hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İlker Başbuğ hakkında ilk kez konuştu

    İlker Başbuğ hakkında ilk kez konuştu
    expand

    Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması hakkında konuşan Başbakan Erdoğan, "Yasal süreç başladı, yorum yapmam doğru olmaz. Tutuksuz yargılanma esas olmalı" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Erdoğan ve Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg Başbakanlık Merkez Bina'da baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: "Bu konuyla ilgili tabii şu anda bir yasal süreç başlamış vaziyette. Bu yasal süreç içerisinde benim herhangi bir yoruma, değerlendirmeye girmem doğru olmaz, ama iki yıl tabii Genelkurmay Başkanı olarak, Başbakan olarak beraber çalıştığımız bir mesai arkadaşımdır ve burada tutuklama yoluyla değil de tutuksuz yargılanma yolu -ki her zaman söylediğim tezimdir- olması bizim her zamanki arzumuzdur. Ve bunun da süratle bu noktada neticelenmesi yine şahsımın ve partimin arzusudur. Çünkü bu şekildeki bir yolu biz, isabetli bir yol olarak görmüyoruz."

    Fransa'daki tasarı

    Erdoğan, bir gazetecinin, "Fransa Parlamentosunda oylanan ve sözde Ermeni iddialarını suç sayan yasa teklifinin 23 Ocak'ta senatoda görüşüleceği açıklandı. Daha önce yaptırımları açıklamıştınız, bundan sonraki süreçte yeni yaptırımlar söz konusu mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

    "Şu anda tabii 23 Ocak'ta Fransa Senatosu'na bu konunun gelmesi beklenen bir şeydi. Tabii Türkiye olarak bizler açıkladığımız sekiz maddelik yaptırımımızı devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Ama bunun dışında da gerek Fransa'nın içinde buna karşı oluşan tepki devam ederken biz de tabii Fransa içindeki bu duruşu, özellikle de Sarkozy yönetiminin bu anlayışına karşı olan çevrelerle işbirliği halinde bunun parlamentolar tarafından değil, tarihçiler tarafından ele alınması gereken bir konu olduğunu, bugüne kadar söylediğimiz gibi yine onlara da anlatacağız. Ve bu konuyla ilgili hassasiyetimizi yine belirteceğiz.

    Çünkü bu tamamıyla mayıs ayında Fransa'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik atılmış bir adımdır. Orada 500 bin Ermeni varsa, 550 bin orada şu anda Türk var. Ama bütün bunların yanında da 6,5-7 milyon Türklerle işbirliği içinde olabilecek, buna inandığımız ve bizim bu tezimizi destekleyeceğine inandığımız kesimler de var. Şu anda bütün o tür sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğimizi sürdürüyoruz. Türkiye'de şu anda yatırımı olan ciddi Fransız kuruluşları var. Ve bu Fransız kuruluşları şu anda atılan bu adımlardan ciddi manada rahatsız. Ve bu kuruluşlar mektuplar yazdılar, tabii bu mektupların neticesi ne olur, ne olacak bunu bilemem. Ama biz şimdi Fransız iş adamlarıyla burada tekrar bir araya geleceğiz.

    Tekrar onlarla da konuşacağız. Ve senatoya özellikle bu hassasiyeti bildirmeleri noktasında kendilerine de hatırlatmada bulunacağız. çünkü bu problem ortak bir problemdir ve eğer bu süreç bu şekilde devam ederse bu tabii ki Fransa-Türkiye ilişkileri için ciddi hasarlar meydana getirebilir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow