Kuşadası'nda 'Kıyı Yasası' korkusu
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde, Ofer-Kutman ortaklığının, Özelleştirme İdaresi'nden aldığı eski Fransız Tatil Köyü (Club Med) arazisinde uygulamak istediği proje Kuşadası'nı ayaklandırdı.
Ofer-Kutman ortaklığının ‘turistik tesis' olarak hafta sonunda açıkladığı projeye göre 323 dönümlük alanda 30 katlı iki, 15 katlı dört binanın yanı sıra 600'ü aşkın villa yer alacak.
Hükümetin Kıyı Yasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Tasarısı Taslağı’nı kamuoyuna duyurmasından bir gün sonra Ofer -Kutman'ın bu projesinin ortaya çıkması, ‘gene bu ikili için yasa değişikliği yapılıyor’ yorumlarına neden oldu.
CHP Kuşadası İlçe Örgütü'nün çağrısı üzerine Derici Otel'de bir toplantı yapıldı.
Toplantıya meslek örgütleri, dernek temsilcileri, CHP'li ve bağımsız belediye meclis üyeleri ile turizmciler katıldı.
|
“Tesadüfün böylesi”
Konuşmacılar, Kıyı Yasası'nda yapılması tasarlanan değişikliklerin, Ofer-Kutman ortaklığının Kuşadası'nın yeşil kalmış tek bölgesini betonlaşmaya açma çabalarıyla aynı döneme denk gelmesinin rastlantı olmadığını vurguladı.
Daha önce ‘yönetmelik olmazsa kanun çıkarırız’ diyen ve çıkarılan yasayla Kuşadası Limanı'na 56 işyeri yapılmasının yolunu açanların yine yasa değişikliği peşinde olduğu öne sürüldü.
Ofer-Kutman ortaklığının amacının hiçbir şekilde turizm olmadığını belirten konuşmacılar, "turizm yatırımı yapacak olan, turizme yönelecek olan, turizm fuarlarını gezer. Tur operatörleri ve acentecilerle diyalog kurar. Ofer-Kutman ise Cannes'daki emlak fuarına katılmayı tercih ediyor" diyerek Kuşadası'nın turizm yatırımı dışında hiçbir yatırıma tahammülünün olmadığına dikkat çekti.
Yaklaşık iki saat süren toplantıda projeye ve yeni Kıyı Yasası hazırlığına tepkinin, hazırlanacak ortak bildiriyle TBMM başta olmak üzere, ülke geneline yayılması benimsendi.
“Ortakların Kuşadası hesapları bitmiyor”
Toplantıya katılanlardan CHP Kuşadası İlçe Başkanı Nail Özazman, "Ofer-Kutman ortaklığının Kuşadası üzerine hesapları bitmiyor. AKP hükümeti içindeki bazı odaklardan aldıkları güçle daha önce liman için yasa çıkaranlar, bugün Kuşadası ve Bodrum'daki yatırımları için yasa değişikliği yapmaya çalışıyorlar” dedi.
Özazman en dikkat çekici konunun değişikliğe göre kıyılardaki yağmanın Maliye Bakanı'nın onayını gerektirmesi olduğuna dikkat çekti.
“Yabancıya mülk satışının kamuflajı”
Diana Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tonbul da konuşmasında "burada sunulan proje yabancılara mülk satmanın kamuflajıdır. Kanıtı da Ofer'in Cannes'daki emlak fuarına katılmasıdır. Amaç turizm olsa art arda yapılan turizm fuarlarına katılırdı. Turistik tesis yapmak için hiçbir firma sadece araziye 35 milyon dolar vermez. Turizm yatırımı yapacak olanlar yatırım öncesinde seyahat acenteleri, tur operatörleriyle diyaloğa girerler. Fizibilite raporu hazırlarlar. Hiçbir yönüyle proje turizm yatırımı projesi değil" diye konuştu.
“Altı kat fazla imar hakkı isteniyor”
Mimarlar Odası Kuşadası Temsilcisi Adil Geçim de mevcut imar planına göre buranın 0.20 imar yoğunluğu olduğunu hatırlatarak, "hazırlanan projeye göre 0.80 imar hakkı isteniyor. Komple bir arazi olarak düşünüldüğünden 325 dönümlük arazide yollar, sosyal donatı alanları, parklar çıkarılmadığı için bu oran 1.20 olarak kabul edilir. Türkiye'de az bulunan cennet gibi bir yere belirtilen yükseklikte kat kabul edilemez" dedi.
“Yeni imar verilemez”
Mühendisler Odası Kuşadası Temsilcisi Yusuf Güneş, mevcut Kıyı Kanunu'na göre 1960'lı yıllarda yapılan Fransız Tatil Köyü (Club Med) alanındaki binaların yıkılıp yerine yeni binalar yapılamayacağını belirterek, "orası için yasalara göre yeni imar verilemez. Öncelikle konunun Belediye Meclisi'nde görüşülmesi gerekir" açıklamasında bulundu.
“Yoğunluğu turistik tesis kaldırmaz”
Kuşadası Belediyesi'nin bağımsız üyesi Seher Mehdioğlu da konuşmasında "o yoğunluğu turistik tesis kaldırmaz. Kaldı ki açıklanan projedeki gibi Marina, SPA, Golf gibi turizm çeşitleri kesinlikle bir arada olmaz" dedi.
Kent Meclisi Başkanı Bülent Tokuçoğlu "özelleştirme sırasında şartnamede imar planı ve yoğunluk belirtilmiştir. Eğer talep ettikleri imar verilirse bu ihaleye giren diğer firmaların devletçe kandırılması anlamına gelir. Ve ihale iptal nedeni olur. Bu kadar yağmanın olduğu kent daha fazla yağmalanmamalı" görüşünü savundu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Vahe Kılıçarslan'a Ağır Suçlama: Kaza Mağduru Kadından 5 Milyon TL'lik Tazminat Davası
SON DAKİKA DEPREM HABERLERİ 23 ARALIK 2024: Az önce deprem mi oldu, nerede, kaç şiddetinde? AFAD son deprem listesi! Malatya, Muğla...
Son Dakika! Beşar Esad'ın Suriye'den Kaçışı: Gizemli Süreç ve Perde Arkası
Kredi kartı kullananlar dikkat! Bu şifreleri kullanmayınız! Yasaklandı!
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü