İbrahim Eren'den TRT World Forum 2020'de açıklama: Konvansiyonel medya dijital medyaya göre iyi bir sınav verdi
"Pandemi Sonrası Dünya’da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla bu sene sanal ortamda 4’üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020 başladı.
Uluslararası medyanın, toplumun koronavirüs hakkındaki görüşlerini nasıl etkilediği ve medyanın gelecekte benzer krizlerin etkilerini hafifletmek için nasıl yapıcı bir rol izleyebileceği “Pandemi Döneminde Yayıncılık ve Medyanın Rolü” başlıklı oturumda tartışıldı.
Oturuma dünya medyasının önemli isimleri arasında yer alan; Avrupa Yayın Birliği (EBU) Genel Müdürü Noel Curran, Asya-Pasifik Yayın Birliği (ABU) Genel Sekreteri Javad Mottaghi, Afrika Yayın Birliği (AUB) Yönetim Kurulu Başkanı Gregoire Ndjaka, İtalyan Radyo Televizyonu (RAI) Başkanı Marcello Foa ve TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren katıldı.
İbrahim Eren “TV’lerin izlenme oranları arttı”
TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, salgının başladığı ilk günlerde felaket senaryoları ortaya konduğunu ve bir dünya savaşı çıkmış gibi algı oluşturulduğunu belirterek, “Medyanın verdiği rakamları insanlar iştahla takip ediyordu. Bu anlamda ilk günlerde psikolojik tepkiler verildiğini söyleyebiliriz. Salgına ilişkin rakamlar şu an dünyada daha sağlıklı veriliyor. Bu anlamda konvansiyonel medya, dijital medyaya göre iyi bir sınav verdi. Pandemi günlerinde haber kanallarımızın en yüksek reytinglerini gördük.” ifadesini kullandı.
“İnsanlar sosyal medyadan bilgi alıyorlardı ama haberin doğruluğunu televizyondan teyit ediyorlardı.” ifadelerini kullanan İbrahim Eren TV izleme oranlarının arttığına dikkat çekerek, “Sokağa çıkma yasaklarının olduğu bu dönemde daha çok insan televizyon izledi. Medyanın tüketim çeşitliliği arttı. Aslında gördük ki bazen dezavantaj olarak gördüğümüz şeyler, pratikte avantaja dönüşebiliyor. Biz 2020’den çok şey öğrendik, ancak en büyük dileğim 2021’de çok şey öğrenmek zorunda kalmayız.” dedi.
Pandemi sürecinde TRT’deki çalışma koşullarına da değinen Eren, “Salgın, yayıncılar olarak bizi de etkiledi. TRT olarak biz çok katmanlı bir yaklaşım izledik. Personelimizin sağlık güvenliğini çok önemsedik, birçok tedbir aldık. Haberleri doğru yapabilmek, yanlış haberlerin yayılmasını önleyebilmek ve çalışanlarımızın yeni operasyonları evlerinden yürütmelerini sağladık.“ diye konuştu.
Marcello Foa “CNN’in gerçek dışı haberleri İtalya’ya zarar verdi”
İtalyan Radyo Televizyonu (RAI) Başkanı Marcello Foa ise salgın dönemindeki gerçek dışı haberlere dikkat çekerek, “CNN’in virüs İtalya’dan yayılmış gibi yanlış haberleri bizlere büyük zarar verdi. İtalya kamu televizyonu olarak bunların yanlışlığını belirttik. Biz polemikten uzak ciddi bir tavır belirledik ve günün sonunda uluslararası toplum içerisinde ciddi bir itibar kazanımı sağlayabildik.” dedi.
RAI Başkanı Foa, İtalya’nın kamu yayıncısı olarak koronavirüs sürecinde aldıkları derslere vurgu yaptı; ”Sağlık sistemimizin krizlerde ciddi eksiği olduğunun farkına vardık. İnsanlar korkuyor ve hastaneye gitmiyor. İhtiyaç duyduğumuz şey bu konuda insanlara bilinç aşılamak. Tedavi ve tetkiklerini yaptırmaları gerektiğini anlatmalıyız insanlara. Öte yandan, basın mensupları olarak haberci sorumluluğunun; sağlam, güvenilir ve doğru bilgiler vermenin hala en değerlisi olduğunu anladık. Her türlü ekstrem haberden uzak durup dünya sağlık örgütünü de sorgulayıp doğru bilginin elde edilmesini sağlamamız gerekiyor. Doğru ve güvenilir haberler vermek bir medya itibarı meselesidir.”
