hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İkinci 'ucube' vakası!

    İkinci ucube vakası
    expand

    Elazığ'da bulunan Çayda Çıra Heykelinin AK Partili Belediyesi tarafından yıkılması tepkilere yol açtı. Eğitim Sen Elazığ Şube Başkanı üyeleri, PTT Meydanı'nda yaptıkları açıklama ile Çayda Çıra heykelinin yıkılmasını protesto etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Elazığ'da 1984-89 tarihlerindeki dönemin Belediye Başkanı Anavatan Parti'li Mustafa Temizer tarafından, Elazığlı ressam ve heykeltıraş Nurettin Orhan'a yaptırılan Çayda Çıra heykeli, AK Partili Belediye Başkanı Süleyman Selman tarafından dün yıktırılması tepkilere neden oldu. Malatya güzergahındaki çıkışta bulunan Çayda Çıra Kavşağı'nda bulunan ve Elazığ'ın sembolleri arasında yeralan Çayda Çıra heykelinin yıktırılmasını protesto etmek için Eğitim Sen üyeleri PTT Meydanı'nda toplandı. Eğitim Sen üyeleri adına basın açıklamasını okuyan ve Çayda Çıra heykelini yapan Nurettin Orhan'ın oğlu Uygur Orhan, babasının yaptığı ve Elazığ'ın simgesi heykelin yıktırılmasına, ilişkin "Çayda Çıra Elazığ'dır, Elazığ Çayda Çıra'dır. Sizler bu heykeli yıkmakla büyük bir öyküyü, bir aşk öyküsünü yıktınız. Sizler bu heykeli yıkmakla, büyük bir efsaneyi yıktınız" dedi.

    Heykelin, Elazığ'da köylü vatandaşın üretimini, aşkı ve bir efsaneyi sembol ettiğini belirterek, şöyle dedi:

    "Elazığ'ın Çayda Çıra'sı; üretici köylülüğün simgesi, halkın bağrına bastığı kültürel bir anıtın yok edildiği bir günde yaşıyoruz şu an. Bu dramatik olayı protesto ediyor ve yetkililerden yanıt bekliyoruz. Nasıl 'Ucube heykel' diye 'başı tez vurula' nidalarıyla, emriyle insanlık anıtını yıkan zihniyet ve bu zihniyetin hayaleti, bu gün burada dolaşıyor. Halkın sevdiği, halkla bütünleşmiş, düğün konvoylarının çevresini dolaşmadan geçmediği, bir semt adı gibi, minibüslerde taksilerde adres olarak tarif edilen ve böyle tarihe geçen, belleklere kazınan, gazetelerde, internette, kartpostallarda ve internet sitelerinde görüntüleri kullanılan bu heykel, halk yaşantısının, halk yaşantımızın figürleşmiş heykeli artık yok."

    Heykelleri tapmak için yapılmadığını ifade eden Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Biz onları tapmak için yapmadık. Bir güzellik olsun, halkın estetik beğenileri gelişsin, halk yararlansın diye yaptık. Şu an parçalanan anıtın figürleri nerede? Bilmiyoruz. Bu anıtın akıbeti hakkında valilikten, belediyeden ve Karayolları Bölge Müdürlüğü'nden haber bekliyoruz. Buradan sanat düşmanlarına, bu vandalizmin ekmeğine yağ sürenlere sesleniyoruz. Bu heykeli yıkmakla sadece sakalımızı kestiniz. Biliyoruz ki kesilen sakal daha gür çıkar. Bu yapıtları, sanat düşmanlarına, vandalistlere, rant kaygısına yem etmeyeceğimizi ve bunun takipçisi olacağımızı buradan bildiriyoruz. Sanat her yıkılışta yeniden doğar. Bu vandalizmi, yıkım kültürünü kınıyor, Elazığ halkının belleğine ve duyarlılığına güveniyoruz. Çayda Çıra Elazığ'dır, Elazığ Çayda Çıra'dır. Sizler bu heykeli yıkmakla bir büyük öyküyü, bir aşk öyküsünü yıktınız. Sizler bu heykeli yıkmakla, büyük bir efsaneyi yıktınız."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow