Gökçek: '7 düvel Osman'a karşı birleşti'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçtiğimiz ay yapılan Ankara Ticaret Odası (ATO) seçimlerinde, oğlu Osman Gökçeke karşı adeta 7 düvelin bir araya geldiğini iddia etti. -Seçimlerde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlunun FETÖcülerle işbirliği yaptığını öne sürerek, Bu seçimin galibi Rifat Hisarcıklıoğludur dedi.Melih Gökçek, katıldığı bir TV programında Ankara Ticaret Odası (ATO) seçimleri, FETÖ eylemleri, Meclis'te görüşülen başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.Gökçek, ATO seçimlerine dair yaptığı açıklamada, oğlu Osman Gökçek'in kendisinden yardım talebinde bulunmadığını ve yardım etmediğini belirtirken, Osman Gökçek'e karşı ittifak kurulduğunu açıkladı. Gökçek, Ben seçimlerde demiştim, 7 düvel bana karşı birleşti diye... ATO'da da 7 düvel, Osman'a karşı birleşti diye konuştu.TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, Osman Gökçek'i kendisine rakip olarak gördüğünü ve bundan dolayı FETÖ'cülerle işbirliği yaptığını öne süren Gökçek, Oğlumu kaybetmiş olarak görmüyorum. 86 oy aldı. Hem de kimlere rağmen Bu seçimin galibi, Rifat Hisarcıklıoğlu'dur. Osman'a karşı tüm ATO'yu organize eden odur değerlendirmesinde bulundu. Gökçek, seçimlerden önce Hisarcıklıoğlu ile bir araya geldiklerini belirterek, şunları söyledi:Halbuki Rifat'la ben bu seçimden çok önce konuştum. Osman'ın adaylığı gündeme geldiğinde, 'Bu çocuk sana karşı aday olacak değil. ATO'yu, Ankara'yı sevdiği için bir Ankara tecrübesi yaşamak istiyor ve Ankara'ya da yararlı olacağını düşünüyor. Osman'a ağabeylik yaparsın inşallah' dedim. Fakat o, Osman'ın kendi yerine aday olacağını düşünmüş. Yakın çevresinden öğrendiğim de bu. Ondan sonra ATO'yu organize ediyor. Benim desteğimle seçilen ve sonra istifa eden Salih Bezci'yi, Büyük Birlik Partisi'nin tüm teşkilatını, İl Başkanı'nı, teker teker üyeleri arıyor. CHP İl Başkanı, milletvekilleri açıkça tweet attı.Hani ben yerel seçimlerde demiştim; '7 düvel bana karşı birleşti' diye... ATO'da da 7 düvel Osman'a karşı birleşti. Buna rağmen almış olduğu 86 oy, çok büyük bir şey. Rifat'a hayırlı olsun diyen Gökçek, Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, FETÖ ile mücadele söylemlerinden dolayı Osman Gökçek'e uyarılarda bulunduğunu, daha sonra da kendisinin FETÖ'cülerle işbirliği yaptığını ifade ederek, Hisarcıklıoğlu'nu dost bildiğini ve seçimlerinde kendisine destek verdiğini söyledi. Gökçek, İstikbal kaygısıyla gidip FETÖ'cülerle işbirliği yapıp Osman'ı kalkıp seçtirmemen, yakışır değil ifadelerini kullandı. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından hükümetle sıcak diyaloglar kuran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, daha sonra birilerinin devreye girmesiyle, adeta fabrika ayarlarına döndüğünü kaydeden Gökçek, bunun ardında FETÖ terör örgütü olduğunu iddia etti. Gökçek, Artvin Şavşat'da yapılan suikast girişiminin arkasında da FETÖ'cülerin bulunduğunu kaydederek, verilmek istenen mesajın, Bak seni götürürüz olduğunu, bundan da ürktüklerini açıkladı. Gökçek, Kılıçdaroğlu'nu, Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili yaptığı çelişkili konuşmalardan dolayı da eleştirerek, Sabah başka konuşuyor, öğleden sonra başka konuşuyor dedi.Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun, Koca Osmanlı diyorlar. Bir kilo şeker üretemeyen Osmanlı ile övünüyorlar. O bir kilo şekeri 1926'da Uşak üretti. Koca Osmanlı bir tüfek üretemedi. Bir delikli demiri üretemeyen koca Osmanlı sözlerine ağır eleştiri getirerek, Osmanlı döneminde üretilen şeker ve silah çeşitlerini gösteren fotoğraf ve belgeler gösterdi. Gökçek, O küçümsediği Osmanlı, İstanbul'u aldı. O küçümsediği Osmanlı, Viyana'ya dayandı. Biz Osmanlı torunu olduğumuz için gurur duyuyoruz. Ben Osmanlı torunuyum Kılıçdaroğlu, sen kimin torunusun? sorusunu yöneltti. Gökçek, FETÖ'nün hain emellerinin olduğunu 17 Aralık'a kadar anlamadıklarını ve bu tarihten sonra gerekli mücadeleleri verdiklerini kaydederek, 17 Aralık tarihi gelinceye kadar, Türkiye'de bu kadar büyük bir ihanet organizasyonu olduğunun farkında değildik diye konuştu.Darbe girişiminin başarılı olması sonucunda Türk helikopterleriyle IŞİD militanlarının, Türkiye'nin değişik yerlerine dağılarak, buralarda yapacakları eylemlerle Alevi-Sünni çatışması çıkarma planları olduğunu, FETÖ'nün, Türk ajanlarının isimlerini PKK'ya vererek infaz edilmelerine neden olduklarını bildiren Başkan Gökçek, artık darbe girişiminde bulunmalarının söz konusu olamayacağını ancak, bundan sonra da ülkede kaos ortamı yaratmak için çalışacaklarını belirtti. Geçmişte olduğu gibi, bazı kentlerde Alevilerin evlerine çarpı işareti koyarak insanları kışkırtmaya yönelik girişimlerde bulunulduğunu belirten Başkan Gökçek, FETÖ'cülerin planlarını, Türkiye'yi bundan sonra karıştırmak için birinci yapmak istedikleri iş; Türkiye'de Alevi-Sünni, Türk- Kürt kavgası çıkartmak. Hangisinde başarılı olursa onu yapmak istiyorlar. Vatandaşlarıma sesleniyorum. Allah aşkına bu alçakların provokasyonuna gelmeyin çağrısında bulundu. FETÖ'nün yapacağı eylemlerin diğer bir türünün de suikastlar olacağını belirten Gökçek, onların istediklerinin, ülkede karışıklık çıkarmak olduğunu söyledi. Gökçek, bazı gazetelerde ve internet sitelerinde, öldürülen Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov'un cenazesinin Esenboğa'dan Moskova'ya gönderiliş töreninde sakız çiğnediğine dair çıkan haberlere karşılık Oda TV'ye dava açacağını belirterek şunları söyledi:Karlov'un cenazesi için havaalanına gittiğimizde, Oda TV gibi bazı sol gazeteler, 'Melih Gökçek Karlov'un cenazesinde sakız çiğnedi' dedi. Böyle bir ahlaksızlık olabilir mi? Benim şekerim var. Karlov'un cenazesinde adım başı su içme şansım var mı? 40 dakika, 1 saat ayakta durduk orada. Şekerim olduğu için, insanın tükürük bezleri kuruyunca, ağzı kuruyor. Kuruyunca ağzınızı oynatıyorsunuz, oynatınca sakız çiğniyor oluyorsunuz. Mahkemeye vereceğim, mahkemede ispat edecekler. Yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile belediye başkanlığı sisteminin birbirine benzediğini ifade eden Gökçek, aralarındaki benzerlikleri şöyle anlattı:Yeni gelecek sisteme göre cumhurbaşkanını halk yine direkt olarak seçecek. Yalnız cumhurbaşkanı çok daha güçlü bir başkan konumunda olacak. Aslında yeni çıkartılacak cumhurbaşkanlığı sistemi ile belediye başkanlığı sistemi, neredeyse yüzde 80 aynı. Belediye başkanı ayrı seçiliyor, meclis üyesi ayrı seçiliyor. Belediye meclisi kanunları çıkartıyor, belediye başkanı o kanunlara uygulama yapıyor. Benim bakanlar kurulum var, yarısı seçilmiş meclis üyelerinden, yarısı da bürokratlardan oluşuyor. Tıpkı yeni cumhurbaşkanlığı sisteminde de bir kısmı Bakanların parlamento içinden olacak, bir kısmı da dışından olacak. Belediyeler neden daha başarılı? Çünkü orada belediye başkanlarına ciddi anlamada bir avantaj veriliyor. Ama belediye başkanının güçlü olabilmesi için de kendi siyasal partisinden meclis üyelerinin çoğunluğu lazım.