Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 68 yaşındaki eczacı Hakkı Özcan yakalandığı koronavirüsü 12 günde yenerek kurtulmayı başardı.İslahiye ilçesinde yaşayan 35 yıllık eczacı Hakkı Özcan'ın yüksek ateş ve halsizlik şikayetiyle başvurduğu hastanede yapılan Covid-19 testi pozitif çıktı. Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alınan Özcan 10 gün yoğun bakım ünitesinde kaldı. Toplam 12 günlük tedavinin ardından test sonucu negatife dönen Özcan, taburcu olduktan sonra da 14 gün evinde izole oldu. Sağlığına kavuştuktan sonra işinin başına dönen Özcan, gerekli önlemler almasına rağmen koronavirüse yakalandığını anlatarak, Gerekli titizliği gösterdiğim için hasta olacağımı düşünmüyordum. Ateş ve kırgınlık ile başladı. Zaman içerisinde rahatsızlığım ilerledi ve yoğun bakımda tedavi gördüm. Zor bir süreçti. Allah kimseye yaşatmasın. Bu hastalık karşısında en büyük zaaf, insanların 'Bana bir şey olmaz' yaklaşımı içerisinde olması. Asla böyle düşünülmesin ve gerekli tedbirlere uyulsun dedi. Yoğun bakım ünitesinde kaldığı 10 gün boyunca kendisini mayın tarlasında kalmış gibi hissettiğini ifade eden Özcan, Nasrettin Hoca misali damdan düşmüş biri olarak şunu telkin ediyorum; kesinlikle doktorun çizeceği yolda ayrılmayın. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorundayız. Bu hastalık öyle bir rahatsızlık ki ben pimi çekilmiş bir el bombasına veya bir mayın tarlasına benzetiyorum. Yoğun bakımda kaldığım sürede kendimi mayın tarlasında kalmış gibi hissediyordum. Nerede, ne zaman, ne şekil ve hangi tesirle geleceği belli olmayan bir hastalık. Mayın tarlasında kalmış hissi yaşamamak için mutlaka tedbirlere uyalım şeklinde konuştu. Hakkı Özcan, hastalandıktan sonra ailevi nedenlerden dolayı 12 yıldır görüişmediği Gaziantep Üniversitesi Hastanesi'nde görevli oğlu Doçent Doktor Çağlayan Özcan ile görüşmeye başladıklarını, bunun da kendisini mutlu ettiğini belirterek, şöyle dedi:Hastalınca üniversite hastanesine gittim. Gaziantep Üniversitesi'nde görevli oğlum Çağlayan Özcan ile bir aile dramı nedeniyle 12 yıldır görüşmüyorduk. Bu hastalık nedeniyle oğlumla görüşmeye başlamış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yoğun bakıma alındığımda olum bana 'Tıbba ve Allah'a emanetsin. Hiç bir şeyi merak etme, kurtulacaksın' dedi. Yoğun bakımda 10 gün kaldım. Yoğun bakım servisinde kalan herkese aynı ilgi gösteriliyordu. Hasta bakıcı ve hemşireler sürekli bizim tedavimizle ilgileniyordu. Çok özverili çalışan ve canla başla mücadele eden sağlıkçılar sayesinde iyileştim. Yoğun bakım ünitesinde oksijen cihazına bağlı olduğu süreçte, müzik dinlediğini de kaydeden Özcan, Telefonun kulaklığıyla müziğe kendimi entegre ettim. Müslüm Gürses şarkılarını dinleyerek, oksijen tedavisi görüyordum. 10 gün sonunda servise aldılar. Serviste de iki gün kaldım ve yapılan iki testim negatife dönünce taburcu oldum. İnsanlara tavsiyem, hasta olduklarında asla ümitlerini kaybetmesinler. Hastanelerde tüm sağlıkçılar insanların iyileşmesi için ellerinden gelenin fazlasını yapıyor. Asla ümitlerini kaybetmesinler ve doktorlara güvensinler diye konuştu.Özcan, herkesi Bilim Kurulu'nun tavsiyelerine uymasını, maske, mesafe ve hijyen kurallarından taviz vermemesi yönünde uyardı.