Kanserin ve hastalıkların anahtarı aile dizimi mi

3-4 gündür arayan arayana: Zeytin Ağacını izledin mi? Bir online platformda yayına giren, üniversiteden arkadaş 3 kadının; Sevgi, Leyla ile Adanın ani bir kararla çıktıkları Ayvalık macerasını konu alıyor dizi. Buraya kadar tipik bir yaz dizisi diyebilirsiniz ama karakterlerden Sevgi kanser. Kemoterapiler sonrası, kanseri tam Kurtuldum derken nüksediyor ama kök aile açılımı ile şifa buluyor. Kanser sürecime şahit olanlar bu nedenle izle, uygula diye arıyorlardı. Ama bilmedikleri bir şey var! Kendini tanımak ve geçmişteki yaralarıyla yüzleşmek isteyenler için en etkin terapilerden olan aile dizimini tedavim sürecinde zaten uygulamıştım. Dizi ile gündeme gelen yöntemi ve detaylarını Aile Dizimi Eğitmeni Fulya Nanba anlatıyor.Alman psikoterapist Bert Hellinger tarafından ortaya atılan psikoterapi yöntemidir. Terapinin çıkış noktası her birimizin, hem de kuşaklar öncesinden başlayarak, ailemizdeki her birey ile bir bağımız olduğudur. Yani yetişkinler olarak bugün aldığımız her doğru-yanlış karar, olumlu ya da olumsuz davranışlarımız, sorunlarımız veya korkularımız aslında atalarımızdan mirastır. Aile içinde yaşanan her durum aile fertlerinin DNAlarına kazınmakta ve nesilden nesle aktarılmaktadır. Diyelim aile, arkadaş ya da sevgililik ilişkilerinde, çok sevsen ve istesen dahi, kişi/kişilerden kaçma, bağlanamama gibi anlamlandıramadığın ve kendi kendine çözmediğin bir sorunun var. Aile dizimi ile bunun temeline iniyoruz. Bu kaçma hali sana atalarından mı miras? Bakıyoruz. Bir danışanın büyük büyük dedesinin canını kurtarmak için savaştan kaçtığı ve o kaçma halinin de genetik miras olarak, davranış biçimi şeklinde danışanımıza miras kaldığını öğrenmiştik. Kıtlık bilinci. Yaşadığın bu durumun kaynağı yakın ya da uzak geçmişinde aile fertlerinden birinin açlık ile sınanmış, yokluk görmüş olması olabilir. Derinde bir yerde bunu bildiğin ve ataların gibi açlık ile sınanmak istemediğin için de Çok çalış, Ara verme yoksa konforunu kaybedersin gibi kodlanmış olman olası. İntihar, kaza, ani ve travmatik ölüm, şiddet, alkolizm, suç işleme, kürtaj gibi bir aileyi derinden etkileyebilecek her olay aile sisteminde bozulmaya neden olur. Bu bozulma ve kopmalar gelecek kuşaklardaki aile üyeleri de dahil hepimizi etkiler. Dolayısıyla eğer bir kez sorunun farkına vardıysan o sorunla yüzleşmen ve altında ne yattığını bulman gerekir ki daha huzurlu bir insan ol, benzer travmaları çocukların, torunların da yaşamasın. Hayatında sorun olarak addettiğin her türlü duygu ve davranış şekilleri; depresyon, bağımlılıklar, işyerinde başarısızlık, parasal sıkıntılar, başarısız veya mutsuz ilişkiler, aile içindeki sorunlar, otoriteye karşı korku, yolunda gitmeyen evlilik, fiziksel hastalık, obezite gibi her sorunun kaynağına gidilebilir. Dizide de gösteriliyor, ben de bir benzerini yaşadım. Daha önce bir kez dahi karşılaşmadığın insanlar ile bir grup terapisine giriyorsun. Sonrasını sen anlat. Terapiyi yönetecek kişi, terapiyi alacak olana önce aile dinamikleri, açtırmak istediği konu hakkında sorular soruyor. Basit ve kısa; Baban nasıl bir adamdı? gibi değil de daha ziyade Babanın hayatında ölümler, hastalıklar var mı? gibi sorular bunlar. Dizim esnasında danışan dışarıda oturuyor, sahnede değil. Zaten bu terapi kendini dışarıdan izleme üzerine kurulu. Danışan o seansa katılanlar arasından istediğini aile üyesi adına temsilci seçiyor. Yani seçtiği kişi annesi, babası ya da kocasını canlandırıyor. Oradaki anne, gerçek anne değil. Danışanın kafasında, psişesindeki anne... Bu temsilciler danışana bilinçaltındakini gösteriyor. Nasıl biliyorlar peki o kişinin bilinçaltını? Bilmiyorlar. O an ortaya çıkan bir his, enerji ile hareket ediyorlar. Hürriyet'ten Fulya Soybaş'ın haberine göre, biliyorum ki dizideki Sevginin iyileşmiş olması kanser ve benzeri hastalıkları olanları aile dizimini araştırmaya itecek. Bu yöntem bu ve benzeri hastalıklara çare mi?Hayır, değil. Bu yöntem tek başına hiçbir işe yaramaz. Aile dizimi ancak yardım ve destek çalışması olabilir. Bu ve benzeri önemli rahatsızlıklarda modern tıp uygulamaları öncelikli ve elzemdir.Kendi kanser sürecimde kendimi çok sorgulamıştım, Neden ben? diye. Alkol, sigaram yok, sağlıklı beslenirim, spor yaparım. Ne olmuştu da kansere yakalanmıştım?Tam olarak bu. Bu yaşına kadar nasıl bir sıkışıklık, stres, üzüntü yaşadın ki vücudunda kanser aktive oldu. Bu dizim ancak bunu anlamana destek olur. Bunu anlaman ne işe yarar? Hastalıklarımıza neden olan stres, sıkışıklık ya da toplumun-ailenin sana yüklediği sorumluluklar, sıkıntılar... Bunlar bir kez omuzundan kalktığında o kadar pozitif olursun ki aldığın ilaç/ilaçlar da o kadar işe yarar. Ama bir daha söyleyeyim: Herkeste etkili olur, tozpembe bir hayat sürer, hastalıklardan kurtulur gibi bir durum yok. Benzer şekilde bize başvuran ama süreç içinde kaybettiğimiz danışanlarımız da var.