"Bizim durduğumuz yerde duran ve ihraç edilen tüm arkadaşlarımıza her an selam yollamak, onları yad etmek için bir vesile olarak gördük. 1 numaraya 2 çay, 3 numaraya 1 poğaça demek yerine, Bediz'e 1 çay, Ali Ekber'e 2 poğaça diyoruz. Her seferinde kulaklarını çınlatıyoruz. Madem çay kahve vereceğiz, bunları da durduğumuz yerle ilişkili kurmak istedik. O yüzden çaylarımız Hopa Çay Kooperatifi'nden geliyor. Kahveyi, Zapatista Kahve Kolektifinden alıyoruz. Dayanışma için onlardan alıyoruz. Odama gelen öğrenci ve arkadaşlarıma da çay getiriyordum zaten. Gerektiğinde ben de servis yapıyorum. O an kim ortamdaysa sipariş de alıyor, servis de yapıyor, bulaşık da yıkıyor. Biz egoları ile var olan insanlar değiliz. Neden utanayım. Bu emektir ve emek kapsamında kitap yazmakla çay bardağı yıkamak arasında çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir emek diğerinden kıymetli değil bence."