Kılıçdaroğlu: "Böyle alçakça bir suçlama görmedim"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu'nun "CHP Hz. Muhammed karikatürlerini savundu" yönündeki iddialarına sert yanıt verdi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar:
Hrant Dink cinayeti
Sekiz yıl önce Hrant Dink öldürüldü. Sekiz yıldır asıl faillerin ve arkasındaki örgütün ortaya çıkmasını bekliyoruz. Türkiye faili meçhuller ülkesi olmamalı. Bu ülkenin hiçbir yurttaşı faili meçhule kurban gitmemeli. Eğer bir kişi öldürülüyor katlediliyorsa failleri yakalamak arkasındaki örgütleri ortaya çıkarmak hükümetlerin temel görevidir. Dönemin başbakanı dedi ki “bu cinayet aydınlatılacaktır. Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacaktır” dedi. Yine bekleyeceğiz, failler ortaya çıkıncaya kadar. Biz kendi ülkemizi ve yurttaşlarımızı seviyoruz. Kimliği inancı yaşam tarzı ne olursa olsun herkese kucağımızı açıyoruz.
Hepiniz çok iyi bilirsiniz, gazeteci Nedim Şener. Bir kuyumcu titizliğiyle bu olayı sorguladı. Kitaplarını yazdı, belgelerini ortaya koydu. Hapislere atıldı ama o yılmadı. Olayın aydınlanması için elinden gelen her çabayı gösterdi. Biz bu tür çabaları her zaman saygıyla karşılayacağız. Bedel ödense bile aydının toplumu aydınlatma görevi olduğunu hiç unutmamalıyız. Ona da buradan saygılarımızı gönderiyoruz.
Demirtaş: "Türkiye'yi AKP eşkiyalarından temizleyeceğiz"
Devlette şeffaflık
Bir her kuruşun hesabını vereceksin. Hangi şeffaflıktan bahsediyorsun? Hem para pul götürüyorsunuz, kalkmışsınız şeffaflıktan bahsediyorsunuz. Yani Sayıştay’a baskı yapıp kamu harcamalarını eleştirmeyin diye bir şeyin içine girmeyeceksin. Bunlar şeffaflıktan bahsediyorlar. Sonunda çıktı ne olduğu. Efendim ihbarı yapan memurlar korunacakmış.
Gözünü sevdiğimin Ahmet Davutoğlusu, memur Teoman’ı nasıl hatırlamazsın? Ne diyordu Rıza Sarraf “para veriyorum almıyor, ne yapacağımı bende şaşırdım” diyor. Ne yaptınız? Memur Teoman’ı sürdünüz. Siz eğer memurları koruyacaksanız, kendinize bir bakın, şeffaflık nedir öğrenin.
Çok önemli bir projemiz var. TBMM’de iç tüzüğü değiştireceğiz ve kesin hesap komisyonu kuracağız. Yani bütçe harcandıktan sonra paraların nerelere harcandığını gösteren kanun. Kesin hesap komisyonunun başkanı muhalefetten olacak, iktidardan değil. iktidar muhalefete hesap verecek. Halk partisi olarak iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi budur.
Erdoğan'dan "Cizre" açıklaması
Alçakça bir suçlama
Devlet adamı denen bir kavram var. Halkın çıkarlarını savunan adam. Halkına doğruları söyleyen, toplumu kışkırtmayan birbirine düşman etmeyen bir kişiliktir devlet adamı. Tipik örneği Hollande’dır. Bir mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra Müslümanlıkla terörü birbirinden net şekilde ayırdı. Merkel’dir; "Müslümanlık asla ve asla terörle bağdaşamaz" dedi.
Sayın Davutoğlu mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra Paris’e gitti. Devlet adamlarıyla birlikte yürüdü. Biz hiçbir zaman şu eleştiriyi yapmadık. "Arkadaş sen sevgili peygamberimizin karikatürünü çizen insanlara destek vermek için oraya gittin" demedik. Gittin geldin. Arkadan CHP’yi suçlamaya başladın. Meydanlara çıkıyor söylediği şu “CHP hazreti peygambere hakaret eden karikatürleri savundu.” Hayatımda böylesine alçakça bir suçlamayla hiçbir zaman karşı karşıya kalmadım.
