İKİ KAMYON ÇÖP
Türkiye’nin konuştuğu olayı araştırmak için Bursa’ya gittik. C. M.’nin yaklaşık 1 yıl boyunca adeta esir hayatı yaşadığı daireye yaklaştığımızda ağır bir kokuyla karşılaştık. 2 kamyon dolusu çöpün çıktığı evde elektrik kesik, sular da akmıyor. Bir kanepe, 2 yatak ve birkaç eşyanın bulunduğu evin duvarlarında yabancı dillerde yazılmış notlar olduğunu görüyoruz. Taktığımız maskeye rağmen kokudan dolayı evde en fazla 15 dakika durabiliyoruz.
KAPALI ODADA BİR ŞEY HİSSETTİK VE GERİ DÖNDÜK
C. M. bulunduğunda emlakçı Seda Balcı da kâbus evindeydi: “Perşembe günü avukat ve polisler evin kilidini değiştirdi. O sırada evin çöple dolu olduğunu görünce çok şaşırdık. Kilit değiştirildikten sonra camlarını açıp, çıktık. Cuma günü tahliye işlemleri sırasında bir odanın kilitli olduğunu fark ettik. Daha sonra ofise döndüğümüzde, ‘Acaba o kapının arkasında ne var?” diye konuştuk. Hani bir şeyi hissedersiniz ya işte biz de kapalı olan odayla ilgili bir şey hissettik ve o kapıyı açmaya karar verdik. Saat 7.00 gibi zabıta ekipleri geldi. Beraber eve girdik. Zabıtadan kilitli odanın kapısının açılmasını istedim. Kapı açılınca içi çöp dolu olan odada, yatağın üzerinde cenin pozisyonunda yatan bir çocuk gördük. Çocuğun tırnakları uzamıştı, kolları incecikti. Tepki vermediği için önce ölü olduğunu zannettik. Daha sonra bilincinin açık olduğunu fark ettik ve 112’yi aradık. 112 ekipleri bize, ‘Çocuğun uyumasına sakın izin vermeyin’ dedi. Konuşmuyordu. Benim de bir oğlum olduğu için bildiğim bütün çocuk şarkılarını söyledim. Şarkı söyleyince bizimle konuşmaya başladı.”