Hala hastanede tedavisi süren H.H. sabah 08.15'te nizamiyeye gittikten sonra yaşananları şöyle anlattı: "Sabah saat 08.15 gibi Nizamiye'den içeriye giriş yaptım. İlk otobüs doldu ve çarşıya doğru hareket etti. Sonra benim otobüsüme binmeye başladılar. Arabanın dolmasını bekledim. Sonra görevli yanıma gelip 'Tamam sen çıkabilirsin' dedi. Ben de Nizamiye'den askerlerle birlikte hareket ederken işletmeyi telefonla aradım. 'Dağ yolundan mı Talas yolundan mı gidelim?' dedim. Çünkü bizim orada 2 güzergâhımız var. İşletme de bana 'Fark etmez, istersen Dağ yolundan git' dedi. 'Tamam' deyip Dağ yolundan gitmeye başladım."Araçta tek sivilin kendisi olduğunu ve bombalı saldırı gerçekleştiği anda trafik kazası yaşandığını düşündüğünü belirten H.H., "Araçta tek sivil ben vardım. Ben duraktan hareket etmek üzereyken arabaya kamyon çarptı sandım. Bomba olduğunu bile bilmiyordum. Kapının camından dışarı fırlamışım. Bir baktım dışardayım. Koşup üç yaralı askerimizi dışarı çıkarttım. Kolumun kırık olduğunu sonra fark ettim. Sıkışan başka bir askeri kurtarmaya çalışırken kolumda bir üşüme hissettim ve yere yığıldım. Emekleyip kaldırıma çıktım. Sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.