hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    SON DAKİKA HABERİ... Yenidoğan çetesi hesap veriyor! Hemşireden korkunç itiraflar

    SON DAKİKA HABERİ... Yenidoğan çetesi hesap veriyor Hemşireden korkunç itiraflar
    expand

    İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada duruşma üçüncü gününde devam edecek. Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, hemşire olarak çalıştığı hastaneye bebek sevklerinin örgüt lideri doktor Fırat Sarı tarafından yapıldığını, SGK'den para almak için de yatış süresinin uzun tutulduğunu anlattı. Tutuklu sanık hemşire Deniz Korkmaz ise çöpe atılması gereken ilaçları sattığını itiraf etti. Mahkeme başkanının, 'Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir' sözünü sorması üzerine Korkmaz, "Kurtlar vadisinde bir replik vardı. Onu kullandım" yanıtını verdi. Duruşma sabah saat 09.30'a ertelendi. İşte dakika dakika duruşmadan detaylar...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yenidoğan Çetesi’ davasında tutuklu sanık Hasan Basri Gök, Mahkeme Başkanı’nın “Mehtap çocuğu öldür. 50 satürasyonlu bebek mi olur?” sözlerini hatırlatması üzerine “Evet çirkin bir cümle” ifadesini kullandı. İstanbul’da bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlamak ve bebeklerin ölümüne neden olmak iddiasıyla 47 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. 

    DURUŞMA 09.30'A ERTELENDİ

    Bakırköy Adliyesi, 21. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda görülen duruşmaya mağdur ve müştekiler, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katılıyor. 19 özel hastanenin iddianamede yer aldığı davada sanıklar hakkında 17 bin yıl hapis cezası isteniyor.

    Bugün yapılan duruşma hemşire olarak görev yapan tutuklu sanık Hasan Basri Gök'ün savunmasıyla başladı. Gök'ten sonra tutuklu hemşire Deniz Korkmaz savunmasını yaptı.

    Ambulans şoförü tutuklu sanık Hüseyin Gündüz'ün savunmasının ardından duruşma sabah saat 09.30'a ertelendi.

    AMBULANS ŞOFÖRÜ: İLAÇLARI 600 LİRAYA ALDIM BİN LİRAYA SATTIM

    Ambulans şoförü tutuklu sanık Hüseyin Gündüz, örgüte bilerek ve isteyerek dahil olma suçundan açılan dosya hakkında, "Dosyada üzerime iddia edilen suçlamaları kabul etmiyorum. Hakan Doğukan Taşcı'yı tanıyorum sadece. O ilaçları nereden ve nasıl aldı bilmiyorum. Suç işleyerek aldığını bilseydim almazdım. Tahliyemi talep ediyorum. Taşçı dışında, Volkan Hoca, Çağla ve Ceylan’ı tanıyorum. 600 liraya aldım bin liraya sattım ilaçları. Hasan Basri Gök’ü hiç görmedim daha önce. Para alışverişim Hakan Doğukan Taşçı ile oluyor. İlaçların yurt dışına çıktığı hakkında beyanda bulunmuşum ama ben böyle bir beyanda bulunmadım. Dosya hakkında bildiklerimi anlattım." ifadelerini kullandı.
     

    "CİMER ŞİKAYETİNİ BEN YAPMIŞTIM"

    Verilen 45 dakikalık aranın ardından sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Saat 15.00 sıralarında başlayan duruşmada tutuklu sanık hemşire Deniz Korkmaz, savunma yapmaya başladı. Korkmaz savunmasında, "Hastanede bebek yoğun bakımda çalıştım. Hemşireyim. Hakkımda yapılan suçlama somut delillere dayanmıyor. İşin komik tarafı bu davanın CİMER şikayetini ben yapmıştım. e-Devlet'te de kaydı var; ama burada tutuklu olan benim" dedi.

     

    KURTLAR VADİSİ İLE SAVUNMA!

     

    Mahkeme başkanının, 'Devleti soymak milleti soymaktan şereflidir' sözünü sorması üzerine ise Korkmaz, "Kurtlar vadisinde bir replik vardı. Onu kullandım" yanıtını verdi.

     

    'ÇÖPE ATILMASI GEREKEN İLACI SATTIM'

     

    Korkmaz ilaç satışıyla ilgili sorulan bir soruya ise, "Fırat Sarı beni arayıp, evimde kaç tane olduğunu sordu ama benim evimde yoktu. Zaten ben o gün evde değil hastanedeydim. Hastanede kaç tane olduğunu bildirdim. Hakan Doğukan Taşçı ile ilaç hakkındaki konuşmamız ise çöpe atılması gereken ilaçlar vardı. Ben de bunları atmak yerine Hakan Doğukan Taşçı'ya sattım. Benden elimdeki şişeleri istemişti. Başka hiçbir eylemde bulunmadım. Anlattığım ve duyduğum her şeyi anlattım. Epikriz yazmak hekimin işidir. GMZ şirket, sağlık ve turizm üzerineydi. Fırat Sarı, şirketi benim üzerime yapacağını söyledi. 'Sen de şirket sahibi olursun' dedi. Ben de maalesef kabul ettim. Şirketi Sümeyye Nur Arslan yönetiyordu. Genelde para işleriyle Sümeyye ilgileniyordu. Şirket için Hasan Basri Gök’e velayet verildiğini biliyorum. Bir hemşireye 5 hasta düşüyordu. Çok fazla yoğunluk vardı. Hastayı eşya gibi görülüyordu. Avcılar Hospital'da sıkıntı çıktığında Fırat Sarı giderdi. Duyumlarım var gördüğüm şeyler yok" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow
    "HASTALARDAN KALAN İLAÇLARI BİRİKTİRİYORUZ"

    SON DAKİKA HABERİ... Yenidoğan çetesi hesap veriyor Hemşireden korkunç itiraflar

    Hemşire Deniz Korkmaz'ın savunmasının ardından tutuklu sanık Hüseyin Günerhan'ın savunmasıyla duruşmaya devam ediliyor. Sanık Günerhan örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirterek, "Örgüt yok, kabul etmiyorum. Hepimiz farklı hastanelerde çalışıyoruz. Ben hemşire olarak çalışıyorum. İnsanların hayata adım attığı yerde son noktasına kadar çalıştım. Reyap Hastanesindeyken Fırat Sarı ile çalıştım. Günlük paraya ihtiyacımız olunca sigortasız başka hastanelere gidip nöbet tutarız. Reyap Hastanesi’nde yenidoğan ünitesinde çalıştım. Kimseyi korumayacağım ama normalde birçok hastanede bulunmayan çocuk genetik doktoru, göz doktoru gibi doktorların olduğunu gördüm. Bu nedenle bu hastaneye başladım. İlker Gönen ile baskın konusunda konuşmamın içeriği orada usulüne uygun olduğunu söyledim. Hastalardan kalan ilaçları biriktiriyoruz. Benim de ihtiyacım olduğu zaman bana da getiriyorlardı" dedi.

     

    "TÜM BAĞLANTILARIMI KOPARDIM"

     

    Günerhan, "Ben ayrı bir şikayette bulunmadım. Onur bulundu mu bilmiyorum. Ekim ayında bağlı olduğum kurumdan ayrıldım ve tüm bağlantılarımı kopardım. Herhangi bir örgüt değil, ben ihmal sonucu suçlandım. Cinayet koğuşunda yattım. Anne babam olmayan insanların hayatını kurtardım ona rağmen cinayet koğuşunda yattım. Bebek katili olarak anıldım. Güney hastanesinde biz hiçbir dosyada sahtekarlık yapmadık. Epikriz yazmadık, kendi imzamla, yazımla sahte evrak düzenlendiyse karşılaştırma yapılsın. Hasan Basri Gök, Güney Hastanesi hakkında ifade vermiş ama benim çalıştığım dönemde hiç gelmedi bırak gelmeyi yanından bile geçmedi nasıl olur bu insanlar böyle ifadeler verir. Hastanelerde nöbetçi doktor bulunmuyorsa bunun sebebi başhekimdir. Fırat Sarı Güney hastanesine çok nadir uğrardı; uğradığı zaman başhekimlere uğrardı. Hastanelerde ben dahil hiçbir hemşireler dolandırıcılık yapmadık, örgüt üyesi olmadık" dedi.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow