiği ifade ortaya çıktı.

     

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nda ifade veren Ekrem İmamoğlu kendisine sorulan "Terör örgütleri içerisinde aktif olarak faaliyet gösteren akrabanız veya yakınınız var mı?" sorusuna "Benim ailemin ve şahsımın etrafında terör ile ilgili kimse barınamaz, bir parçası olamaz. Bunun bana sorulmasını bile zul kabul ederim" şeklinde yanıt verdi.

     

    Savcılık İmamoğlu'na ‘kent uzlaşısını' soruldu

     

    İfade sırasında 06 Kasım 2024 günü terör örgütü güdümünde yayın yapan "ANF NEWS" isimli haber portalında PKK/KCK terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Bese Hozat isimli örgüt mensubu şahsın "Bu iktidar inkar imha politikalarından vazgeçmedikçe, bu soykırım politikalarından vazgeçmedikçe bu kayyum politikası son bulmaz, devam eder. Geçen gün Esenyurt'a atadı kayyum. Biz dedik arkası gelecek. Bu Kürdistan'a da yayılacak ve aynısı oldu yine. Şimdi bu sabah Mardin'e, Batman'a, Halfeti'ye kayyum atadılar. Giderek diğer belediyelere kayyum atayacaklar. Türkiye'de giderek işte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atayacak. Giderek işte kent uzlaşmasının geliştiği her yere dönüp bu politikayı geliştirecek" şeklinde açıklamalarda bulunduğu Ekrem İmamoğlu'na anlatıldı. Ekrem İmamoğlu'na 11 Şubat 2025 tarihinde ise PKK/KCK terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren ve internet üzerinden yayın yapan medya haber isimli ajansta açıklamalarda bulunan Yıldırım Kaya isimli şahsın "Şimdi kendisi Milliyetçi Hareket Partisi ile HÜDA PAR ile ittifak yaparak seçimlere girdi kaybetti, şimdi Cumhuriyet Halk Partisi ile DEM, HDK ittifak yaparak İstanbul'da çok açık bir şekilde açık ara seçimleri kazandı şimdi İstanbul'u kaybetmek Türkiye'yi kaybetmek anlamına geldiği için kent uzlaşısı olmasaydı biz İstanbul'u kazanabilirdik varsayımı üzerinden hareket ediyor" şeklindeki açıklamaları da aktarıldı.

     

    İmamoğlu'na tüm bu açıklamalar ve beyanlar kapsamında kent uzlaşısının ne anlama geldiği, ne zaman ne amaçla kurulduğu soruldu. İmamoğlu cevabında "Kent uzlaşısı ifadesinin DEM Parti söylemi olduğunu biliyorum. Yukarıda ismi geçen terör örgütleri ve bağlantılı bir kısım terör örgütü üyelerinin ne isimlerini, ne söylemlerini biliyorum, ne de takip ettim, öyle bir merakım da yoktur. Kent uzlaşısı bana değil şu anda Türkiye'nin mevcut siyasi gündeminde hükümetle yoğun diplomasi içerisinde bulunan DEM Parti yöneticilerine sorulmalıdır" dedi.

     

    Terör kaydı olan 18 kişinin meclis üyeliği İmamoğlu'na soruldu
    Savcılık tarafından İmamoğlu'na İstanbul ilçe belediye ve büyükşehir belediye meclis üyelikleri ile belediye başkan yardımcılarından 18 şahsın UYAP verilerine göre terör kayıtlarının olduğu ve 18 şahsın 2024 yerel seçimlerinden yaklaşık bir ay öncesinden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden Cumhuriyet Halk Partisi'ne üye olarak geçtiklerinin anlaşıldığı anlatıldı. Ekrem İmamoğlu'na "Bu şahısların meclis üyesi olarak gösterilmesi kim veya kimler tarafından sağlandı? Siz bu şahısların terör örgütü ile iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir bilgiye sahip miydiniz?" sorusu yönetildi.

     

    "Bin 500'e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir"

     

    İmamoğlu cevabında "İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu'na bildirilen listelerde bu isimler bulunmasına rağmen İlçe Seçim Kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu bu tespiti yapmayıp daha sonra bu soruşturma süreçlerinin başlatılmasını, kasıtlı bir yargı üzerinden siyasi müdahale olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Beni ilgilendiren kısmı ise Cumhuriyet Halk Partisi'nin, İstanbul ve Türkiye'nin muhtelif şehirlerinde Türkiye'nin hukuken yasal olan siyasi partilerinde geçmişte üye olmuş birçok ismi Türkiye ittifakı kavramı ile listelerinde göstermiş olduğu gerçeğidir. 39 ilçede yaklaşık bin 500'e yakın meclis üyesinin kim olduğu ya da kimlerle iltisaklı olduğu meselelerini bilmem mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

