Kılıçdaroğlu: "Yeri bilinçli olarak belirlemedik"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Borsası'nda Merkez Türkiye Projesi'ni anlattı. Kılıçdaroğlu, projenin yerini bilinçli olarak belirlemediklerini belirterek, "Biz yeri belirleseydik projeye gölge düşürürdük. Yeri belirlemek siyasetçinin işi değil iş dünyasınındır. Bürokratlar, siyasetçiler iş dünyası bir araya gelecek. 'Maliyet en düşük burada olur' diyecek. Ona göre biz yasasını çıkaracağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın mitinginin ardından İzmir Ticaret Borsası'nın Kaya Termal Otel'de düzenlediği 'Borsa söyleşileri' adlı toplantıya katıldı. 610 kişinin katıldığı toplantıda İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı 'Merkez Türkiye Projesi'ne değinerek, şunları söyledi:
İzmir neyin merkezi?
"Uzun zamandır tartışıyoruz. İzmir neyin merkezi? Ankara başkent ve idarenin merkezi, İstanbul finansın merkezi, Antalya turizmin merkezi. Onca potansiyele sahip İzmir neyin merkezi? İzmir'in ihtisas serbest bölgeleri şehri olması ile ilgili olarak farklı platformlarda görüşlerimizi paylaşıyoruz ve ilk olarak kentin bir sağlık serbest bölgesi ile adım atılmasını, limanı olan serbest bölge çerçevesinde ekonomik olarak dönüşmesini, bir çekim merkezi haline gelmesini savunuyor ve istiyoruz. Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı ve çok önemsediğim 'Yüzyılın Projesi' diye adlandırılan bu yeni hamlede İzmir'in payına düşen nedir? İzmir neyin merkezi olmalı? İzmir'den milletvekili adayı olan Kılıçdaroğlu'ndan bunun cevabını almak bizleri mutlu edecektir. CHP'nin bu seçimlerde kullandığı sloganların başında 'Yaşanacak Bir Türkiye' yer alıyor. CHP sadece ekonomide değil insani gelişmişlikte de Türkiye'yi dünyanın ilk 20 ülkesi arasına sokmayı vaat ediyor. Bu çok önemli ve Türkiye açısından da çok ama çok gerekli bir hedef."
"Türkiye gerçeklerinden yola çıktık"
Kılıçdaroğlu, konuşmaya başlamadan önce 'Merkez Türkiye Projesi'nin tanıtım filmi gösterildi. Kılıçdaroğlu, sesinin çok iyi çıkmadığını belirterek, anlayış gösterilmesini istedi. Kılıçdaroğlu, projeyi hazırlarken Türkiye'yi içinde bunduğu girdaptan nasıl kurtarabilecekleri düşüncesiyle yola çıktıklarını söyledi. İzmir gibi çağdaş ve uygar bir kentte bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Geçmişe baktığımızda iş dünyası ile aramızda belli bir mesafe varmış gibi bir algının olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu seçimlere hazırlanırken gerçekten Türkiye gerçeklerinden yola çıkmaya özen gösterdik. 'Türkiye'yi içinde bulunduğu girdaptan nasıl kurtarabiliriz', üstünlükleri nasıl avantaja dönüştürebiliriz. Bu amaçla yola çıktık. Seçim çalışmalarımız iki aşamalı. Var olan güncel sorunlarını nasıl çözebiliriz, kısa vadeli sorunlar ve kısa vadeli çözümler. İkinci aşama, geleceğe dönük beklentiler umutlar hedefler nedir? Eğer siz bir ülkeyi yönetmeye talipseniz geleceğe ilişkin sorunları da bulmak zorundasınız. Seçim bildirgemiz daha çok kısa vadeli çözümler içeriyor" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Rakamlar içimizde hüzün yaratıyor"
"Türkiye'nin komşu ülkelerde AB ile kıyaslandığında tarım üstünlük alanı. Maalesef tarım hep ihmal edildi, tarıma bilgiyi sokamadık. Babadan kalma usulle yola devam ettik. Zaman zaman örnek veririm. Hollanda ve Türkiye'yi kıyaslarım bilinçli olarak yaparım bunu. Konya'dan küçük ama tarımın kendi ekonomisine katkısına baktığımızda olağanüstü büyük. 120 milyar doların üstünde tarım ihracatı var. Türkiye 12 milyar dolar tarım ihracatı yapabiliyor. Rakamlar içimizde hüzün yaratıyor. Bizim tarımı daha iyi bir noktaya taşımamız gerekiyor. Tarımda neden bu durumdayız? Temel neden Türkiye'nin tarıma gereken önemi vermemiş olması. Ortadoğu'yu besleyen bir Türkiye olabiliriz. Daha nitelikli ürün üretebiliriz. Lisanslı depoculuktan ürün çeşitliliğine kadar bunların büyük bir kısmını henüz yapamadık. Fındık, dünyada bir numarayız ama fındık fiyatlarını Türkiye belirlemiyor. Fındık borsasını Karadeniz'de kuramadık. Başkalarına peşkeş çektiriyoruz. Çalışan üreten biziz kazanması gereken de biziz."
