Kelebek hastalığı nedir, nasıl ortaya çıkar?
Tıp dilinde Epidermolysis Bullosa olarak bilinen “kelebek hastalığı” tedavisi ve görülme sıklığı araştırılmaya devam ediyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Yüce kelebek çocuk hastalığı ilgili bilinmesi gerekenleri geçtiğimiz senelerde paylaşmıştı. Peki, kelebek hastalığı tam olarak nedir ve belirtileri nelerdir?
Kelebek çocuk hastalığı tıp dilinde Epidermolysis Bullosa olarak adlandırılıyor. Ciltte yer alan su dolu lezyonlar genetik bir hastalık olarak ortaya çıkıyor. Ortalama 100 bin kişiden 3’ünde görülen bu hastalık enfeksiyon önleyici tedavi gerektiriyor. Öte yandan hastalık cilt kanserine neden olması yüzünden kişinin ilerleyen yaşlardaki yaşamını da olumsuz etkileyebiliyor. İşte hastalıkla ilgili üm detaylar…
KELEBEK ÇOCUK HASTALIĞI NEDİR?
Epidermolysis bullosa, ‘bül’ adı verilen içi su dolu cilt lezyonları ile karakterize bir genetik cilt hastalığıdır. Halk arasında ‘kelebek çocuk hastalığı’ olarak bilinir. Epidermolysis, deri gevşekliği; bullosa da su dolu kabarcık anlamında kullanılan iki sözcüktür. Hastalık üst deri ve alt derinin birbirine yapışmasının genetik olarak bozulması sonucu oluşur. Yaklaşık yirmi yıldır epidermolysis bullosa olgularının çoğunda insan vücudunda bu hastalığa neden olan 13 majör (büyük) gen saptanmıştır. Her iki ebeveyn de hastalıklı genin taşıyıcısı olabilir. Birçok ülkede bu hastalığa yakalanan çocuklara “Kelebek Çocuklar” denir. Cilt özellikle çocuklarda bir kelebeğin kanatları kadar kırılgan olduğu için hastalık bu terimle benzeştirilir. Epidermolysis bullosa hastalığında deri aşırı derecede hassas olur; en ufak temas, sürtünme ve basınç uygulanması durumunda deride kolayca su kabarcığı toplanıp cilt bütünlüğü bozulabilir. Epidermolysis bullosa hastalığında su dolu lezyonlar sadece dış deride sınırlı kalmayıp ağız içi, yemek borusu, mide, bağırsaklar, solunum yolları gibi iç organlarda görülebilir.
HASTALIĞIN GÖRÜLME SIKLIĞI VE TİPLERİ
Yaklaşık olarak 100.000 kişinin 2-4’ünde epidermolysis bullosa’nın bir tipi görülmektedir. Hastalık ırk, renk ve cinsiyet farklılığı göstermeksizin eşit oranda görülür. Hastalığın üç ana tipi ve yan tipleri mevcuttur:
1. Epidermolysis Bullosa Simplex: Genellikle doğumda veya hemen sonrasında su toplanması ile belirginleşmeye başlar. Webler Cockayne denilen lokal ve hafif bir tipinde kabarcıklar el ve ayak dışına taşar. Epidermolysis bullosa simplex’in bazı yan tiplerinde kabarcıklar vücudun geniş kısmında oluşur.
2. Epidermolysis Bullosa Junctional: Hastalığın bu tipi genelde şiddetli ve ağır seyirlidir. Yüz, gövde ve bacaklarda büyük kabarcık ve ülserli lezyonlarla hayati tehlike oluşturan dehidratasyon (sıvı kaybı) ve komplike enfeksiyonlara yol açabilir.
3. Epidermolysis Bullosa Distrofik: Bazı dominant ve hafif resesif tiplerde sadece el, ayak, dirsek ve dizlerde görülebilir. Yumuşak doku özellikle yemek borusu etkilenimi olabilir. Şiddetli resesif tiplerinde vücudun geniş alanlarında kabarcık, tırnak kaybı, büyüme geriliği, gözde iltihap, diş çürümesi, parmaklarda yapışmalara yol açabilir. ‘Sguamos cell carsinoma’ denilen bir cilt kanseri gelişme riski yüksektir.
HASTALIĞIN TANISI
Belirti ve bulgularla birlikte alınan cilt biyopsisi sonucu ortaya konur. Günümüz tıbbi tetkikleri sayesinde hasta ve aile bireylerinden genetik analiz ile hastalığı taşıyan genler saptanabilir. Hastalığın erken teşhisi ise amniosentez ile gebeliğin 10. haftasında mümkün olabilmektedir.
KELEBEK HASTALIĞI TEDAVİSİ
Epidermolysis bullosa’nın hafif tipleri uzun tedavi gerektirmeyebilir. Ancak kabarcık oluşumu ve kabarcıkların enfeksiyonu önlenmeye çalışılmalıdır. Orta ve ağır durumlarda pek çok komplikasyon olabilir. Derinin ve yumuşak dokunun korunması ve bakımıyla birlikte psikolojik destek tedavisi gerekebilir. Epidermolysis bullosa’nın henüz kesin bir tedavisi yoktur. Hastalığa yakalananlar çocukluk döneminde sıvı elektrolit kayıpları, komplike ağır enfeksiyonlar ve multiorgan yetmezlikleri sonucu hayatını kaybetmektedir. Çocukluk döneminde hastalığa yenilmedikleri durumlarda bile hızlı yayılan bir cilt kanseri olan ‘squamoz cell carsinoma’ yakalanarak 20’li ya da 30’lu yaşlarda yaşamlarını yitirmektedirler. Ancak son yıllarda yapılan başarılı kök hücre nakilleri hastalığın tedavisinde gelecek için umut vericidir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Hakan Doğukan Taşçı kimdir? ''Fırat Sarı'yı hastaneden tanıyorum'' Hakan Doğukan ifadesinde ne dedi?
Kafede şüpheli çanta paniği
Son dakika haberi: Yalovalılara kötü haber: 43 günlük su kaldı
EBRU EROĞLU KİMDİR? Teğmen Ebru Eroğlu nereli, kaç yaşında?
Korku dolu anlar! Beşiktaş'taki yangında 10 kişi mahsur kaldı!