Hava Kuvvetleri 'mahrem yapı' iddianamesi hazır: Üslere müdür atamışlar
Savcılık, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki "mahrem yapı" yapı hakkındaki iddianamesini tamamladı. İddianamede TSK'daki ve Hava Kuvvetleri'ndeki yapının şeması bir bir ortaya konuldu. Buna göre askeri terminolojinin dışında bir jargon belirleyen örgüt hava üslerine müdürler atamış. Faaliyetleri deşifre edilen yapı hakkındaki iddianamede, son yıllarda F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu anlatıldı. İddianamede ayrıca Fethullah Gülen'in Akın Öztürk ve Hillary Clinton ile ilişkisine dair iddialara da yer verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlattığı soruşturma ile FETÖ/PDY'nin Hava Kuvvetleri'ndeki "mahrem yapılanması" hakkındaki iddianame tamamlandı. Örgütün yapılanma şemasına yer verilen iddianamede, örgütün askeri üslere müdür atadığı ortaya çıktı.
İddianamede, "mahrem imamlar" ve isim isim Hava Kuvvetleri'nde bağlantılı olduğu askerler yer alırken, 81'i asker, 76'sı sivil (mahrem imam) 157 şüphelinin 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezaları istendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat tarafından hazırlanan 596 sayfalık iddianamede, soruşturmanın FETÖ'nün, genelde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda, özel de ise Akıncı 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı'ndaki mahrem hizmetlerine yönelik yapıldığı belirtildi.
280 pilottan 100'ü tutuklu 180'i itirafçı
Hava Kuvvetleri bu bölgelere ayrılmış
İddianamede, örgütün "Hava Kuvvetleri Komutanlığının Ankara Bölgesi Yapılanması"nı ikiye ayırdığı, "Ankara 1. Bölge" ve "Ankara 2. Bölge" olarak birdüzenleme yaptığı anlatıldı. Ankara 1. bölgede, "Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı, Ankara Hava Lojistik Komutanlığı, Ankara 11. Üs Komutanlığı/Etimesgut Hava Hastanesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı"nın bulunduğu belirlendi. İddianamede, örgütün Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı yapılanmasını çok ciddiye aldığına işaret edildi.
İşte mahrem yapının işleyişi
İddianamede, FETÖ'nün Örgüt için en önemli kurumlar olan TSK, Emniyet, MİT ve yargı organlarına yerleştirilecek öğrenciler Talebe İmamları tarafından belirlenerek ve durumlarına göre sınıflandırılarak o yönde yetiştirildiği anlatılarak, mahrem yapının işleyişi şu şekilde verildi:
Birim, FETÖ'nün askeri yapılanmasıdır.
Her askeri kuvvetin (Kara, Hava, Deniz, Jandarma) başında bir sorumlu bulunuyor.
Her askeri kuvvetin, TSK'nın yerleşimine göre ayarlanmış bölge temsilcileri yani bölge sorumlular bulunuyor.
Temsilcilerin altında müdürler bulunuyor. Personel sayısına göre müdürlerin sayısı da değişiyor. Müdürlerin altında ise müdür yardımcıları bulunuyor.
Müdür yardımcılarının altında ise öğretmenler bulunuyor. Bu şekilde unvanlar kullanılmasıyla dikkat çekmemek amaçlanıyor.
Öğretmenler de altlarında bulunan askeri personel ile ilgileniyor.
Üst rütbeli veya kritik görevdeki subaylar ile duruma göre müdür yardımcısı, müdür ya da bölge sorumluları ilgileniyor.
Görüşmeler yaptıkları, askeri personelin ortak adı ise "Öğrenci".
İddianamede ayrıca örgütün, soruları ele geçirmek ve benzeri yöntemlerle orduya sızdırdığı / sızdıracağı kişilerle ilgili izlediği yol ve yöntemlere de anlatıldı. Ayırca ordudan tasfiye edilmesi istenen karşıtlarıyla ilgili tespit ve tasfiye argümanlarını bu yapının topladığı ve orduyu kontrol altında tutmaya çalıştığı yer aldı.
Hava Kuvvetlerinde 10 subay ve 5 sivile FETÖ gözaltısı
Toplantılarda cep telefonu numarası
İddianamede, toplantıların başka örgüt mensupları adına kiralanmış evlerde yapıldığı, toplantılara cep telefonu ile katılmadıkları, cep telefonlarını açık olarak kendi ikametlerinde bıraktıkları, bir ilden başka bir ile ataması yapılan subayın aynı zamanda örgütsel manada da devrinin yapıldığı, hangi ile gidecekse mevcut ildeki sorumlu abisi tarafından o ile götürülerek yeni abisi ile tanıştırıldığı anlatıldı.
'Panik butonu'
Öğretmenlerde iki telefon bulunduğu, başkaları adına hatlar bulunan bu iki telefondan birisi ile müdür yardımcısı, diğeri ile de kendilerine bağlı öğrenci (subay) ile irtibat kurdukları belirtilen iddianamede, öğrencilerin (subaylar) öğretmenleri yani "sorumlu abi"leri kontörlü telefonlardan arayarak irtibat kurdukları, müdür yardımcısında ise bu telefonlara ilave olarak örgütün sivil, mahrem yapı dışındaki kanadı ile irtibat kurmak için kullandığı bir telefon daha bulunduğu belirtildi. İddianamede, son dönemde müdürlerin iletişimde tabletleri kullanmaya başladıkları, müdürlerin kullandıkları telefon ve tabletlerde "Panik Buton" adında bir uygulama bulunduğu, bu butona basıldığında cihazın tüm hafızasının geri getirilemeyecek şekilde silindiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Rütbesi ne olursa olsun askerin ortak ismi öğrenci
İddianamede yer verilen örgütün yapılanma şeması ise şöyle: "Müdür, Müdür Yardımcısı , Belge Enformasyon Yöneticisi (BEY), Bilgin, Öğretmen, Gezici , Serrehber, Eğitim Danışmanı, Serdoktor, Doktor, Gözcü, Arama/Tarama Mesulü, O3-L3 Mesulleri, Ümit Mesulü, İzdivaç Mesulü"
Birim yapılanmasında 'Bilge adam' kavramı
İddianamede, birim yapılanmasında önemli bir yer alan "Bilge Adam" kavramı şu şekilde açıklandı: "Bilgin Türk Silahlı Kuvvetlerine sızdırılan örgüt mensupları vasıtasıyla örgüte karşı personelin fişleme bilgilerini temin eden ve bu bilgiler üzerinden örgüt mensuplarına yer/pozisyon açmak, örgüt karşıtlarını tasfiye etmek amacı ile isimsiz mektup, e-posta, twitter gibi yollarla TSK ve BİMER tarafından bilinir hale getirmek amacıyla çalışan bir örgüt mensubudur. Aynı zamanda 'Bilgin' denilen örgüt mensubu örgüt içinde kullanılan iletişim sistemlerinin güncel kullanım biçimi ve sosyal medya üzerinden algı oluşturma amacına yönelik olarak takip edilecek sosyal medya hesaplarını belirleme görevi de bilgin tarafından icra edilmektedir."
FETÖ'nün 'mahrem abileri'ne operasyon
Düşük not verip jet pilotu olmalarını önlemişler
Son yıllarda örgütün jet uçağı pilotu olacak subayların belirlenmesinde etkisinin üst seviyelerde olduğu, Hava Harp Okulundan mezun olan subayların İzmir Çiğli'de bulunan uçuş okulunda eğitimleri sırasında sırasıyla "başlangıç uçuş" eğitimlerinin yapıldığı 123. Filo, "temel uçuş" eğitimlerinin yapıldığı 122. Filo ve 121. Filo'da eğitim aldıkları, bu aşamada örgüt üyesi olmayan subayların yıldırma, eğiticiler tarafından düşük not verilme ve benzeri yöntemlerle jet pilotu olmalarının engellendiği belirtildi.
Harp Okulu'ndan itibaren belirledikleri isimler...
Bu aşamalardan başarıyla geçen personelden alınan tercih formları ve başarı sıralamalarının jet pilotu olmak için baz alındığı, örgüt tarafından örgüt üyesi subaylardan jet pilotu olmak istemeyenlerin bu tercihlerinin kabul edilmediği, tercihlerini jet pilotu olmak şeklinde yapmalarının istendiği aktarılan iddianamede, F-16 pilotluğu eğitimi-kursu için bu üsse gelen subayların büyük bir bölümünün Hava Harp Okulundan itibaren titizlikle elemeye tabi tutularak örgüt tarafından belirlendiği kaydedildi.
Örgütün onay vermedikleri F-16 pilotu olamamış
İddianamede, örgütün onay vermediği kişilerin F-16 pilotu olamadıkları, son yıllarda F-16 pilotu olan subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi oldukları, istisnai olarak örgüt üyesi olmamasına rağmen F-16 pilotluğuna yükselen subayların ise örgütün kendi kadrolarının yetersiz olması ya da kişisel başarı ve ilişkileri nedeniyle örgüt tarafından konulan engelleri aştığı belirlendi.
Başsavcılığın iddianamesinde, "2013-2014-2015-2016 yıllarında Akıncı 4. Ana Jet Üs'süne F-16 pilotluğu eğitimi için gelen tüm kursiyer sayısı ve
örgüte bağlı kursiyer sayıları karşılaştırıldığında, son yıllardaki kursiyerlerin neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, bu bağlamda son yıllarda F-16 pilotu olan subayların neredeyse tamamının örgüt üyesi olduğu, örgütün başarısız darbe girişiminde F-16 ya da diğer jet uçaklarının pilotu olan üyelerinin çok küçük bir bölümünü kullanmadığı" tespitleri yer aldı.
Gülen, Akın Öztürk'ün eşine de saat göndermiş
İddianamede şüpheli olarak yer almayan ancak hakkında farklı soruşturmaların yürütüldüğü belirtilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün adı iddianamenin birçok yerinde geçiyor. Bir şüphelinin verdiği ifadede, Akın Öztürk'le ilgili şu iddialar yer alıyor: "Murat Kara'nın koordinesinde Müdür Yardımcılarının katılımı ile yapılan bir toplantıda Kamil (K) Kemal Alkan kendisinin ilgilendiği bir subay hanımına Fetullah Gülen tarafından saat gönderildiğini, bu subay eşinin aynı saati 'Büyük Patron'un eşinde de gördüğünü söylediğini, bu sohbet üzerine Murat Kara'nın Kemal Alkan'a 'keşke bunları burada paylaşmasaydın deşifre ettin, iyi olmadı' şeklinde bir söylemde bulundu, orada bulunan herkes bu söylem üzerine gülümsedi. Burada Büyük Patron olarak geçen kişinin Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk olduğunu tahmin ediyorum."
'Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı Müdürü'
İddianamede, darbe girişiminin üslerinden biri olan Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'nın mahrem yapı içerisindeki müdürünün, tanık ifadesine dayandırılarak Selim (K) kod adlı Murat Kara olduğu belirtildi. Murat Kara'nın, üssün tamamındaki subaylardan sorumlu sivil imam olduğu, ilk etapta iki yardımcısı, daha sonra da yardımcı sayısının 4'e çıktığı ve bir dönem de Muhsin kod adını kullandığı anlatıldı.
'Clinton, Gülen'e, Gülen de Clinton'a iltifat etmiş'
Yine aynı tanığın ifadesinde Murat Kara'nın kendi evinde Müdür Yardımcılarıyla yaptığı bir toplantıda, kendilerine hitaben, "Fetullah Gülen ile Hillary Clinton'ın aralarının iyi olduğundan bahsederek, Hillary Clinton'ın Fetullah Gülen'e hitaben 'Dünyada çok belirgin değilsiniz, ancak dengeleri değiştirebilecek güçtesiniz, fark edilmeyecek bir gücünüz var' diye iltifat ettiğinde Fetullah Gülen'in de Clinton'a 'Asıl dünyadaki tüm dengeleri değiştiren Amerika'dır' şeklinde iltifatlarda bulunduğunu söylemişti" dediği belirtildi.
'Hakan Kararuş filodaki subaylar arasında sevilmezdi'
İddianamede, bir şüphelinin ifadelerinde ise Akın Öztürk'ün damadı Kurmay Yarbay Hakan Karakuş'un adı geçiyor. Şüphelinin ifadesi şöyle:
"İbrahim Aygün Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı'dır. Kod ismini hatırlamıyorum. Eşi hemşiredir, geliş gidişleri düzenlidir. Kurmay Yarbay Hakan Karakuş ile arasının hiç iyi olmadığını söylerdi. Murat Kara, Hakan Karakuş'tan aldığı bilgiye göre İbrahim Aygün'ün uçuşunun iyi olmadığını vb. sebeplerden dolayı pilotlukta başarılı biri olmadığını söylüyordu. İbrahim Aygün ile Hakan Karakuş arasında sürekli problemler tartışmalar olduğunu İbrahim Aygün bana anlatırdı. Ayrıca İbrahim Aygün, Hakan Karakuş'un filodaki bütün subaylar tarafından sevilmediğini ve kayınpederi Akın Öztürk sayesinde bulunduğu konuma geldiğini söylerdi. İbrahim Aygün, psikolojisinin Hakan Karakuş tarafından sürekli bozulduğunu söylerdi." Mahkemeye gönderilen iddianamenin kabul edilmesi halinde şüpheliler, 'Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme', 'Cumhurbaşkanına Suikast Girişimi', 'TBMM'yi Ortadan Kaldırmaya ve Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme', 'Cumhuriyeti ve Hükümeti Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme', 'Silahlı Terör Örgütü Kurma ve Yönetme', 'Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olma' suçlamalarıyla 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacaklar.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dikkat! Meteoroloji il il uyardı: Lapa lapa kar geliyor! Don, tipi, buzlanma...
KENDİ ELLERİYLE YAPTI! Yatağa bağımlı 47 yıllık eşi için binanın dışına asansör
Yolda yatan köpeği ezdi: 10 saatlik kamera incelemeleri sonucu yakalandı!
HABER || İzmir'de 3 polisi yaralamışlardı! Adliyeye sevk edildiler
İstanbul'da yıkım sırasında şok! Yan binanın duvarının olmadığı ortaya çıktı: Yatak odası açıkta kaldı