"Projenin katma değer yarattığı tarih 2017"
Kılıçdaroğlu, genç nüfusun önemine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Taşı sıksa suyu çıkaracak genç nüfus var. Bu genç nüfus arzu ettiğimiz verimi vermiyor. Coğrafi olarak 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insana ulaşıyoruz. Demokrasi ve hukuk düzeni yoksa yatırımcı getiremezsiniz. Türkiye üretmeli, üretmeyen bir ülkenin gücü olamaz. Bu projede, coğrafi konumumuzu ve genç nüfusumuzu iki üstünlüğümüzü yan yana koyduk. '2035'e kim öle kim kala' diyorlar. Projenin katma değer yarattığı tarih 2017. Projenin olgunlaşma tarihi 2035. Tesadüfen seçilmiş bir tarih değil. O tarihte yaşlı nüfus genç nüfusu geçiyor ve Türkiye yaşlı ülkeler nüfusuna geçiyor. Eğer 2035'e kadar bu süreci yakalayamazsak enerjimizi büyük ölçüde yitirmiş olacağız.
Amaç bu enerjiyi 2025'e kadar iyi bir noktada kullanmak. Bu proje birilerinin söylediği gibi 'Akşam yattık sabah proje ürettik' değil. Büyüme hızı, işsizlik oranı, kişi başına milli geliri verdik, ekonomideki büyümeyi verdik. CHP dışında hiçbir siyasal parti böylesine rakamlarla donanmış ikinci bir proje üretmiş değildir. Bu projeyi hazırlarken akademisyenlerden iş dünyasından Merkez Bankası'nda çalışmış kişilerden yararlandık, lojistik sektöründe çalışan iş dünyasından katkı aldık, maliyeci dostlardan planlamacılardan katkı aldık. Rakamların gerçekliğini tartıştık. Bizim gibi düşünmeyen insanlardan oturup eksikliğimizi görmeye çalıştık. 'Proje mükemmel bir proje' dediler."
"Yerini açıklarsak projeye gölge düşer"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, projenin yerini özellikle açıklamadıklarını belirterek, "Bir sıçrama yaratacak bir proje bu proje. Tek başına lojiktik projesi değil Türkiye'nin kalbinde mega kent var. Bu kent kültür kenti, teknopark bilim üretiyor. Neden yerini belirlemediniz' diyorlar. 81 ilin dışında farklı bir kent. Özel bir yasayla oluşturulan bir kent. Merkezden bir vali var. İş dünyasının saygın kurumları var. Bu kent kendi kendini yenileyen bir kent olacak. O nedenle 2035'te olgunlaşacak diyoruz. Çevresiyle birlikte 147 milyar dolar katma değer yaratması, 2035'ten sonra olacak. Bu projenin dünya örneklerine de baktık. Az önce izlediniz. Dünyada buna benzer üç büyük proje var. Kendi coğrafi üstünlüğümüzün ilk kez kullanıldığı bir proje. Dünyaya diyoruz ki 'gelin Türkiye'ye size bir kent oluşturuyoruz'. Burada kurun ambarlarınızı, teknoparklarımızı, bilgi üretin, 20 trilyon dolarlık bir ekonomi yaratabilirsiniz. Şu ana kadar hiçbir iktisatçı 'bu proje yanlış bir projedir rakamlar yanlış yeteri kadar düşünülmemiş' demedi. Sadece yeri nerede olacak? Yerini bilinçli olarak biz belirlemedik. Biz yeri belirleseydik projeye gölge düşürürdük. Yeri belirlemek siyasetçinin işi değil iş dünyasınındır. Bürokratlar, siyasetçiler iş dünyası bir araya gelecek. 'Maliyet en düşük burada olur' diyecek. Ona göre biz yasasını çıkaracağız. Limanlarımızı çalıştıracağız. İlk işimiz 2017 yılında başlıyor. Karayolları demiryolları elden geçirilecek" diye konuştu.
"Devlet değil STK yönetecek"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, projenin sadece İzmir'e değil 81 ilin tamamına katkı sağlayacağını vurgulayarak, şunları söyledi: "İzmir'e ne verecek dediniz. 81 ile katkı yapacak. Bu projenin bir başka özelliği Anadolu'yu ayağa kaldırıyoruz. Anadolu göç vermeyecek 2 milyon 200 bin kişi istihdam yaratacak. İzmir, İstanbul, Ankara rahatlayacak. İzmir entelektüel olmak katma değeri yüksek bir kent olmak zorunda. Ağır sanayinin değil hafif sanayinin merkezi olmalı sağlık turizm merkezi olabilir. İzmir'in cazibesini tüm alanlarda yaratmak ve o cazibeyi dünyaya anlatmak zorundayız. Eğitim projenin bir başka ayağı. Her OSB'de yatılı meslek lisesi kuracağız. Gittiğim her yerde 'İşsiz çok ama bizim istediğimiz ara eleman yok' diyorlar. Yönetimi OSB'ye vereceğiz.
