hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kılıçdaroğlu'ndan Ahmet Şık sorusu!

    Kılıçdaroğlundan Ahmet Şık sorusu
    expand

    Partisinin grup toplantısında gazeteci Ahmet Şık'ın yayınlamadan yasaklanan kitabına değinen CHP lideriı Kemal Kılıçdaroğlu, "Demokrasi açısından geldiğimiz nokta budur; basılmamış kitabın imhası" dedi. Savcı ve yargıçların değiştirilmesinin anlam ifade etmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnternette onbinlerce kişiye ulaştı. Bu kadar kişiyi hapse mi atacaksınız? Atmazsanız namertsiniz" diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    İktidarın geçmişte diğer ülkelere reformların önündeki engel olarak CHP'yi gösterdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Şimdi bir gerçek çıktı ortaya. AKP'nin iki yüzü oradaki yüzüyle, Türkiye'deki yüzü. Batıya dönük maskesini indirdik. Gerçek yüzü görüldü. Artık herkes görüyor. Söylemi ile eylemi taban tabana zıt bir siyasal parti kimliğini artık bütün dünya biliyor" dedi.

    AB ülkeleri ve ABD'de karşılaştıkları Türkiye'ye ilişkin kaygıları kendilerinin de paylaştığını belirten Kılıçdaroğlu, "Tabi onlar şunu da anlayamıyorlar: Basılmamış bir kitap taslağının peşine savcı, yargıç, polis hep beraber düşüyorlar. (Basılmamış bir kitap için nasıl imha kararı alınır) diye soruyorlar bize. Dedik bunun yanıtını biz veremeyiz. Sizin muhatabınız başka şeyler" diye konuştu.

    CHP lideri sözlerine, "Sizin taşıdığınız kaygıları aynen biz de taşıyoruz. Onlara bir sorun bakalım. (Efendim savcıları değiştirdiler...)' Ne fark eder? Savcı iddia makamı, yargıç yerinde oturuyor. Asıl ona sen bu kararıneye göre verdin diye sormak lazım. Demokrasi açısından geldiğimiz nokta budur, basılmamış kitabın imhası..." diye devam etti.

    Basılmadan toplanan kitap taslağının bilimin, teknolojinin sayesinde onbinlerce insan tarafından okunduğunu da kaydeden Kılıçdaroğlu, "Onbinlerce kişi bu kitabı okudu. Buyurun yasaklayın. Onbinlerce kişiyi hapse mi atacaksınız? Atmazsanız namertsiniz" diye konuştu.

    "Siyasi otoritenin emrinde mahkeme olmaz"

    Bütün yargıçların aynı olmadığını, hukukun üstünlüğü için çalışan, vicdanının sesini duyan yargıçların da olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bunlarda nbirinin de "Ergenekon" soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski emniyet müdürü ve "Haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabının yazarı Hanefi Avcı'nın davasına bakan yargıçlardan biri olduğunu söyledi.

    Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

    "Birisi bir kitap yazıyor, her şey güllük gülistanlık ve o kitabı yazdıktan sonra devlet bütün kurumlarıyla üzerine yükleniyor, hapse atılıyor (Haliç'te Yaşayan Simonlar) kitabını yazan Hanefi Avcı. İki davadan tutuklamakararı veriliyor. Yargıç diyor ki (Bu davadan tutukluluğunu kaldırsak yine hapiste kalacak. Dolayısıyla delilleri karatma durumu yok ki.) (Hayır) diyor diğer iki yargıç, (içeride kalması lazım.) Ve bu yargıcın muhalefet şerhindeki şu cümleyi dikkatinize sunmak istiyorum, (Savcılıkta 100'den fazla klasör olduğu halde bize sadece 16 klasör gönderildi. Belki başka bilgiler de var ama bunu bilmiyoruz.) Diğer iki yargıca soru şu: Bilmediğiniz delillerle ilgili nasıl karar veriyorsunuz? Bu yargıç (neden bize gönderilmedi) diye soruyor.

    Ve yine soruyor, (Sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi için soruşturma dosyasının tüm eklerinin gönderilmesi gerekir.) Bunlar istenmiştir ama cevap verilmemiştir, ekler gönderilmemiştir. Sizden ne istiyorlar? Tutukluluğunun devamına karar verin. İnsanda biraz vicdan olur, hukukun h'si olur. Hatta h'nin de bir çizgisiolur. Nasıl olur da siz delillerini, dosyasını görmeden, içeriğini bilmeden bu kararı verebiliyorsunuz. Çocuklarınıza neyi miras bıraktığınızı farkında mısınız?

    Arkadaşlarımdan rica ettim bu muhalefet şerhini İngilizceye çevirsinler bizim internet sitesine koysunlar. Yanına da arkadaşlarım uygun görürlerse hukukun üstünlüğüne inanan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını. Bu sadece yargıçların ayıbı değil. Bu artık hukukun, adaletin ayıbına dönüşmüştür. 21.yüzyılın Türkiye'sinde bir hukuk katliamı yaşanmaktadır. Ne eliyle? Özel yetkili mahkemeler eliyle. Eskiden bunun adı DGM'ydi. Bu mahkemeyi Kenan Evren vearkadaşları kurmuştu. Özel yetkili mahkemeleri kim yaptı? Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları. İkisinin arasında fark yok, aynı anlayış var. Siyasi otoritenin emrinde mahkeme olmaz. Bir mahkemeyi siyasi otoritenin emrine veriyorsanız, orada hukuk olmaz. Zaten orada hukuk yok. Olmayan hukuk, hukuk kılıfı içinde götürülüyor."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow