“TÜRK TUGAYI ÇOK ÖNEMLİ BİR MUHAREBENİN ALTINA İMZA ATTI”
Beykent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Öğretim Üyesi Kemal Olçar da Türk Tugayı’nın savaşta elde ettiği kazanımları şu şekilde anlattı: “Bu 3 yıl süren savaşta Türk Tugay’ı o bölgede çok önemli bir muharebenin altına imza attı. Bu Kunuri Savaşı. Bu savaşta Türk Tugay’ının o bölgedeki kahramanlıkları ya da almış aldığı kararlarla Birleşmiş Milletler (BM) ve Amerikan Birlikleri’nin emniyeti ve güvenliği sağlandı. Bundan sonra savaşın seyri şöyle değişti; Kuzey Kore ve Güney Kore’nin BM gücü ile şu anki de facto pozisyonunun alınmasında Kunuri Muharebesinin çok büyük bir etkisi vardır. Türk Tugayı bundan dolayı iki defa şeref madalyasıyla ödüllendirilmiştir. O yüzden Türkiye Cumhuriyeti Devleti Yunanistan’la birlikte bu 3 yıllık savaşın ortasında 19 Şubat 1952’de NATO’ya üye olarak kabul edildi. Öte yandan bölgede bütün politik yapı diğer taraftan ekonomik yapı, güvenlik yapısı, orduların düzeni Batı endeksli ve NATO endeksli bir yapıya ulaştı.”
“SAVAŞA BÖLÜK OLARAK GİTTİĞİMİZ İÇİN ZARAR GÖRDÜK”
93 yaşındaki Kore Gazisi Hasan Yılmaz, askerliğe Ardahan’da başladığını belirterek, “Orayı dağıttılar daha sonra Erzurum’a geldim. Palandöken dağının dibindeki Toparlak köyü var. O toparlak köyünün orada askeriye vardı, oradaydım. Orada da 3’üncü ordu komutanı vardı. Kore’ye gidiliyor dediler. Kore’ye gitmeden önce general teftiş etti. Sıra bana geldiğinde ‘yat’ dedi. Yattım, hemen kalktım ve esas duruşa geçtim. Bana, ‘sen geç bu tarafa’ dedi. Diğerleri için subaylara, ‘Bunlar daha eğitim görmemiş, bunları eğitin’ dedi. Ondan sonra Kore’ye gittim. Kore’ye gitmemiz gece gündüz 52 gün sürdü. Busan diye bir yere vardık. Vapurdan orada indikten sonra cepheye gittik. 1’inci Kunuri Muharebesi’nde Güney Kore’nin başkenti Seul’a gittik. Şehir de düşmanlarla karşılaştık. Bazı yerlerde savaşa katıldık. 1 sene Kore’de kaldım. Aç kaldığımız günler oldu. Dağın tepesinde ne yemek var ne de başka bir şey. Bu şekilde mücadeleye devam ediyoruz. Fakat savaşırken aç olduğunu anlamıyorsun. Savaşta zarar görmemizin nedeni, savaşa bölük bölük gitmemizden dolayı oldu. Çünkü etrafımızı düşman sardı. Kol kola, boydan boya açılmış olsaydık düşman etrafımızı saramayacaktı. 4. bölüğümüzü sardılar onu kurtarmak isterken bayağı zarar gördük. Kurtardık ama sağ kalanlar mahvolmuştu. Kore’den 1951 yılında ayrıldım ancak savaş devam ediyordu. Türkiye’den bize her şey geldi. Allah devletimizden razı olsun, bizi yalnız bırakmadı” diye konuştu.