Dindar kardeşlerime sesleniyorum
Şimdi ben bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Özellikle de dindar kardeşlerime, muhafazakar kardeşlerime, , mütedeyyin kardeşlerime söylüyorum. Beni iyi dinledin.
Bir: 3 Mart 2014: bunların genel başkanı Muğla’da konuşuyor “bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır” diyor. Kimsin sen? Sözlükte rahmet nedir onu okuyayım “Allah’ın kullarına acıması, onlara sevgi merhametle muamele etmesi manasında” bu mudur Müslümanlık? Bunu bir CHP2li söyleseydi, yer gök inlemişti, ne din ne iman her türlü hakaret yapılmıştı. Bunların genel başkanı söylüyor bunu.
İki:İçişleri Bakanı Efkan Ala, hala içişleri bakanı 14 Temmuz 2014. “Peygamber gurura kapıldı biz gurura kapılmadık” diyor. Lütfen iyi dinleyiniz. Onların bakanı hala koltuğunda oturuyor. Hala Davutoğlu’nun kol kanat gerdiği birisi, yolsuzlukları kapatan birisi. Kendisini peygamberden üstün gören bir zihniyet. Şimdi Davutoğlu’na soruyorum. Sevgili peygamberimize hakaret eden kim? Sen ağzını açıp bir cümle kullandın mı acaba?
Üç: AKP Düzce milletvekili İbrahim korkmaz 2 ocak 2015 “Hazreti İbrahim tabi ki benim Hazreti Muhammed ise en küçük kardeşim” diyor. Herkesin önünde söylüyor. Tepki gelince de ben şaka yaptım diyor. Ne zaman peygamberler gırgır konusu olmaya başladı? Davutoğlu buna bir şey diyor mu? Diyemez. Onların inancı farklı. Bize Müslümanlığı böyle öğretmediler. Bize saygıyı öğrettiler, sevgiyi, inanmayı, çalmamayı öğrettiler.
Aydın il başkanı AKP’li 14 Kasım 2009 merkez ilçede konuşma yapıyor. “Genel başkanımız ve başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamberdir” diyor. Sevgili mütedeyyin, muhafazakar, dindar kardeşlerim. Daha düne kadar gidip oy verdiğiniz parti işte budur. Senin inancını sömürüyor. Ne demek ikinci peygamber? Davutoğlu bir şey dedi mi, demedi. Abisi bir şey dedi mi demedi. Çünkü bunların amacı ne? Din tüccarlığı yapıyor bunlar dindar değiller bunlar. Dini siyasete alet ediyorlar bunlar. İktidarda kalmak için yapmayacakları şey yoktur.
AKP düzce milletvekili 16 Ocak 2014 Başbakan Erdoğan için söylüyor “Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var. işte bunun için önünü kesmek istediler” bütün dindar kardeşlerime sesleniyorum. Ne zamandan beri bir siyasi lider Allah’ın bütün vasıflarını toplamaya başladı. Hala inanmayacak mısın? Hala konuşmayacak mısın?
Sözde bu ülkede bir de diyanet işleri başkanlığı var. Nasıl oluyor bunlar? Hiçbir CHP’li namuslu hiçbir yurttaş mütedeyyin hiçbir yurttaş böyle bir cümle kullanamaz. Ama bunlar siyasette kullanıyorlar.
AKP Kırklareli il başkanı. Sevgili peygamberimize nüfus kağıdı çıkarıyor, çocuklarından birine Tayyip diye bir isim ekliyor. Davutoğlu bir şey dedi mi, tık yok. Abisi bir şey dedi mi? Tık yok.
O nedenle ben muhafazakar kardeşlerime, dindar kardeşlerime sesleniyorum. Bunları iyi tanıyın. Hani Ahmed Arif diyor ya “engerekler ve çıyanlardır bunlar” diye. Aynen öyle.
