Kuraklık hayvanlardaki verimi düşüyor
Erzurum'da, koyun ve keçi yetiştirmek için meralara gelen göçerler, kuraklık nedeniyle hayvanlarının yeterince otlayamadığı için verimin düştüğünü söyledi. Atatürk Üniversitesi Gıda ve Hayvancılık Merkezi Müdürü Doç. Dr. Okan Demir, "Et ve süt meselesi başlangıçta ot meselesi demektir. Yıllık yağış ortalamasının az olması nedeniyle meralarda ot verimi oldukça düştü. Hem verim düştü hem de niteliksel olarak besleyici değeri yüksek olan bitki varlığı azaldı. Bu da yeterince otlayamayan hayvanları etkileyerek et ve süt verimini düşürdü" dedi.
Türkiye'nin en fazla mera alanına sahip illerinden Erzurum'da, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı 2021 nisan, mayıs, haziran verilerine göre olağanüstü kuraklık yaşandı. Koyun ve keçi yetiştirmek için Iğdır, Muş, Bingöl ve Şanlıurfa gibi illerden gelen göçerler, bu yıl beklenen yağış miktarı düşmediği için yeterince otlayamayan hayvanlarındaki süt veriminin düştüğünü söyledi. Atatürk Üniversitesi Gıda ve Hayvancılık Merkezi Müdürü Doç. Dr. Okan Demir, "Meteoroloji uzmanlarının ifadelerine göre 2020-2021 yıllarında son 40 yılın en kurak mevsimi yaşanıyor. Üç tür kuraklıktan söz edebiliriz. Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık iç içe geçmiş kavramlardır. Meteorolojik kurallık her yıl ya da uzun yıllar düşen yağış miktarının düşmemesidir. Hidrolojik kuraklık meteorolojik kuraklığı da kapsayan geniş bir kavramdır. Yer altı su kaynakları ve nehirlerin debilerinde uzun yıllar boyunca oluşan düşmeleri ifade eder. Yıllardan beri kaynayan gözelerin debilerinde düşmeler ya da tamamen kapanmalar oluyor. Yöremizdeki debilerde de düşmeler olduğunu ifade edebilirim. Bu iki kuraklığın ortak sonucu olarak da tarımsal kuraklıktan söz edilir. Tarımsal kuraklık yıldan yıla yaşanabiliyor. Bazı yıllar bu yılda olduğu gibi ekstrem yaşanırken, bazı yıllar da azalarak kendini gösterebiliyor" diye konuştu.
‘KURAKLIK NEDENİYLE OT VERİMİ DÜŞTÜ, HAYVANLAR BESLENEMEDİ’
Hayvanların beslenmesi için ot kalitesinin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Demir, "Et ve süt meselesi başlangıçta ot meselesi demektir. Erzurum, mera varlığı itibari ile Türkiye'nin en fazla merasına sahip illerden birisi. Hem yerel kaynak olarak koyun ve keçi yetiştiriciliğinde meralardan yararlanıyoruz hem de Iğdır, Muş, Bingöl, Şanlıurfa gibi illerinden gelen göçer dediğimiz küçükbaş hayvan yetiştiricileri meralarımızı kullanarak ekonomimize katkı sağlıyor. Bu yıl yağış ortalamasının düşük olması nedeniyle meralarda ot verimi oldukça düştü. Verim ve niteliksel olarak besleyici değeri yüksek olan bitki varlığı azaldı. Dolayısıyla meraların erken kapanması söz konusu olacak. Meraların ürettiği fayda daha erken son bulmuş olacak. Bu da hayvanların yaşam payı üzerinde beslenmesi ve çok küçük miktarda verime yönelik beslenmesi sonucunu doğurdu. Çayırlarda ot verimi çok düşük olduğu için piyasaya arz edilen ürün miktarı düştü ve hayvancılık girdi fiyatları yükseldi" dedi.
Bahardan sonra gerçekleşen yağışların tarım arazilerine etkisi olmadığını söyleyen Doç. Dr. Demir, şunları söyledi:
"Son yağışlar hububat bitkileri açısından bir önemi yok, endüstri bitkileri olan patates, ayçiçeği, şeker pancarı açısından fayda üretti. Daha global düşünürsek Erzurum güneydeki illeri de besleyen önemli bir su havzasıdır. Bu havzanın su potansiyelinin artması açısından da son yağışların önemi var. Sadece insan olarak kendimiz için düşünüyoruz. Doğayı birlikte paylaştığımız canlıların su ihtiyaçları açısından bu yağışlar önem arz ediyor. Ama tarımı önemli ölçüde etkilemiyor. Madalyonun diğer tarafında ise tüketiciler var. Üreticinin maliyetindeki artışlar tüketicinin ürün fiyatlarına güz aylarında yansıyacak. Memleketimizde kültürü yapılan bitkilerin bulunduğu arazilerin yüzde 60'ı kuru şartlarda tarım yapılan araziler. Dolayısıyla insanoğlunun herhangi bir sulama tesisinden su vermesi mümkün olmadığı için yağışlara bağlı sulamanın yapıldığı araziler yağış az olunca kuraklık etkisi öne çıktı ve verimde düşmeler yaşandı. Verimlerde düşmelerin yaşanması ürün arzını azaltıyor ve piyasa denge fiyatlarını yukarıya çıkarıyor diyebiliriz."
Iğdır'dan koyun sürüsüyle Erzurum'un Karayazı ilçesindeki yaylaya yerleşen Yusuf Parin, "Bu sene Erzurum'da çobanlık yapıyorum. Çok zor şartlardan geçiyoruz. Kuraklık var, yağmur yağmıyor. Hayvanlar toz duman içinde otluyor. Günde iki kere sağım yapıyoruz. Parmaklarımızın uçları ağrıyor. Allah inşallah rahmetini ulaştırır. İşimiz kolaylaşır. Otun besini yok istediğimiz verimi alamıyoruz" dedi.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
3 milyon insanın su ihtiyacını karşılıyor... Sapanca'da sular çekildi tarih fışkırdı!
Dikkat! Alarm verildi, tarih belli oldu: Meteoroloji'den sağanak, kar ve karla karışık yağmur uyarısı
İzmir'de yürekleri yakan facia... Yangında 5 çocuğu ölen anne ilk kez konuştu: Gözümün önünden gitmiyor
Yarım asırlık tehlike! Böyle sergilendi
HABER || YER: Antalya... Atatürk'e hakaret edince cezasını aldı!