Kritik 72 saat: Akşener'in masaya dönüş hikayesi! Hande Fırat yazdı...
Ankara son yılların en baş döndürücü siyasi trafiğini yaşadı. Bu satırlar yazılırken 6’lı Masa yeniden toplanmıştı. Akşener’in yeniden masaya oturması ve masanın yeniden “6’lı Masa”ya dönüşünün hikâyesini sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Hande Fırat'în Hürriyet'teki yazısı...
- Masadan kalkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çok kırgın ve kızgındı.
- CHP’de de benzer bir hava vardı.
- Ancak birkaç gün geçince İYİ Parti kamuoyundan gelen tepkiyi ve üyelikten istifa furyasını yaşamaya başladı.
- CHP’de ise Türkiye’nin içinden geçtiği dönemde masanın bu şekilde bir görüntü vermesinin, kazanmayı zorlaştıracağı yorumları yapıldı.
- CHP ve diğer partiler açısından kapının açık bırakılmasına karar verildi.
BAŞKENTTE KRİTİK SAATLER
Her ne kadar iki parti arasında alt düzeyde diyalog olsa da aslında her şey cumartesi akşamı başladı. CHP’de yapılan toplantıda kamuoyundan gelen tepkiler değerlendirildi. Kimi “İYİ Partisiz de kazanırız” derken, kimi verilen görüntünün şık olmadığı, bu nedenle seçimin zora girdiği yorumunu yaptı. Sonrasına gelince...
- CHP’ye göre, CHP içinden bir grup “İki büyükşehir belediye başkanının güçlü başkan yardımcısı olarak” İYİ Parti’ye önerilmesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının arkasında hep birlikte durulması teklifinin götürülmesini önerdi.
- İYİ Parti’ye göre ise teklif kendilerinden gitti.
- Ankara kulislerinde teklifin İYİ Parti’den geldiği ancak CHP’nin İYİ Parti’ye “Şart koştu” tepkisi gelmemesi için teklifi üstlendiği bilgisi var.
- CHP 5’li masadaki diğer liderlere de bilgi verdi. Diğer liderler “müzakereye açık oldukları” mesajını verdiler.
- CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu görüşmelere başlanması talimatını verdi.
- İYİ Parti ile CHP yetkilileri bir araya geldi.
- Sonuçta uzlaşma sağlandı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİN FORMÜL NE?
CHP, anayasa hukukçuları ile de eşzamanlı çalışma başlattı. Buna göre masadaki formüller şöyle:
- Önemli olanın, 14 Mayıs seçimlerinin kazanılması olduğu tespiti yapılıyor.
- İki başkan, cumhurbaşkanı yardımcısı ilan edilecekleri tarihe kadar, yani seçim sonrasına kadar büyükşehir belediye başkanı olarak görev yapabilecekler.
- Bu durum seçim kampanyasını da kolaylaştıracak.
- Anayasa hukukçuları seçimin alınması durumunda, iki başkanın cumhurbaşkanı kararnamesi ile iki görevi aynı anda yapabilecekleri bilgisini verdi.
- Ancak yapmak istemeyen bir isim olursa, o durum da ayrı değerlendirilecek.
- Merkezi hükümet alındıktan sonra iki büyükşehirden vazgeçilebileceği yorumları yapılıyor.
NASIL BİR HÜKÜMET YAPISI OLACAK?
- Kılıçdaroğlu’nun isteği, iki büyükşehir belediye başkanının yanında diğer liderlerin de cumhurbaşkanı yardımcısı olması.
- Bulunan formül şu, örneğin isteyen liderin cumhurbaşkanı yardımcısı ve dışişleri bakanı olarak görev alabileceği.
- Ancak istemeyen lider ise olmayacak. Örneğin Temel Karamollaoğlu sağlık durumu nedeniyle istemediğini ifade etti.
- Yine de bu konunun masada netleştirilmesi bekleniyor.
MASA NE KAZANDI?
Masanın ortaklarına göre:
- Masa bir krizden çıkarak kamuoyuna doğru bir mesaj verdi.
- İstişare ve müzakerenin işe yaradığı tüm Türkiye’ye gösterildi.
- Bundan daha büyük bir krizin artık yaşanmayacağı belirtiliyor.
- Bu görüntünün ve iki büyükşehir belediye başkanının varlığının seçimi kazandıracağı yorumları yapılıyor.
- Güçlendirilmiş Parlementer Sistem’e daha kısa sürede geçilebileceği söyleniyor. Buna gerekçe olarak da, bu uzlaşmanın vekil sayısını da artıracağı belirtiliyor.
6’LI MASA TOPLANTISINDA ÜSLUP SORUNU
- Kemal Kılıçdaroğlu ile Akşener Altılı Masa’da buluştu. Ancak anlaştıkları konusunda diğer liderlere özel olarak haber verilmedi.
- Bu yüzden Masa’ya diğer partiler kırgın oturdu.
- Akşener’in “şart koşma üslubunu” doğru bulmayan diğer liderler bunu masaya getirdi.
- Toplantı devam ederken; DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti liderleri ayrı ayrı odalarda kurmaylarıyla toplantı yaptılar.
CHP AÇISINDAN YSK’NIN ÇALIŞMALARI VE ÇEKİNCELERİ
TÜRKİYE seçimlere giderken Yüksek Seçim Kurulu deprem bölgesindeki çalışmalarını tamamladı. Geçen hafta YSK’nın AK Parti’deki temsilcisi Recep Özel ile görüşmüştük. Hürriyet’in bu haftaki konuğu ise CHP’nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu idi. Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptığı çalışmalara işaret eden Mehmet Hadimi Yakupoğlu seçim sürecindeki iki temel başlığa, yani seçim işleri ve seçmen kütüğüne dikkat çekti. YSK’nın il ve ilçe seçim kurullarının; personel kaybını, bölgede çalışan personelin ve depolardaki mühürlerin, torbaların, sandıkların durumunu incelediğini anlattı. “YSK’nın seçimi etkileme hakkı yok” diyerek tespitlerini ve işleyişi şöyle dile getirdi:
SEÇMEN KÜTÜKLERİNİN OLUŞUMU AÇISINDAN RİSK YOK
- “2008 yılında adres kayıt sistemine geçildi.
- Seçmen için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık numarası ile ikâmetgah adresi gerekiyor.
- MERNİS’te günlük 70 bin ila 100 bin arasında kişisel veri değişikliği oluyor. (Boşanma, vefat, evlilik gibi.)
- Günlük veri her gün 17.00’de MERNİS’ten SEÇSİS’e otomatik olarak çekiliyor.
- YSK bu verileri alarak parametreler ışığında karşılaştırıyor. Yani mükerrerlik olmasın diye her gün güncelleme yapılıyor.
- Seçmen kütüğü, yaşayan bir organizma gibi.
- Seçmen kütüklerini siyasi partilerin iki kez alma hakkı var. CHP depremden önce ilkini aldı.
SEÇMEN SANDIK LİSTESİ AÇISINDAN DA RİSK YOK
- Seçim Takvimi başladıktan sonra, tahminen 16 Mart tarihi gibi YSK, MERNİS’ten güncel son listeyi alacak.
- Seçmen kütüğü YSK’nın malı olacak.
- YSK, Türkiye genelinde muhtarlık askı listesine çıkacak.
- Bu e-Devlet’te de görülebilecek.
- Siyasi partilere de verilecek.
- Muhtarlıklara iki hafta itiraz süresi var. Bu itirazlar karara bağlanacak.
- Sandık bölgesi askı listesi ortaya çıkacak. Bu sadece siyasi partilere verilecek.
- Bu da kesinleşince sandık listeleri ortaya çıkacak.
- Üçüncü bir güncelleme yapılacak. Vefat edenler listelerden çıkarılacak. Bu güncellemeler seçime 10 gün kalaya kadar sürecek.”
MÜKERRER OLMAMALI, VEFAT EDENLER YER ALMAMALI
Mehmet Hadimi, tüm bu olumlu bakış açısına rağmen iki temel mesele konusunda da uyardı:
“- Temel mesele, sandık başına gidince, kayıtlı seçmen açısından;
- Mükerrer olmaması
- Vefat eden seçmenlerin listede yer almaması önemli.”
SURİYELİ SEÇMEN SAYISI KAÇ?
Mehmet Hadimi Yakupoğlu başta Suriyeli olmak üzere yabancı seçmen sayısını hem İçişleri Bakanlığı’na sorduklarını hem de TBMM gündemine getirdiklerini söyledi. Ancak bir yanıt alamadıklarını belirtti. Bu konudaki endişelerini şu sözlerle anlattı:
“- Özellikle Suriyelilerin sayısını bilmiyoruz. Yabancılar ayrı bir şekilde kayıtlı değil.
- CHP olarak algoritmalar geliştirdik.
SAYININ PAYLAŞILMAMASI GÜVENSİZLİK YARATIYOR
- Yabancı seçmenin demografik olarak seçim sonuçlarını etkileyeceğini şimdilik düşünmüyoruz.
- Ancak yarın bir seçmen hareketliliği olursa bunun nasıl bir etkisi olacağını bilemem.
- Sayının paylaşılmaması da güvensizlik yaratıyor.”
DEPREM BÖLGESİNE İLİŞKİN ENDİŞELER
Yakupoğlu, “Deprem bölgesi için de rahat olunmaması gereken bazı durumlar var” dedi ve şöyle devam etti:
- “Seçmen listeleri oluşumunda görevli devlet memurları bölgede gösterilecek, belki de yığılacak. (AFAD, Kızılay’ın personeli gibi görevliler.) Devlet memurları buralara yığılacak mı? Bu durum nasıl bir seçmen hareketliliğine yol açacak?
- Göç edenler oldu. Bunlar gittikleri şehirlerde oy verecekler. Bunun etkisi ne olacak?
- Tüm depremzedelerin oy kullanmasını istiyoruz. Her türlü kolaylık sağlanmalı.
SANDIK BAŞINDA OLMAZSANIZ KEDİ DEĞİL FİL GİRER
- Sistemde her şey sandık üzerine kurulu. İtiraz için somut delil gerekli. Tutanak defteri, bir sandığın tapusudur.
- Sandık başında olmazsanız, kedi değil fil girer.
- Herkes sandık başında olsun, tek şart bu.”