Karikatür deyince, Rasmussen vardı Danimarka Başbakanı. Orada da sevgili peygamberimizin karikatürü yapılmıştı. Bunlar, gittiler tıpış tıpış gittiler oylarını kullandılar, Rasmussen’i NATO genel sekreteri yaptılar.
İdris Naim Şahin: "Serap Eser'i öldüren molotof kokteylini atan MİT'çiydi"
"Kuran ile nasıl alay edersin sen?”
Egemen Bağış 19 Mart 2014 “Bu bakara iyi makara” diyor. Beni bağışlayın. “bu bakara iyi makara. Google’a gir, Kuran’da nankörlük kardeşlik bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin” diyor. Evet, kuran ile alay ediyor, yahu Kuran ile nasıl alay edersin sen? Nerede koltuğunun altında tutuyor. Kalkmışsın utanmadan CHP’yi suçluyorsun. İnsanda biraz utanma olur.
Sevgili Peygamberimizin bir sözü var “sizden öncekiler şu yüzden helak oldu. İçlerinden güçlü biri hırsızlık yapınca onu serbest bıraktılar, güçsüz biri yapınca cezalandırdılar. Yemin ederim kızım Fatma da çalsa mutlaka cezalandırırım” diyor.
İzin verirseniz Yunus Emre’den dörtlük okuyarak bu bölümü bitirelim. Bir hak aşığı Yunus Emre
“Emeksiz zengin olanın
Kitapsız bilgin olanın
Sermayesi din olanın
Rehberi şeytan olmuştur”
Yüce Divan oylaması
Bugün oylama olacak. Diyor ki Hakkı Köylü “Efendim yeteri kadar delil yok”
Bir olay anlatacağım. Rahmetli Özal başbakan. Bir gün bir iş adamı gelir benden bir bakan rüşvet istiyor der. O da Adnan Kahveci’yi görevlendirir. Bunu bir konuş bakalım nedir bu diye. Ceketinin şu cebine bir teyp yerleştiriyor ve rüşveti kayda alıyor. Mahkeme kararı yok, hiçbir şey yok. Sadece bir ses bandı. Götürüp Özal’a veriyor. Özal bakanı aldı, Yüce Divan’a gönderdi. Kendisi de gitti soruşturma komisyonunda ifade verdi. bu olayın tanığıyım diye. Delil derseniz sadece bir ses kaydı var.
Bu olayda ses kaydı var mı var, mahkeme kararıyla, görüntüler var mı? Var. Para kasaları onlar da var. senin önüne yatarım diyen evet o da var. Oğlum kaç lira var, bir trilyon lira babacığım diyen ses kayıtları var. Ayakkabı kutuları var. Daha da önemlisi MİT’in, dönemin başbakanına verdiği üç sayfalık rapor var. Şimdi görüşülecek. Ak mı kara mı çıkacak ortaya. Bu parlamento ulusal kurtuluş savaşını yöneten parlamentodur. Bu parlamento kirliliği kabul etmez.
Devleti itibarlı kılacak olan bizleriz. Dört sayın bakandan da istirham ediyorum. Lütfen kürsüye çıkın. Namuslu adamlarsanız asla korkmayın, biz yüce divana çıkmak istiyoruz deyin. Korkunun ecele faydası yoktur. Siz kurtulacağınızı sanıyorsanız bunu unutun. Gün gelir yine hesap vereceksin. Yol yakınken şimdiden gidin. Aklanmak istiyorsanız gidin aklanın. Kaçarsanız bu toplum sizi mahkum edecektir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Karabük'te kartpostallık görüntü! Sarıçiçek Yaylası beyaza büründü
Ankara'da korkunç kaza! Önüne gelene çarptı
KABİNE TOPLANTISI GÜNDEM MADDELERİ | Kabine Toplantısı ne zaman, YARIN MI? Asgari ücret, Suriye’deki gelişmeler...
Kayak Merkezlerinde Yılbaşı Yoğunluğu
100 Binde 1 Görülüyor: Doktorlara Ameliyatta 'Mide' Şoku!