Gregoire Ndjaka “Afrika’da sosyal medyanın etkisi çok yıkıcı”
Afrika Yayın Birliği (AUB) Yönetim Kurulu Başkanı Gregoire Ndjaka, yanlış bilgilerin yayılması sonucu bir çok zorlukla uğraştıklarını söyleyerek Afrika’da aşı kampanyasının başarılı olmayacağını iddia etti; “Bunun nedeni sosyal medyada aşının gençleri kısırlaştıracağı şeklinde çıkan yalan haberler. Bu nedenle Afrika’da aşı seferberliği çok başarılı olmayacaktır. Sosyal medyanın etkisi Afrika’da çok yıkıcı. Siyahiler ölmüyor gibi yalan haberlerle de mücadele etmemiz gerekt. Dünya Sağlık Örgütü Direktörü, Afrikalıların hepsi hayatını kaybedecek diye konuştu bu psikolojik olarak bizi çok etkiledi. Diğer yanlış haber ise Koronavirüsünün yalnızca yaşlıları etkilediği idi.”
Yalan haberlere karşı kamu yayıncılığının öneminin ortaya çıktığını belirten Ndjaka, “Afrika’da bütün bu yalan haberlele mücadele etmek için çaba harcıyoruz. 300’ü aşkın yayıncıyı bir araya getirdik ve bir yayın hazırladık. Üyelerimizle birlikte eğitime yönelik yayınlar da oluşturduk. Burda medyayı kullanamıyoruz. Bilgilendirmede sıkıntı yaşıyoruz çünkü çoğu yerde elektrik yok. “ dedi.
Noel Curran “Kamu yayıncıları insanların hayatını kurtardı.”
Avrupa Yayın Birliği (EBU) Genel Müdürü Noel Curran TRT World Forum açık oturumunda kamu yayıncılığının önemine vurgu yaptı.
EBU Genel Müdürü Curran, “EBU olarak birlikte çalışmanın önemini gördük. Kamu medya kuruluşları gerçekten insanların hayatını kurtardı. 1 buçuk milyon insan hayatını yitirdi sonuçta, kamuoyuyla paylaşılan bilgiler, sosyal mesafe, kampanyalar çok yararlıydı. Tek bir bilimsel yaklaşım yok. Bir çok katman söz konusu. Çok prestijli bilim insanları bile aynı fikirde olmayabiliyor.” dedi.
Noel Curran, aşı karşıtlığına da değinerek, “Bizim sorumluluğumuz doğru bilgiyi verebilmek ve bunu kamuoyunun doğru anlamasını sağlayabilmek. İnsanlar sadece kaygılı. Pek çok insanın duruşu komplo teorisi değil, gelen bilginin güvenirliğiyle ilgili. Dikkatli olmalı ve denge kurmaya çalışmalıyız.” ifadesini kullandı.
Javad Mottaghi “ABU’nun birinci hedefi doğru bilgileri yaymaktı”
“Pandemi Döneminde Yayıncılık ve Medyanın Rolü” oturumunda söz alan Asya-Pasifik Yayın Birliği (ABU) Genel Sekreteri Javad Mottaghi’de yayıncılığın önemine değindi: ”Covid-19 yayın alışkanlıklarımızı değiştirdi ama işimizin temel amacını değiştirmedi: insanlara doğru, güvenilir ve hızlı haber vermek. ABU olarak büyük bilgi kaynağını, doğru bilgilere dönüştürmek birinci hedefimizdi. Çünkü üç milyar insana haber veriyoruz. Asya’nın tamamen uluslararası medya kuruluşlarının hakimiyeti altında olduğunda düşünmüyorum. Burada da işini iyi yapan medya kuruluşları var.”