Gamze Özçelik davasında en az 10 yıl istemi
Eski milli basketbolcu Gökhan Demirkol'un, oyuncu Gamze Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı ve Yargıtay'ın bozma kararı çerçevesinde yeniden başlayan davada, Cumhuriyet Savcısı, ceza artımı maddesiyle sanığın 10 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Eski sevgilisi oyuncu Gamze Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Gökhan Demirkol'un, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin bozma kararı çerçevesinde yeniden başlayan yargılamasına, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Gamze Özçelik'in katılmadığı duruşmada, kendisini avukatları Makbule Tanış ile Fatih Volkan temsil etti.
Duruşmada, hastalığı nedeniyle bir sağlık kuruluşundan aldığı raporla mazeret bildiren ve duruşmaya katılmayan Gökhan Demirkol'un da avukatları Ömer Yeşilyurt ile Rıdvan Yıldız yer aldı.
Duruşmayı, Demirkol'un babası Ali Rıza Demirkol da izledi. Duruşmada heyet değişikliği gözlenirken, heyet, Adli Tıp Kurulu Genel Kurulu'ndan Gamze Özçelik'e ilişkin verilen raporun mahkemeye ulaştığını bildirdi.
Raporda, Gamze Özçelik'in koma ve baygın haldeyken maruz kaldığı cinsel saldırı nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu bildirilirken, avukatların rapor hakkındaki görüşleri alındı.
"Skandallar Kurulu" iddiası
Sanık avukatlarından Rıdvan Yıldız, Adli Tıp Genel Kurulu'nun verdiği kararın, olayla ilgili nedensellik unsurunu taşımadığını iddia ederek, Gamze Özçelik'in, dava konusu olan olaya karşın sosyal yaşamının etkilenmediğini, oyuncunun halen evli ve hamile olduğunu söyledi.
Bu ve benzer olaylarda kararlar alınırken, alanında uzman kişilerin görüşlerinin önem taşıdığını, ancak Adli Tıp Genel Kurulu'nda, yapısı itibariyle yetkili olmayanların uzman olarak görev yaptığını öne süren Yıldız, "Gamze Özçelik'e verilen raporda, asıl uzmanların görüşleri ikinci plana atılmıştır. Rapora, 17 uzman üye muhalefet şerhi koyarak imza atmıştır. Onların görüşleriyle olay şüpheli kalmıştır. Bu şüpheden de sanık yararlanır" diye konuştu.
Sanık avukatı Ömer Yeşilyurt da, Adli Tıp Genel Kurulu'nu "Skandallar kurulu" olarak niteleyerek, bugüne kadar hep inandığı, hep güvendiği kurumun artık şüphelerle dolu kararlar verdiğini ileri sürdü.
Bu dava sayesinde kendisinin de doktor gibi olduğunu ve tıbbi süreçleri incelediğini ifade eden Yeşilyurt, Gamze Özçelik hakkında dava konusu, "cinsel ilişki sırasında komada ve baygın olduğu" kararını veren 6. İhtisas Dairesi'nin de, anestesi uzmanı olmadan karar aldığını savundu.
Yeşilyurt, "Adli Tıp Kurulu'nun sabıka kaydı, meslek hayatımda bugüne kadar hiçbir sanıkta görmediğim kadar doludur. Kurulun esastan verdiği kararların hepsi şüphelidir" dedi.
Gamze Özçelik'in iddia ettiği tecavüze karşın, olay gecesinin sabahında Gökhan Demirkol ve yurt dışındaki bir arkadaşıyla 3 kez telefonla konuşması, üzerindeki giysileri rahatlıkla değiştirmesi gibi soruların Adli Tıp tarafından cevaplanamadığını iddia eden Yeşilyurt, "Ortada tecavüz yoktur. Gamze Özçelik'in ruh sağlığı tecavüzden değil, cinsel ilişki görüntülerinin internette yayınlanmasıyla bozuldu. Bu davanın kilididir. Temel soruların cevabı verilmeden bu kilit açılmaz" diye konuştu.
Yeşilyurt, davanın medya tarafından magazinleştirildiğini de iddia ederek, Türkiye'de medyanın kendi hukukunu yarattığını ve yönlendirmeler yaptığını ileri sürdü.
Gamze Özçelik'in avukatı Fatih Volkan da Adli Tıp Genel Kurulu'nun tüm bilgileri derleyerek ve toplayarak karar verdiğini belirtti. Yargıtayın davayı esastan bozduğunu ve Gamze Özçelik'e yönelik cinsel saldırı suçunu kabul ettiğini savunan Volkan, bozma kararı sonucu mahkemece Adli Tıp Genel Kurulu'ndan olayın nitelikle olup olmadığı yönünde rapor aldırıldığını söyledi. Fatih Volkan ve Makbule Tanış, sanık Gökhan Demirkol'un cezalandırılması ile yurt dışına çıkışına yasak konulması taleplerini yineledi.
Savcı mütalaa verdi
Tarafların görüşlerinin ardından Cumhuriyet Savcısı Mustafa Piroğlu da mütalaasını açıkladı.
Piroğlu, Adli Tıp Genel Kurulunun, Yargıtayın bozma kararının ardından yeniden muayene edilen Gamze Özçelik'e ilişkin, "olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu" kanaatine vardığını hatırlatarak, bu rapor doğrultusunda, sanığın son yasadaki artırıcı ceza maddesiyle cezalandırılmasını talep etti.
Savcı Piroğlu, eski ceza yasasında "rıza dışı ırza geçme" olarak nitenen suçun, artırıcı cezalarla son yasadaki 'cinsel saldırı" suçları kapsamına girdiğini hatırlatarak, sanık Demirkol'un, uygulanan yasanın 102/1 ve 5 maddeleri gereğince 10 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Mütalaada sanık hakkında verilmesi talep edilen ceza maddelerinde, "Cinsel saldırı suçu sonucunda, mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur" hükmü de hatırlatıldı. Mütalaanın açıklanmasının ardından sanık avukatları, savunma için süre istedi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından Gamze Özçelik'in avukatlarının Gökhan Demirkol'un yurt dışına çıkışına yasak konulması ve davaya ilişkin gizlilik kararı alınması taleplerini reddetti.
Mahkeme heyeti, sanık tarafına savunma için ek süre vererek, karar için duruşmayı kasım ayına erteledi.
Baba Demirkol: "Objektif olmak zorundayım"
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan avukat Ömer Yeşilyurt, Adli Tıp Genel Kurulu ile ilgili iddialarını yineledi. Yeşilyurt, savcının ceza artımı talebinde bulunduğunu hatırlatarak, "Bu savcının talebidir. Mahkemeyi bağlamaz" dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gökhan Demirkol'un babası Ali Rıza Demirkol da, olayın ve iddiaların ortaya atıldığı dönemde büyük şok yaşadıklarını ifade ederek, "Zaman içinde kendimize geldikten sonra da geçmişte yaptığımız hataların semeresini çektiğimizi düşünüyorum" dedi.
Olayın üzüntüsünü taşıdığını, aileler olarak kendilerinin suçlu olduğunu ifade eden baba Demirkol, "Burada çocuklarımızdan ziyade bence aileler olarak daha çok suçluyuz. Bugünkü olayların da bunu gösterdiğine inanıyorum. Allah, hiçbir aileyi, bu veya buna benzer hiçbir musibetle imtihan etmesin. Oğlum Gökhan'ın yanı sıra Gamze ve her iki taraftaki ailelerimiz için de çok üzülüyorum. Benim de kızım var. Objektif bakmak durumundayım. Her sağ duyulu babanın da objektif bakmak durumunda olduğunu düşünüyorum. Allah neticesini hayırlara, ders almasını bilene de dersler nasip etsin" dedi.
Gökhan Demirkol'un da olaydan ders aldığını dile getiren Ali Rıza Demirkol, "Gökhan geçmişte üniversiteyi bitirdi ama şu anda hayat mektebini çok ama çok zor şartlarda okuyor. Bu olaylar, hayatının kısıtlanması, ona çok çabuk yol kat ettirdi. Bir baba olarak şu andaki halinden çok memnunum. Belki on yılda kat edemediği yolu, bu zor durumlarda kat etti. Bunu sadece ailemize değil, çevremize de ispat etti. Bu konuda hayat dersi almasından dolayı da bir yerde mutluyum. Gamze de benim kızımdı. Çünkü elimi öpmüş, onunla beraber çocuğumun maçlarını seyretmiştik. Ailece biz sorumluyuz bu konuda" diye konuştu.
"Onlardan daha çok biz sorumluyuz. Ben bu sorumluluğun çilesini de, acısını da çektim" diyen Baba Demirkol, "Allah hepimize yardımcı olsun. Ona da mutluluklar, başarılar dilerim. İnşallah doğumunu görürüz. İnşallah kendi çektiklerinden ve tecrübelerinden çocuğu üzerinde hassasiyet gösterir. Çünkü bu yaşıma kadar geldim, en zor zanaatin çocuk yetiştirmek olduğunu, ikinci zor zanaatin de insan idare etmek olduğunu gördüm. İnşallah biz iki aile ibret olduk. Allah sonlarını hayırlı etsin" ifadelerini kullandı.