İstanbul Gürpınar Balık Hali'nde denize açılmayan balıkçılar ve hale balık almaya gelen esnaf arasında hamside fiyat gerginliği sürüyor.İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği Başkanı Metin Akçay, Şu an 25 lira 40 lira arasında sattığımız balıklar teknelerimizin maliyetini kurtarmıyor, altında kalıyor ve sektör zarar ediyor dedi. Balıkçı Yavuz Hendem ise, Eğer biz ürünü denizden almazsak bizim ürüne bir şey olmaz. Balıkçı tuttuğu balıktan yaktığı masrafı alamıyor. Bunun için de bekleme hakkını kullandı. 1 gece çıkmadık kıyamet koptu. Ne hainliğimiz ne vatan hainliğimiz kaldı diye konuştu. İstanbul Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği (İSTANBUL DEMBİR) ile İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği (İSKOMDER) arasında yapılan toplantı sonucunda; balıkçılar denize açılmadı. Bu durum ise, hamsinin hale gelmemesine sebep oldu. Önceki gece esnaf ile balıkçı arasında yaşanan gerginliğe ilişkin denize açılmayan tekneciler, üretimin masrafları kurtarmadığını savundu. Esnafın tepkisine karşı vatan haini ilan edildiklerini savunan balıkçılar, bekleme haklarını kullandıklarına dikkat çekti. İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği Başkanı Metin Akçay (İSKOMDER) Başkanı Metin Akçay, balığın arz talep dengesinde düşüş yaşandığını bu sebepten dolayı değerlendirmelerde böyle bir karar aldıklarını ifade etti. Balıkçılar hava muhalefetinden dolayı da denize açılamadıklarını dile getirdi. İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği Başkanı Metin Akçay (İSKOMDER) Başkanı Metin Akçay, Bu karar avcılık yapan teknelerimizin almış oldukları bir karardı. Bu karar da zaten bu seneki maliyetlerin yüksekliği, yakıt maliyeti, ağ maliyeti, köpük maliyetlerin yüksekliğinden dolayı denizde avcılık yapmak bayağı meşakkatli bir iş olacaktı. Teknelerimiz özveri göstererek 18 gün boyunca bu mücadeleyi verdiler. Bir iki kişinin yapmış olduğu çekimlerle, tekneler bağlanmış, denize çıkmıyor, balıkların fiyatı pahalansın, yukarı çıksın, amaçları bu, bunu da halkımızla, balıkçı camiası ve balıkçımızı zor durumda, ağır ithamlar altında bıraktılar. Balığımızın arz talep meselesinde düşüş olduğunu, bu düşüşten dolayı yeterli seviyede tüketim yapılmadığını, bunun ne sebeplerden dolayı olduğunu analiz edip, değerlendirme yapıp, halkımızın denizden el değmemiş şekilde balığımızı halkımıza nasıl yedirebiliriz, bunu halkımızın yemesi için nasıl teşvik ederiz bunun mücadelesini verirken olay başka yerlere çekildi diye konuştu. Akçay, Şu an 25 lira 40 lira arasında sattığımız balıklar teknelerimizin maliyetini kurtarmıyor, altında kalıyor ve sektör zarar ediyor. Bu akşam denize çıkacaklar, avcılıklarına devam edecekler, biz halkımızın ucuz olan bu balığı daha çok tüketmesini istiyoruz. Arz talebin fazla olmamasından dolayı teknelerimizin tutmuş olduğu miktarlar teknelerimizi kurtarmıyor. 600 lira bandı burası bir borsa. Üretim denizden fazla çıkarsa fiyat aşağı gelir, az çıkarsa yukarı çıkar. Burada sabit bir denge kurma şansımız yoktur. İki gün zarfında hava muhalefeti vardı. Hem de teknelerimiz ağlarını tamir etsinler, tayfalarını görsünler diye bu arada bu değerlendirmeyi yapsınlar diye almış oldukları karardı ifadelerini kullandı. Balıkçı Yavuz Hendem, Bu denize açılmama mevzusu değil. 1 Eylülden beri zor giden bir süreç var. Bu süreci değerlendirmek için bunu ayın 20sinde yapacaktık. Ama hava raporlarına göre 20sini beklemeyelim dedik. 20 gündür balıkçı para kazanamıyor. Balık tutuyoruz, onunla ilgili bir sıkıntımız yok ama balıkçı para kazanamıyor. 1 Eylülden beri tutulan balıkların balıkçıya verilen karşılığı 15.3 lira ile 25.2 lira bandını balıkçı geçemedi. Diyoruz ki bu fiyatlar balıkçıyı kurtarmıyor. 29 lira ile denize çıktık mazot şu an 34 lira. Biz bunun altından bu şekilde kalkamayız, balık fiyatlarını düzenleyin diyorlar ki satamıyoruz. Sebep, okullar kapalı, sıcak var. Düzelmiyor, gün geçiyor ayın 10u gelsin yok, ayın 15i gelsin yok. Ne zaman düzelecek. Tezgahlarda balıklar kaç para? Tezgahlarda balıklar 100 lira, 150 lira. O bantta semtine göre değişiyor. Madem balık satılmıyor, tezgahlardaki fiyatları biraz aşağı çekin, halkı tezgahlara çekin dedi. Hendem, Millet alışsın, sezonumuz açıldı, hamsimiz var. Balığımız var alalım. Ne zamanki biz bunu dedik, kıyamet koptu. Siz tezgahlara nasıl karışırsınız? Aslında işin altında bu yatıyor. Bu şekilde olursa bizden 15e alıp 100e satarsanız, 25e alıp 100e satarsanız bizi kurtarmıyor. Biz bari çıkmayalım. Biz 1 gece çıkmadık kıyamet koptu. Ne hainliğimiz ne vatan hainliğimiz kaldı. Bu bir gerçek bu fiyatlar üreticiyi kurtarmıyor. Bu ülkede ne zaman bir üretici fiyatın artması için mücadele etmiş. Balıkçı bundan mağdur, tuttuğu balıktan yaktığı masrafı alamıyor. Bunun için de bekleme hakkını kullandı. Biz çiftçi statüsündeyiz. Çiftçi gibi değiliz ama avantajımız var. Eğer biz ürünü denizden almazsak bizim ürüne bir şey olmaz. Bizim böyle bir mağduriyetimiz yok bu bizim için aslında joker gibi. Dedik ki o zaman bekleyelim. Havalar soğuyana kadar üretmeyelim. Bekleyelim ama gördük ki 1 gecede biz bu kadar bu işe sarılırken onlar bir gecede bizim her türlü hainliğimizi kamuoyuyla paylaştılar. Biz de şimdi kamuoyuna bırakıyoruz. Hain kim? Gelsinler balıkhaneden alsınlar bakalım balıklar kaç para, tezgahlarda kaç para? Balıkçı asla suçlu değil, hatta burada korkunç derecede mağdurum ifadelerini kullandı. Deniz Ürünleri Üreticileri Birlik Başkanı Ferit Yıldız da, Avladığımız ürünler biz halde 20 liraya verirken bakıyoruz tezgahlarda ürünler 100 lira. 5 katı. Bizim derdimiz halkın cebindeki parayı almak değil. Biz hakkımızın peşindeyiz. Kazancımız mazota, diğer giderlere gidiyor. Bu balığın üreticisi biziz. Bizim bir şansımız var, bizim balığımız denizde canlı. Tarladaki üretici gibi değil. Tarladaki adam ürünü toplayıp mecbur vermek zorunda yoksa çürüyecek. Bizimkisi çürümüyor, denizde canlı şekilde yüzüyor. Biz tutarsak tutarız, tutmazsak tutmayız. Böyle bir şansımız var, bu şansımızı hava bozukken kullanmak istedik. Vatan haini ilan ettiler. Bu ülkede üretici olmak vatan hainliği mi? diye konuştu.