Kültür Bakanı Çelik'ten "Savarona" açıklaması
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Atatürk'ün yatı Savarona ile ilgilendiklerini belirterek, "Savarona gemisinin bundan sonrasında devlet büyüklerinin, misafirlerin ağırlandığı, ayrıca müze olarak değerlendirilmesi konusuyla ilgili bir çalışmamız var" dedi.
Çelik, Türkiye'yi ziyaret eden Ukrayna Kültür Bakanı Leonid Novohatko onuruna Devlet Konukevinde öğle yemeği verdi.
Bakan Çelik, burada yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğine değindi. Ukrayna'nın tarihinin ve kültürünün şekillenmesinde Türk-Moğol ve İslam etkisinin de olduğunun çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya konduğunu belirten Çelik, dolayısıyla Türkiye ve Ukrayna arasında pek çok ortak nokta bulunduğunu söyledi.
Diplomatik ilişkilerin neredeyse 10. yüzyıla kadar uzandığını ifade eden Çelik, iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği'nin de devam ettiğini hatırlattı.
Dış politikanın ve kamu diplomasisinin temelini kültürel ilişkilerin oluşturduğuna dikkati çeken Çelik, "Çünkü kültür, aramızdaki ortak dil ve iletişim unsuru" dedi.
Novohatko ile açılışını yapacakları Ukrayna Kültür Günleri etkinliğine özel bir önem verdiklerini de belirten Çelik, gelecek yıl da Ukrayna'da Türk Kültür Günleri'ni gerçekleştireceklerini söyledi.
Novohatko da Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemini vurguladı.
"Savarona'nın tarihimizde önemli bir yeri var"
Bakan Çelik, konuşmaların ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Devletin bir işadamı tarafından kiralanan Atatürk'ün yatı Savarona'yı geri alacağına ilişkin bugün gazetelerde yer alan haberlerin sorulması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Gazeteye yansıyan haber büyük oranda doğru. Sayın Başbakanımızın talimatıyla Savarona gemisiyle ilgileniyoruz. Onun tarihimizde önemli bir yeri var. Savarona gemisinin bundan sonrasında devlet büyüklerinin, misafirlerin ağırlandığı, kendi tarihsel mirasına uygun bir şekilde kullanılması, değerlendirilmesi konusu, ayırca müze olarak değerlendirilmesi konusuyla ilgili bir çalışmamız var. Ama şu anda kesinleşmiş bir şey yok. Süreç devam ediyor. İnşallah olgunlaştırdığımız zaman verdığımız sonucu sizinle açık bir biçimde
paylaşacağız."
"Sadece meselenin kimyasal silah olarak tartışılması doğru değil"
Çelik, Suriye'de Esed yönetiminin kimyasal silahları teslim etmesi halinde müdahalenin yapılmayacağına ilişkin bir bilgi olup olmadığı sorusunu, "Size bir resmi bilgi söyleyemem ama basına yansıyan şeyler var. Bu çerçevede baktığımızda ortaya şöyle bir şey çıkıyor; kimyasal silahların kullanımına gelinceye kadar on binlerce insan öldü. Bugün milyonlarca Suriyeli ülke topraklarını terk etti. Bu kadar insanın öldüğü, ülke topraklarını terk ettiği
bir ortamda sadece meselenin kimyasal silah olarak tartışılması da doğru değil. Kimsayal silah kullanılmıyorsa insanların öldürülmesine, böyle katliama uluslararası toplum göz mü yumacak?" diye cevapladı.
Tartışmaların meselenin özünden uzağa taşmaya başladığını ifade eden Çelik, kimyasal silahların teslim edilmesine karar verilmesi halinde bu silahların envanterinin nasıl çıkarılacağı, nasıl taşınacakları ve bunun ne kadar süreceği gibi pek çok sorunun bulunduğunu söyledi.
"Bu süre içinde rejim insanları öldürmeye devam ederse ya da varsayalım ki bir takım kimyasal silahları teslim etti, ondan sonra hava kuvvetleri ile başka silahları ile öldürmeye devam ederse bu durumda uluslarası toplumunun ve uluslararası kurumların böylesine açık bir katliam karşısında susmasının mazereti mi olacak?" diye soran Çelik, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla bu şu anda konuyu asıl özünden taşıran bir tartışmaya dönüşmüş durumda. Bugün yapılması gereken şey uluslararası mekanizmaların, BM Güvenlik Konseyi veya başka mekanizmaların katliamı durdurmak için Suriye'deki rejime güçlü bir mesaj vermesi meselesidir. Aksi takdirde bu katliamın devam edeceği görülüyor.
Şu anda yapılan açıklamalar kimyasal silahlar teslim edilirse bunun dışında bir seçenek aranabilir mi gibisinden. Ben de şu soruyu soruyorum; kimyasal silahlar teslim edilse bile ki bu teslim edilme, envanterinin tespit edilme süreci kendi içinde sorunlu bir süreç, ondan sonra diğer silahlarla rejim katliama devam ederse bu katliam uluslararası toplum tarafından onaylanmış mı olacak? Burada yalnış bir denklem kuruluyor, yanlış bir yol izlenmiş oluyor. Bugün acil olan kimyasal silahlar meselesi de ortaya çıktığı için en acil olan şey bu katliamın biran evvel durdurulmasıdır."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Batman'da terör propagandasına tokat gibi cevap: Burası Türkiye!
İzmir için KRİTİK uyarı: Su seviyesi yüzde 10'ların altına inebilir!
EN SON HABER | Kayıp iş insanının cansız bedeni ormanda bulundu: Ortağı tutuklandı!
Henüz 17 yaşında 70 suçtan kaydı var: Defne Hakim 'Ah' ederek paylaştı!
SON DAKİKA | Abdulkadir Selvi yazdı: Yeni bir 'kara harekatı' yolda mı?