İddianamede, İ.K. hakkında, "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 6 yıldan 18 yıla, görüntüyü ele geçiren ve arkadaşları ile paylaşan M.A. ve M.K. hakkında da, "Özel hayatın gizliliğine ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.Davanın ilk duruşması, 16 Şubat 2017 tarihinde İstanbul Anadolu 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada sorgusu yapılan tutuksuz sanık İ.K., görüntüleri 2013 yılında kaydettiğini, kadınlar tuvaletindeki çöp poşeti içine yerleştirdiği cep telefonu ile kaydı yaptığını belirterek, "Ayrı bir kamera ile çekim yapmadım" dedi. İ.K., "Bu olay nedeniyle defalarca özür diledim, yine özür diliyorum. Yaptığıma pişmanım. Bu olay nedeniyle iki kez intihara kalkıştım. İnsan hata yapabilir, ben de hata yaptım. Bunun bir açıklaması yok. Ortada suç var ve benim ismim geçiyor, cezama razıyım" diye konuştu. Duruşmaya katılan tutuksuz sanık M. A., görüntüyü 2015 yılı Şubat ayında diğer şüpheli İ.K.'nın cep telefonunda bulduğunu belirterek, "Görüntüyü, İ.K.'nın ofiste bıraktığı cep telefonundan buldum. Daha önce bu cep telefonunda bazı görüntülere baktığını görmüştüm. Telefonu şifreliydi, tahminen bir şifre girdim, şifreyi tutturdum. İddianameye konu görüntüler vardı. Telefonu yanıma aldım, eve gittiğimde bilgisayarıma aktardım. Bu görüntülerin olduğu flash belleği diğer şüpheli M.K.'ya verdim. Diğerlerinin nasıl duyduğunu bilmiyorum" dedi.