Üniversitelerin bilgi üretmesi lazım. Her yıl en azla 15 bin üniversite mezunu yurtdışına doktoraya göndereceğiz. Proje nasıl hayata geçecek? Önce bu projeye inanacaksınız. Proje sürekli kendini yenileyecek. Dünya ile bağlantılarımız olacak. Neden TOBB, Uluslararası Nakliyeciler Derneği gibi pek çok STK yönetiminde bir kent kuruyoruz. Buranın bürokrasiye boğulmaması için. İş dünyasının pratik gücünden yararlanacağız. Bir şeye ihtiyaç mı var. Ankara'ya bırakırsanız 6- 7 yıl sürer. Devlet engelleri kaldıracak. Dünyanın dev sanayileri burada yatırım için harekete geçecek. Ulaşım maliyetlerini düşürüyoruz. Türkiye 2035'te en geç bilgi toplumunu yakalamak ve ciddi bir sıçrama yapmak zorundadır, hayali değil ayakları yere basan elle tutulan bir proje coğrafi konumu ve genç nüfus avantajlarını hayata geçiren bir proje."
"Proje savaş kabul etmiyor barış getiriyor"
Kılıçdaroğlu, projenin savaş kabul etmediğini ülkeye barış getirdiğini belirterek, "Gelişen ve yükselen ülkeler tanımına giren bir ülkeyiz. Size 1990'lardan rakam vereceğim. O tarihlerde gelişen ve yükselen ekonomiler küresel ticaretten yüzde 23 pay alıyordu. Küresel gelirden yüzde 30 pay alıyordu. Günümüzde küresel ticaretten yüzde 23 değil yüzde 42 pay alıyor, küresel gelirden yüzde 57 alıyor. En düşük payı Türkiye alıyor. Denizle bağlantısı olmayan bütün ülkelerin küresel limanı haline getiriyoruz Türkiye'yi. 58 ülkeye 4,5 saatlik uçuş mesafesindeyiz. Bu proje savaş kabul etmeyen çatışma kabul etmeyen tam tersine ülkeleri birbirine bağlayan bir projedir. Bu projeye dahil olan hiçbir ülke savaş istemez kendi bölgesine barışı getiren ve onu güvenceye alan bir proje olacak" dedi.
"Kıskananlar da olacaktır"
Kılıçdaroğlu, projeyi kıskananların olduğunu belirterek, "Bakın Mısır Ro- Ro seferlerini kaldırdı. Güneye gidin tüm TIR şoförleri kamyonlarını satmak istiyorlar. Komşu ülkelere gidemiyorlar. Kıskananlar da olacaktır. Neden biz üretemedik diye. Başbakan 'Benim kitabımda vardı oradan yürüttüler' diyor. Arkadaşlara sorduk. Bir yerde bir 'merkez' sözcüğü geçiyormuş. 'Merkez' sözü geçiyor diye 'merkez' Türkiye olmaz tabi ki. Emek isteyen bir projedir. Hangi iktidar gelirse gelsin bu projeyi uygulamak zorundadır. Bu projenin uygulanmadığı bir Türkiye gelişen bir Türkiye olmaz. Siz hala Türkiye'nin nasıl büyüyeceğini çözemezseniz söz sahibi olamazsınız" diye konuştu.
"İzmir'de askerliğimi yaptım"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine İzmir'de askerliğini yaptığını belirterek, kente dair yapılabilecekleri şöyle anlattı: "İzmir benim askerliğini yaptığım bir yer. Akrabalarımın yaşadığı bir kent. Türkiye'nin gözbebeği. İzmir'i bir ağır sanayi kenti yapmak asla aklımın ucundan geçmez. Ticaret, fuarlar merkezi olmalı, sanayi ama katma değeri yüksek üreten bir sanayi olmak zorundadır.
İzmir konumu gereği sağlık kenti de olabilir. İklimi de son derece uygundur. Kuzey Avrupa'dan yaşlı nüfus gelip sağlık hizmeti alabilir. İzmir'le ilgili belki CHP'nin oturup ayrı bir proje üretmesi mümkün. İzmir'in geniş bir hinterlandı var Denizli, Balıkesir, Afyon İzmir olmadan ayakta duramaz. Sinemi sanayi neden İzmir'de kurulmasın. Bir engel yok ki yapılabilir, yaşatılabilir? Almanya, iki dünya savaşında kazanamadığı avantajı AB ile elde etti."Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na zeytin ağacı şeklindeki plaket ve toprak kapta yoğurt hediye edildi. Kılıçdaroğlu, özel uçakla İzmir'den ayrıldı.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!