     

    "Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum"

     

    Gizli tanık İlke'nin "2024 Yerel Seçimlerinde DEM Parti'nin seçimlerde CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiği Murat Ongun tarafından gerçekleştirildi. DEM ile CHP arasındaki bağlantıyı ise Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ile Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Ekrem İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan sağladı. DİAYDER isimli dernek üzerinden alımları da Mahir Polat aracı olduğunu konu ile ilgili kamuoyunda haberler yansıdı. Dernek kapsamında terör örgütü ile bağlantılı kişiler bulunuyordu. Bu kişiler işe alındı" şeklindeki beyanları İmamoğlu'na okundu.

     

    Ekrem İmamoğlu'na "Gizli tanık ifadesinde geçen beyanlarda belirtilen para trafiği hakkında bilginiz var mıdır? Beyanlarda geçen paranın kaynağı nedir? Bu şekilde bir maddi kaynak aktarımı oldu mu? Bahse konu para aktarımı ne şekilde kimler vasıtası ile nereye yapılmıştır? Reform Enstitüsü isimli vakıf ne amaçla kurulmuştur? Faaliyetleri nelerdir?" şeklinde sorular yöneltildi.

     

    İmamoğlu cevabında "Mehmet Ali Çalışkan ile 2018 yılında İBB başkanı adayı olduğum tarihte tanıştım. Daha önce herhangi bir tanışıklığım bulunmamaktadır. Kendisi o dönemde Cumhuriyet Halk Partisi ile çalışan bir araştırma ve siyasi analiz şirketi sahibi olduğunu bildiğim bir kişidir. Daha sonraları kendisi ile siyasi analiz konusunda çok kereler birlikte olduğumuz, bir kısım araştırmalar yaptırdığımız ancak daha yoğun bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte çalıştığını bildiğim, fikir ve yetenekleri kamuoyunca da bilinen değerli bir araştırmacıdır. Reform Enstitüsü ismi ile bir vakıf kurarak düşünce kuruluşu olarak geliştirmek arzusunda olduğumuz bir kurumdur. Ancak zaman içerisinde henüz çok etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunmaya dönük planlama oluşturulamamıştır. Bahse konu vakfın kurucuları arasında ben de varım. DEM Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi arasındaki bağlantı ve finansman ilişkisini kurmakla ilgili ne Murat Ongun'un, ne İBB Genel Sekreter Yardımcısı Olan Mahir Polat'ın ne de Şişli Belediye Başkanımız Resul Emrah Şahan'ın ilişkisi yoktur, herhangi bir tespitim ve şahitliğim olmamıştır. Gizli tanık uygulamasını da beyanlarını da kabul etmiyorum. Çoğunlukla uydurma, kumpas içerikli ve yalan ifadelerdir" dedi.

    Ekrem İmamoğlu’nun ‘yolsuzluk’ soruşturmasında savcılığa verdiği ifade

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin 2 ayrı yürütülen soruşturma sürüyor. Yolsuzluk soruşturması kapsamında yaklaşık 2 buçuk saat savcılık işlemleri süren İmamoğlu’nun ifadesi ortaya çıktı.

     

    "Fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir"

     

    Kimlik tespitinde aylık gelirinin 250 bin lira olduğunu belirten İmamoğlu, ifadesinde ise kendisine gösterilen bazı fotoğraflara ilişkin, "Türkiye’de en fazla gündemde olan kişilerden biri olduğunu belirterek, "Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzerinedir. Fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir. Diğerleriyle ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla ifade ederek tanımaya çalışacak çaba içerisinde olacak bir kişi değilim" dedi.

     

    Sarıyer’deki 624 ada 175 parsel soruldu

     

    İmamoğlu, kendisine sorulan Sarıyer’deki 624 ada 175 parselde yer alan yere ilişkin ifadesinde, "Kamulaştırma ile ilgili tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma işlemi yapılmıştır. Bu da onlardan sadece bir tanesidir" şeklinde konuştu.

     

    "Allah’ın verdiği ömür kadar mücadeleme hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim"

     

    İmamoğlu ifadesinde, Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal, Fatih Keleş gibi şahısların malvarlığı ile ilgili artışlarla bir bilgisini olmadığını söyleyerek, "Kendi ticari hayatlarıdır. Hayatım ile ilgili hususun hiçbir gizliliği olmamıştır. 3 nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken gözaltına alınarak Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir. Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin Allah’ın verdiği ömür kadar mücadeleme hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim. Söyleyeceklerim bundan ibarettir" ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow
    o-clock

    SON DAKİKA