hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kılıçdaroğlu sert konuştu: "Namert!"

    Kılıçdaroğlu sert konuştu: Namert
    expand

    CHP yeni yasama yılının ilk grup toplantısına tutuklu milletvekilleri ile başladı. Kılıçdaroğlu, grubunu tutuklu vekiller için bir dakika alkış tutmaya davet etti, Başbakan'a "Bu konuda protokol imzaladık, imzasının arkasında durmayana namert denir" sözleri ile yüklendi. CHP lideri Başbakan için sarf ettiği ve hakkında dava açılmasına yol açan "hain" ifadesinin de arkasında durdu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kılıçdaroğlu, milletvekillerini ve izleyicileri, "Milli irade, zulme karşı direniş için ayağa kalkmaya, 1 dakika süreyle tutuklu milletvekillerini alkışlamaya" davet etti.

    Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısına salonda bulunanlar ayakta, alkışlarla karşılık verdi.

    Tutuklu vekiller:
    Halkın oyuyla seçilen, seçildiği zaman önünde hiçbir engel olmayan, parlamentoda görev yapması gereken milletvekillerini hapiste tutmanın akılla, mantıkla, hukukla hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, demokrasilerde böyle birşeyin olamayacağını kaydetti.

    Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de bu konuya değindiğine işaret ederek, bu sorunun, demokrasi kalitesi açısından çözülmesi gerektiğini vurguladı.

    TBMM Başkanı'nın gözetiminde, Meclis'te bir protokol imzaladıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Mert adam, yiğit adam imzaladığı protokolün, imzanın arkasında durur. Durmayana kimse kusura bakmasın ama namert denilir. Hainlik tartışması da oldu. Yabancı bir ülkenin askerlerini parlamentonun kararı olmaksınız, kendi ülkesine davet eden, Mardin'e kadar silahlarıyla, bayraklarıyla beraber giden, yasama organını devre dışı bırakan Türkiye Cumhuriyeti topraklarını yabancı askerlerin postallarının altına serene ne denir, hain denir. Bana hain dışında bir laf bulun, onu söyleyeyim" dedi.

    AK Parti kongresine eleştiriler:
    Kılıçdaroğlu, geçen hafta gerçekleştirilen AK Parti kongresini işaret ederek, bütün televizyonların, Türkiye'nin gerçek gündemini karartma dışında hiçbir fiili karşılığı olmayan şov gösterisini sunduğunu söyledi.

    CHP'nin buna katılmadığını, gerekçelerinin bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ona yakın ulusal basın kuruluşuna, demokrasi, medya ve özgürlükler düşmanı bir anlayışla ambargo konulduğunu belirtti.

    Kılıçdaroğlu, demokrasiyi ülkeye getiren bir partinin, demokrasinin üzerine gölge düşüren ortamda asla bulunamayacağını, bu nedenle arkadaşlarının şova katılmadığını anlatarak, "Bundan da alınmışlar. Utanmaları gereken nokta şu, biz katılmıyoruz, 'CHP de burada' diye anons ediyorlar. Yalan söyleme ruhlarına kadar işlemiş. Demokrasinin aksadığı, gölge düştüğü yerde biz yokuz" diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu, Anayasa'da "Basın hürdür, sansür edilemez" hükmüne işaret etti.

    Erdoğan'a tepki:
    Erdoğan'ın, "Bize her türlü saygısızlığı sürekli gösterenleri, ben de özel günümüze davet etmek durumunda değilim" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Haklı mı Erdoğan; sonuna kadar haklıdır. Demokrasi onun için bir şey değil ki, hangi demokrasi? Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidar partisinin genel kurulunu, kendi babasının çiftliği gibi görüyor. Bu bir şovdu; Recep Tayyip Erdoğan şovu, AKP çiftliğinin, Erdoğan çiftliğinin şovuydu. Bir siyasal partinin kurultayını, bir partinin genel başkanı, kendi özel alanı olarak göremez; hele iktidar partisi asla göremez. 'Benim özel alanımdır, istediğimi çağırırım' dediğiniz andan itibaren demokrasiyi askıya almışsınız demektir. AKP, Erdoğan'ın babasının çiftliği olabilir, bizim derdimiz o değil. Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti'ni babasının çiftliği gibi görmüş olmasıdır" dedi.

    Kılıçdaroğlu, kongrede, Türkiye'nin onuru ve şerefinin ayaklar altına alındığını belirtti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow