hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Kafes Eylem Planı" Poyrazköy ile birleşti

    Kafes Eylem Planı Poyrazköy ile birleşti
    expand

    "Kafes Operasyonu Eylem Planı" davasının üçüncü duruşması, duruşma salonundaki ses ve görüntü kaydında yaşanan teknik sorun nedeniyle yaklaşık 1.5 saat geç başladı. Dava, Poyrazköy davası ile birleştirildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, "Kafes Eylem Planı" dava dosyası ile "Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat" davası dosyasının birleştirilmesine karar verdi.

    İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 3'ü tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 3. duruşması sona erdi.

    Duruşmada, sanık ve avukatların savunma ve taleplerinin ardından alınan ara karar açıklandı.

    Buna göre mahkeme heyeti, dava dosyası ile "Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat" davası dosyasının, "eylemlerin bağlantılı olması, dava delilleri, iddialar ve savunmaların büyük oranda ortak olması, dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması" nedeniyle birleştirilmesini kararlaştırdı.

    Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç ile eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü'nün de aralarında bulunduğu 3'ü tutuklu 33 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verildi.

    DURUŞMADAN

    İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, iddianamede müşteki olarak yer alan Aksaray Barosu'na kayıtlı avukat Sebahattin Batur, Konya Barosu'na kayıtlı Süleyman Küçüksucu, Adana Barosu'ndan Murat Şahin, Ankara Barosu'ndan Hasan Hüseyin Tanrıverdi ve Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, davaya müdahil olmak istediklerini içeren dilekçelerini sundu.

    Tanrıverdi, Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesine göre davaya katılmak istediklerini belirterek, "Yapılan yasa dışı eylemlere seyirci kalmamız mümkün değildir. Bu plan gerçekleşmesi durumunda önce hukukçular zarar görür" dedi.

    Ali Aydın da avukatlar olarak kamu adına daha önceden şikayetçi olduklarını belirterek, "Zarar göreceğimiz tartışmasız hale gelmiştir. Müdahil olmak istiyoruz" diye konuştu.

    Sanık avukatlarından Yağız Ali Dağlı ise Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesi gerekçe gösterilerek müdahillik talebinde bulunulduğunu hatırlatarak, Türkiye'de çok sayıda avukat olduğunu söyledi.

    Müdahil olmak için suçtan doğrudan zarar görülmesi gerektiğini ifade eden Dağlı, bu yöndeki taleplerin kabul edilmemesini istedi.

    "Sirk alanı değil"

    Sanık avukatlarından Celal Ülgen de toplam 560 avukatın şikayetçi olduğunu belirterek, "Müdahillik talebinde bulunan avukatların mantığında hareket edersek, bir avukatın müdahale etmeyeceği, şikayetçi olmayacağı dava kalmaz. Bir yerde özel savcı olarak hareket ediyor. Suçtan zarar görme gerçekleşmemiş olduğundan talebin reddini istiyoruz" dedi.

    Ülgen'in sadece 7 müştekinin duruşmaya çağrıldığını belirtmesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu da iddianamede adı geçen avukatları çağırdıklarını kaydetti.

    Yine sanık avukatlarından Atiye Taslacıoğlu'nun, "Kamu düzenine ilişkin Türkiye'de pek çok suç işleniyor. Uyuşturucu, cinayet davalarına müdahil olmak istemişler mi? Şov yapıyorlar, burayı sirk alanına çeviriyorlar" şeklindeki sözleri üzerine, müdahil olmak isteyen avukatlardan Hasan Hüseyin Tanrıverdi, "Sizi kınıyorum sayın meslektaşım. Şov yapmıyoruz, sirk alanı değil" şeklinde tepki gösterdi.

    Savcı Ahmet Nuri Saraç da müdahillik talebinde bulunan avukatlara 40 yıldır terörle mücadele edilen Türkiye'deki başka terör davalarına müdahil olmak için talepte bulunup bulunmadıklarını sordu.

    Avukat Ali Aydın da önce duruşma salonunu sirke çevirdikleri şeklindeki sözlere duyduğu tepkiyi dile getirmek istediğini söyledi. Savcı Saraç da avukatın, "Sirk değil, sit" dediğini belirterek, sorusunun cevaplanmasını istedi.

    Aydın ise geçmişin bu olaylarla ilişkisi olmadığını belirtti.

    Savcı Saraç, 5 avukatın suçtan doğrudan zarar görmediklerini belirterek, müdahillik taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.

    Mahkeme heyeti de iddianamedeki eylemler nedeniyle bu avukatların doğrudan suçtan zarar gördüklerine ilişkin somut delil bulunmadığından müdahillik taleplerini kabul etmedi.

    Sanık ile polis arasında tartışma iddiası

    Bu arada, tutuksuz sanıklardan Binbaşı Metin Fidan, duruşma başlamadan önce söz alarak kendisine hakaret ettiğini öne sürüdüğü adliyede görevli bir polis memurunu Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurahmanoğlu'na şikayet etti.

    Fidan, duruşma için saat 08.50'de adliyenin kapısına eşiyle birlikte geldiğini, görevli polis memurunun ise önce eşine "Hanım gel buraya" diye seslendiğini, ne olduğunu sorduğunu, polisin de kim olduğunu belirtmesini istemesi üzerine sanık olduğunu, duruşmanın saat 09.00'da başlayacağı için geldiğini söylediğini kaydetti.

    Fidan, şöyle devam etti:

    "Bana 'Hadi ya 09.00'da duruşma mı olur? Çık dışarı' dedi. Saat 09.00'da duruşmam olduğunu tekrarlayınca, 'Git diyorum' dedi. Daha önce asker olduğumu söylememiştim. Adil yargılanmaya çalışan bir asker olduğumu söyleyince, 'Askersen askersin, sizin ne olduğunuzu biliyoruz' diye bağırdı. Bu sözleri ile neyi kast etti bunu öğrenmek istiyorum ve suç duyurusunda bulunuyorum" dedi.

    Başkan Yılmazabdurrahmaoğlu da tutanak tutarak savcılığa ya da duruşmada kendilerine vermeleri gerektiğini belirterek, "Biz gereğinin yapılması için savcılığa göndeririz" diye konuştu.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow