Hak-İş, Genelkurmay çatı davasına müdahillik talebinde bulundu
Hak-İş Konfederasyonu, darbe girişiminin kilit kadrosunun yargılandığı Genelkurmay Çatı Davası'na müdahillik talebinde bulundu.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahında yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 sanığın yargılandığı davaya müdahillik talebinde bulundu.
Akar'ın eski Özel Kalem Müdürü 15 Temmuz'da görüşmeye gelenleri anlattı
Arslan, Konfederasyon üyeleriyle geldiği Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü önünde basın açıklaması yaptı. Hak-İş'in, 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı ilk andan itibaren ortaya koyduğu kararlılıkla, FETÖ'ye karşı yapılan her türlü çalışmayı desteklediğini dile getiren Arslan, her zaman olduğu 15 Temmuz gecesinde de Konfederasyon olarak demokrasiye, milli iradeye, ülkeye ve millete sahip çıktıklarını ifade etti. Arslan, "Hak-İş, Türkiye'deki emsal konfederasyonlar içerisinde 15 Temmuz'da en fazla kaybı veren örgüttür. Özellikle TÜRKSAT'ı hain terör örgütlerine teslim etmemek için kendi hayatlarını feda eden Ali Karslı ve Ahmet Özsoy'u, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine sahip çıkarken eniştesi ve abisiyle şehit olan Hakan Gülşen'i, Genelkurmay Başkanlığı önünde kaybettiğimiz Celalettin İbiş'i rahmetle ve minnetle anıyoruz. Hak-İş olarak yaklaşık 15'i ağır 100 yaralımızla bir taraftan milletle bu saldırıların hedefi olduk" diye konuştu.
Hak-İş Yönetim Kurulu olarak aldıkları karar gereğince üyeleri şehitler ve gaziler için müdahillik talebinde olduklarını belirten Arslan, "Konfederasyon, sendikalarımız ve üyelerimizle bu hain örgütün doğrudan hedefi olduğumuz için hem tarafız hem de davada müdahillik konusunda kararlıyız. Müdahilliğimizin kabul edilmesi halinde Hak-İş olarak, bu davanın sürdürüldüğü her gün, diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte bir nöbet çerçevesi içerisinde takip edeceğiz" dedi.
AK Parti MYK üyeleri, darbe girişiminin çatı davasını izledi
Dava sürecinin bir an evvel adil olarak, millet vicdanında karşılığı bulunacak bir şekilde sonuçlanmasını istediklerini bildiren Arslan, "Doğrudan terör eylemi yaparken bizzat suç üstü yakalanan teröristlerin gereken şekilde cezalandırılması milletimizin en büyük beklentisidir. 15 Temmuz darbe girişimi, sadece bir darbe girişi değil Türkiye'nin işgal girişimidir. Bu teröristler, bu hainler kendilerine emanet edilen uçağı, helikopteri, tankı ve bombayı düşmana değil milletimizin kendisine doğrultarak, milletimizin kendisine karşı kullanarak büyük bir ihanetin ve ahlaksızlığın içerisinde yer almışlardır" ifadelerini kullandı.
Darbe girişiminin arkasında uluslararası güçler olduğunu kaydeden Arslan, şöyle devam etti: "Hepimiz bu taşeron terör örgütünün arkasında, uluslararası güçler, emperyalizm ve Türkiye'yi bölgesinde güçlü ve etkin bir ülke olarak görmek istemeyen bütün şer ittifakı olduğunu biliyoruz. Bu davanın seyri, uluslararası emperyalist güçlere karşı da bir meydan okuma olacaktır. Bunun için biz, milletimizin talepleri doğrultusunda ve hukuk çerçevesi içerisinde adaletin bir an evvel tecelli etmesi konusunda çabayı devam ettireceğiz. Milletimizin arzu ettiği şekilde, hukuk kuralları çerçevesinde bir kararın gecikmeden çıkacağına inancımız tamdır. Her ne kadar bu hainler, duruşmalarda hedef saptırmak ve davayı sulandırmak isteseler de, yüce mahkemenin bu oyuna gelemeyeceğini eminim. Ancak dava süreçlerinin ve kararların gecikmesi milletimizin zihninde bir tereddüt uyandırmaktadır. Bu tereddütün ortadan kaldırılması için mahkemelerin bir an evvel kararlarını vererek milletin huzuruna getirmeleri gerekmektedir."
Basın açıklaması sırasında, aralarında Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Türker Çeltik, Hizmet İş Sendikası Genel Başkan Vekili Hüseyin Öz ve Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert'in de bulunduğu Hak-İş'e bağlı sendikalardan yöneticiler de hazır bulundu. Açıklamanın ardından Arslan ve Konfederasyon üyeleri müdahillik talebinde bulunmak üzere duruşma salonuna girdi.