hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kayıp gazeteciler döndü

    Kayıp gazeteciler döndü
    expand

    Belgesel çekmek için gittikleri Suriye'de yaklaşık 2 aydır tutuklu bulunan gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun, Türkiye'ye döndü. Gazeteciler, Başbakanlığa ait özel bir uçakla Tahran'dan İstanbul'a geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Suriye'de yaşanan olayları takip etmek amacıyla bölgeye giden ancak burada Suriye yönetimi tarafından gözaltına alınan Gerçek Hayat dergisinin Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun yurda döndü. Yaklaşık 2 ay tutuklu kalan Özköse ve Çoşkun'u Atatürk Havalimanı VIP salonunda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve aileleri karşıladı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yurda dönen gazetecilerle birlikte basın toplantısı düzenledi.
     
    Suriye'de kaybolan Türk gazetecilerden Hamit Coşkun, Kocaeli'nin Karamürsel ilçesindeki baba ocağına geldi. Başbakanlığa ait özel uçakla Tahran'dan İstanbul'a getirildikten sonra, babası Ali Coşkun ve ağabeyi Yahya ile Karamürsel'e gelen Hamit Coşkun'u, Hacımehmet Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'ndaki evlerinde annesi Nazmiye Coşkun ve yakınları, sevinç gösterileriyle karşıladı. Karşılama sırasında Coşkun, annesine uzun süre sarılarak, hasret giderdi.

    Suriye'de serbest bırakılan Türk gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun, alıkonuldukları 2 ay boyunca yaşadıklarını Anadolu Ajansı'na anlattı. Esad yanlısı güçler tarafından gözaltına alındıklarında duydukları ölüm korkusunu aktaran gazeteciler, Şam'da geçirdikleri hücre günlerinde ise uzun yıllar boyunca Türkiye'ye dönemeyeceklerini düşündüklerini söyledi.

    "58 gün hücrede kaldık, başımıza silah dayadılar"

    Belgesel çekmek için gittikleri Suriye'de 58'i hücrede olmak üzere 70 gün geçiren gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un, Türkiye'ye dönmenin büyük mutluluğunu yaşadı. Adem Özköse ve Hamit Coşkun, gözaltında bulundukları süreçte uğradıkları kötü muameleyi, "Bizi bir evin bodrumuna götürdüler. Gözlerimizi bağladılar, ellerimizi kelepçelediler, başımıza silah dayadılar. Kendi aralarında bizi ne yapacaklarını konuşuyorlardı... Öldürmekten bahsediyorlardı" diyerek özetledi.

    Burada, AA muhabirine açıklama yapan Coşkun, hücredeyken ailesini çok özlediğini belirterek, aklına sürekli annesi, babası ve yeğeninin geldiğini söyledi. Coşkun, şöyle devam etti:

    "En çok annem ve yeğenimi özlemiştim. Annemi gördüm ama yeğenimi henüz göremedim, uyuyordu, uyandırmadık. Çok mutluyum, dünyanın en güzel şeyi özgürlükmüş, bunu fark ettik. Allah tüm mazlumlara ve masumlara özgürlüğü nasip etsin. Anneme, anneler gününde kavuştum, büyük bir hediye oldu. Gerçi günlerden haberim yoktu, geldiğimde hangi gün olduğunu bilmiyordum, anneler günüymüş... Orada, 2 aydan fazla bir süre kaldık. Hiçbir haber alamıyorsun, 2 metre boyunda, 1 metre eninde bir hücredesin, mezar gibi, sadece bekledik. Yalnızca Kur'anımız vardı, Kur'ana sarıldık. Bol bol Kur'an okuduk, Allah dualarımızı kabul etti. Çok şükür kurtulduk."

    "Venedik'e gidiyorum" diye evden ayrıldığının anımsatılması üzerine, Coşkun, "Hatırlatmayın, unutmuşlardı ne güzel. Normalde söylesem endişelenirlerdi. Gidip, güzelce çekimimizi yapıp çıkacaktık, kader işte olmadı, yakalandık, yalanımız ortaya çıktı" dedi. Baba Coşkun ise oğullarına kavuştukları için mutlu olduklarını anlatarak, kendilerini yalnız bırakmayan ve yakından ilgilenen yetkililere teşekkür etti.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow