hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul Kadın Kuruluşları'ndan MEB'e çağrı

    İstanbul Kadın Kuruluşlarından MEBe çağrı
    expand

    İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, yeni kabinenin Milli Eğitim Bakanı'nı göreve çağırdı: "Müfredata ana sınıfından başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği dersleri konulsun" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB), İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Birlik: "O mücadele çocuk yaşlarda verilen eğitimle başlıyor" dedi ve müfredata "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" dersleri konulması için harekete geçti.

    Şiddetin önlenmesi ve kadın erkek eşitliği için 

    İstanbul Barosu'nda düzenlenen toplantıda konuşan İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, 25 Kasım gününün Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildiğine dikkat çekerek, "Bu duyuruyu 24 Kasım günü sizlerle paylaşmak istedik. Çünkü hepimiz çok yakından izliyoruz ki ülkemizde kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet artık dayanılamaz bir hale geldi. Bununla baş etmenin yolu, uzun vadede şiddeti ortadan kaldırmanın yolu da eğitimden geçiyor. Bu nedenle hem Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz, hem de Milli Eğitim Bakanlığı'na bu vesileyle bir çağrıda bulunmak istiyoruz" dedi.

    Uzun vadede şiddetsiz bir toplum yaratabilmenin yolunun, kararlı bir devlet politikasından geçtiğine dikkat çeken Moroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın müfredata bu alanda amacına uygun dersler koymasının önemine işaret etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    "Şiddetin önlenmesi devlet politikası olmalı"

    İKKB'nin bildirisini basın mensuplarıyla paylaşan Moroğlu, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin ana nedeninin cinsiyete dayalı eşitsizlik ve erkek egemen zihniyet olduğunu belirterek; "Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlalidir. Kadın-erkek arasındaki, eşitlikçi olmayan her tür güç ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Kadınlara karşı ayrımcılık yapılmasına yol açmakta ve kadınların ilerlemelerini engellemektedir. Yapılması gereken; şiddeti önlemenin bir devlet politikası olarak benimsenmesi ve uygulanmasıdır" dedi.

    Kadına yönelik şiddeti görerek yetişen çocukların şiddet uygulamaya eğilimli olduğunu; okulda, sokakta ve yetişkin olduğunda yeniden aile içinde şiddet uyguladığını kaydeden Moroğlu, "Bu nedenle, ailede önlenemeyen bu sorun uzun vadede Milli Eğitim Bakanlığı'nca eğitim yolu ile etkili önlemler alınmasıyla, zihniyet değişikliğinin sağlanmasıyla önlenebilir" ifadelerinde bulundu.

    Moroğlu, şiddet mağdurlarına karşı koruyucu tedbirlerin uygulanmasının yanı sıra; gelecekte şiddetten arınmış bir toplum yaratabilmek için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, anaokulundan başlayarak eğitimin her kademesinde müfredata kadın erkek eşitliği konusunda dersler konulmasına ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Görev MEB'e verildi

    2016-2019 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nda eğitimin, şiddeti tam anlamıyla önlemede en etkin araç olarak vurgulandığına işaret eden Moroğlu, eğitim konusunda yapılması gerekenlerin Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi'nde ve 6284 sayılı Kanun ve Yönetmeliği'nde de ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek yol haritası çizildiğini, bu çerçevede görevin Milli Eğitim Bakanlığı'na verildiğini aktardı. Moroğlu, şöyle konuştu:

    "Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimin her kademesinde toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetinin yerleştirilmesi için müfredatta yer verilecek insan hakları, çocuk hakları kadın hakları konularını içeren dersin içeriği büyük önem taşımaktadır. Halihazırdaki müfredatta ana sınıfından başlanmaması, 8. sınıf ders kitaplarında ise toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının sadece tanımına yer verilmiş olması, zihniyet değişikliğinin sağlanması için yeterli değildir. Kitaptaki bilgilere bakıldığında toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetine neden ihtiyaç olduğunun sorgulanmadığı, eşitsizliğin yol açtığı ayrımcılığın olumsuz sonuçlarının vurgulanmadığı görülmektedir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Öncelikle öğretmenler eğitilmeli"
    Moroğlu aynı zamanda, Ulusal Eylem Planı'nda belirtildiği üzere insan hakları, demokrasi gibi derslerin öğrencilere amaca uygun yansıtılabilmesi için; öncelikle bu dersi verecek öğretmenlerde hizmet içi eğitim yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlılığın artırılması ve öğretmen yetiştirme okullarında da müfredata bu konuda ders konulması gerektiğini söyledi.

    Demokrasinin temel ilkelerinden birinin kadın erkek eşitliği olduğuna dikkat çeken Moroğlu, Türkiye'de gerçek demokrasinin yaşanması için kararlı bir devlet politikası aracılığıyla toplumsal cinsiyet eşitliği zihniyetinin yerleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
    Moroğlu, "İKKB olarak, okul öncesi eğitimden başlayarak eğitimin her kademesinde, geleceğimiz olan çocuklarımızın gerçek demokrasiyi özümseyen bireyler olarak yetiştirilmesi, şiddetten arınmış bir toplumun oluşturulması için Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu görevi gecikmeksizin yerine getirmesini talep ediyoruz, bekliyoruz" şeklinde konuştu.
    İKKB Koordinatörü Moroğlu, bu alandaki önerilerini Milli Eğitim Bakanlığı ile bir rapor halinde paylaşacaklarını da sözlerine ekledi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow