SKANDAL! Cinsel istismar, intihara yönlendirme ve dolandırıcılık! 'Annenle görüşmeyi kesersen zengin olursun'
Yeliz Ergün'ün "Zihin Kontrol Tarikatı" adıyla tanımlanan grubunun, gençleri hedef alarak aile bağlarını koparmaya teşvik ettiği ve katılımcıların umutlarını istismar ettiği iddiaları gündemde. Ergün'ün verdiği eğitimlerde, katılımcılara "her şeyin sebebinin anne" olduğunu ve annelerinin engellemeleri yüzünden mutsuz olduklarını söyleyerek, onları daha fazla bağlamaya çalıştığı öne sürülüyor.

Yeliz Ergün, kendisini "Zihin Kontrol Tarikatı"nın lideri olarak tanıtarak gençleri hedef alan eğitimler verdiği ve bu süreçte aile bağlarını koparmaya teşvik ettiği, aynı zamanda katılımcıların umutlarını istismar ederek maddi kazanç sağladığı iddialarıyla gündemde. Ergün’ün verdiği eğitimlere katılan H.K. (22), eğitimdeki bazı söylemler nedeniyle büyük bir etkilenme yaşadığını belirtti. H.K., “Başarısızlık ve mutsuzluğumun kaynağı annemdi. Her şeyin nedeni anneydi, annem izin vermediği için bu hayata sahip olamıyordum. İyi bir işim yoksa ve başarılı değilsen, hepsi annemin engellemesindendir” gibi söylemlerle daha da bağlandığını ifade etti.
F.Y. (45), kızının Yeliz Ergün ile birlikte yaşadığını iddia ederek, Ergün’ün kendisini “kutsal rahibe” olarak tanımladığını ve bu durumun kendilerine duyumlar yoluyla ulaştığını belirtti. Ayrıca, Yeliz Ergün’ün lüks bir villada ya da yalının kiralandığı ve buradaki gençleri kandırarak orada barındırdığına dair başka duyumlar aldıklarını söyledi. Bu iddialar, Ergün’ün sözde eğitimlerinin arkasındaki amaç ve topluluğu ne şekilde manipüle ettiği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Hürriyet.com.tr'den Hilal Bekyürek-Ayşe Gürel-Fırat Alkız haberine göre, Yeliz Ergün tarafından verilen eğitimlere katılan kişilerin ikna süreci, oldukça etkileyici bir şekilde şekilleniyor. Psikolog Nesime Bakırtaş, Ergün'ün kendisini "ışık işçisi" olarak tanıttığını ve spritüalist bir yaklaşım benimsediğini belirtti. Ergün'ün temel ideolojisinin, bireyleri annelerinden ayrılmaya teşvik ederek yüksek benliklerine ulaşmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Bakırtaş, bu süreçte yaşanan aile bağlarını koparma teşviklerinin dikkat çekici olduğunu vurguladı.
Bakırtaş, sosyal medyada sık sık Yeliz Ergün’ün videolarına denk geldiğini ve bir arkadaşının yaşadığı mağduriyet nedeniyle daha derinlemesine bir araştırma yapmaya başladığını söyledi. Bu süreçte, eğitimin nasıl aile ilişkilerini bozduğuna ve gençlerin ailelerinden kopmalarına neden olduğuna şahit olduğunu belirtti. Eğitimde, "Annenizden kesinlikle ayrılmalısınız", "Anneniz sizin iyiliğinizi istemiyor", "Evinizden gitmelisiniz, çünkü maddi durumunuz iyi değilse bağımsız olmanız gerekir" gibi söylemlerin sıkça yer aldığını aktaran Bakırtaş, bu söylemlerin bireyleri anneleriyle olan bağlarını koparmaya zorladığını ifade etti.
Eğitime katılan bazı kişilerin aile ilişkilerinin bozulduğunu, hatta evden kaçtıklarını ya da aileleriyle iletişimi keserek zorlu bir hayat sürmeye başladıklarını dile getiren Bakırtaş, mağduriyetlerin artmasıyla daha fazla kişinin benzer deneyimler yaşadığını belirtti. Ergün’ün, "Zengin bir hayat yaşıyorum ve bunları yaparak zenginliği elde ettim, size de bu eğitimi verirsem siz de başarılı olabilirsiniz" şeklindeki söylemleriyle gençleri etkileyerek, onları bu yola çekmeye çalıştığını aktardı.

Yeliz Ergün'ün eğitimlerinin, özellikle genç ergenler üzerinde nasıl bir tehdit oluşturduğuna dair psikolog Nesime Bakırtaş önemli uyarılarda bulundu. Bakırtaş, bu tür oluşumların asıl amacının, gençleri ailelerinden uzaklaştırarak onları bağımlı hale getirmek olduğunu belirtti. Ergün ve benzeri figürlerin, gençleri gruplarına çekerek onları kontrol altına alma çabalarının, aile bağlarını zayıflatmaya yönelik olduğunu ifade etti.
Bakırtaş, "Asıl hedef, sizi ailenizden uzaklaştırarak kendi gruplarının bir üyesi haline getirmektir" diyerek, grubun üyelerini eğiterek onları kendi ideolojilerine uyan birer mürit haline getirmek istediklerini söyledi. Bu grupların, özellikle ergenlik çağındaki genç kızları hedef almasının, bu dönemdeki çatışmaların ve bireyselleşme çabalarının yoğun olduğu bir zamanı fırsat bildiklerini vurguladı. Bu süreçte, gençler ailelerinin kendi gelişimlerini engellediğini düşünmeye başlıyor ve gruptaki bağları güçleniyor.
Ergün'ün "Her şey bizim seçimimiz" ideolojisini benimsetmeye çalıştığını belirten Bakırtaş, bu ideolojinin gençleri cinsel istismar gibi travmatik olaylarda bile kendi seçimleri olduklarına inandırdığını ifade etti. Bu da büyük bir suçluluk duygusuna yol açıyor ve kişileri derin bir ruhsal çöküntüye sürüklüyor. Ayrıca, Ergün’ün yanında çalışan iki üniversite öğrencisi kızın, onun etkisiyle eğitimlerini yarıda bırakıp, üniversiteyi gereksiz görmeye başladıklarını belirten Bakırtaş, bu tür grupların gençleri bu yanılgıya sürüklediğini ve üniversite eğitiminin değerini sorgulamalarına neden olduğunu belirtti.

Sosyal medya içerikleri ve yeni eğilimler konusunda aileleri uyaran Psikolog Nesime Bakırtaş, özellikle gençlerin davranışlarındaki ani değişikliklere dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ailelerin farkındalıklarının önemine değinen Bakırtaş, "Çocuklar birdenbire ailelerinden uzaklaşıyor, öfke patlamaları yaşıyor ya da grupla vakit geçirmeye daha fazla eğilim gösteriyorsa, bu ciddi bir sorunun belirtisi olabilir" şeklinde uyarılarda bulundu.
Bu tür davranışların gözlemlenmesi halinde, profesyonel destek alınmasının gerektiğini belirten Bakırtaş, özellikle Yeliz Ergün’ün takipçilerine yönelik psikologlara ve psikiyatrlara karşı olumsuz bir yaklaşım sergileyip, uzmanların yardım edemeyeceği yönünde mesajlar verdiğini ifade etti. Bunun sonucunda çocukların bu yardıma karşı direnç gösterebileceğini ancak uzmanlar tarafından yapılacak yönlendirmelerin en doğru çözüm olduğunu belirtti. Ailelerin bu tür durumlarla karşılaştıklarında ruh sağlığı profesyonellerinden yardım almanın önemine dikkat çeken Bakırtaş, ailelerin çocukları için doğru yönlendirmeyi sağlayacak destek sunmaları gerektiğini söyledi.

Avukat Melih Demirer, Yeliz Ergün’ün eğitimlerinden zarar gören birçok kişinin başvurduğunu belirterek, mağdur sayısının yüzlerle ifade edilebileceğini ancak kesin bir rakam verilemeyeceğini söyledi. Demirer, "Başvuruların çoğunda aile içindeki ilişki kopuklukları nedeniyle endişe yaşayan mağdurlar var. Ayrıca, Yeliz Ergün’ün etkisi altında kalanlar, ona karşı çıkmaları durumunda 'lanetleneceklerini' veya onun etkisinden kurtulamayacaklarını düşündükleri için şikayetçi olmaktan kaçınıyorlar" dedi.
Ergün'ün özellikle 18 yaş altındaki çocukları hedef alarak onları ailelerinden koparmaya çalıştığını anlatan Demirer, Ergün’ün eğitimlerinde çocuklara, annelerinin enerjilerini emdiğini ve onların özgürleşmesini engellediğini, bu nedenle anneleriyle olan bağlarını koparmaları gerektiğini telkin ettiğini ifade etti. Bunun sonucunda birçok çocuk evlerini terk etmiş ve maddi manevi zorluklarla karşılaşmış. Demirer, bu çocukların yalnız kaldıklarında ve kendilerine vaat edilen zenginliği bulamadıklarında, eksik bir şeyler yaptıklarını düşünerek büyük bir umutsuzluğa kapıldıklarını vurguladı.

Avukat Demirer, intihar eden mağdurlar arasında 16 yaşındaki bir kız çocuğunun yer aldığını belirterek, “Bu çocuk, 15 yaşından itibaren 1 yıl boyunca Yeliz Ergün’den eğitim almış. Ergün’ün etkisiyle ailesini CİMER’e şikayet etmiş ve yurda yerleştirilmiş. Ancak yurtta intihar etmiş. Mağdur, ‘Ben bir yıldır Yeliz Ergün’ü takip ediyorum, 16 yaşındayım. Eğitimlerini satın aldım. Kendisi beni ve iki arkadaşımı manipüle ederek kandırdı. Eğitimleri alırsak zengin olacağımızı söyledi. Ancak bunun karşılığında ailemizle bağlarımızı koparmamız gerektiğini belirtti. Bir süre Yeliz’in verdiği ritüelleri uyguladım, ancak bazı dedikleri çelişkili gelmeye başladı. Anneleri başta şeytan ilan etmesine rağmen, annesinin ruh ailesinden olduğunu öğrenince onu affetmeye başladı. Ancak nedense birden annesi melek oldu. İnsanlara kabul edilebilir şeyler anlatıp, eğitim alan kişileri manipüle ediyor. Yeliz Ergün’ün talimatıyla ailemle bağımı kesmek amacıyla evden ayrıldım ve kendimi CİMER ve EGM’ye ihbar ettim. Polislere yurda gitmek istediğimi söyledim. Yeliz, ailevi sorunlarımı kullanarak hem paramı aldı hem de umutlarımı kırdı. Çocuk esirgeme kurumunda kötü deneyimler yaşadım. Oradan çıktıktan sonra depresyona girdim ve intihar girişiminde bulundum. Yeliz, annenizle görüşürseniz bu eğitimin faydası olmaz diyordu. Bu yüzden yurda gittim. Aileme dönmek istediğimde de suçlu ve yetersiz hissediyordum. İntihara sürüklendim” diye konuştu.
‘AİLELER ÇARESİZ VE KORKU İÇİNDE’
Mağdurların kendisine ulaşma sürecini de anlatan Avukat Demirer, “Bir mağdurun desteğe ihtiyaç duyması üzerine çalışmalara başladım. Daha önce organize suç şebekeleri üzerine çalışmıştım. Elimden geleni yapmaya hazır olduğumu söyledim ve tüm yasal yollara başvurduk. Mağdurların aileleri de psikolojik olarak yıpranmış ve korkmuş durumdalar. Çocuklarına bir şey olmasından çok korkuyorlar ve ne yapmaları gerektiği konusunda çaresizler. Tekrar çocuklarının yaşadığı travmaların tetiklenmesinden korkuyorlar. Yeliz Ergün’den eğitim almayı bıraktıktan sonra hala bir araya gelemeyen aileler var. Bir anne bana şunu yazdı; ‘Kızım 23 yaşında, öğrenci. Yeliz Ergün’ün eğitimlerini aldıktan sonra evden ayrıldı. Yeliz Ergün hakkında şikayetçi olmak istiyorum ama kızım öğrenirse benden daha çok nefret edecek. Israrla o kadının İçimdeki Çocuk adlı programlarını izliyor. Şu an ikimiz de psikoloğa gidiyoruz. Yeliz Ergün, çoğunluğu çocukların katıldığı eğitimlerde sürekli kadınları kötülemekte ve insanların başına gelen tüm kötülüklerin kendilerinden kaynaklandığını telkin etmektedir. İnsanın başına gelen her şeyin suçlusunun kendisi olduğuna inandırarak insanları sonsuz bir umutsuzluk çukuruna atmaktadır. Bu nedenle çocuklara, ‘Siz yeterince iyi olmadığınız için kötülükler sizi buluyor’ diyerek onların yetersiz hissetmelerine sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
‘LİSANS EĞİTİMİ YOK’
Demirer, eğitim içeriklerine ilişkin, “Eğitimlerde sürekli kendi ve annesinin cinsel hayatını anlatıyor, hatta cinsel istismar güzellemeleri dahi yapıyor. Yeliz Ergün, eğitim verdiği kişilere psikolojik olarak iyileşmek, maddi yönden zengin olmak, kısa zamanda İngilizce öğrenmek, ömür boyu eğitim videolarından faydalanabilmek gibi vaatlerde bulunuyor. ‘Benden eğitim alıp talimatlarıma uyarsanız zengin olursunuz’ diyerek umut tacirliği yapıyor ve üniversite okumanın onları zengin etmeyeceğini söylüyor. Ancak kendisinin bu eğitimleri verecek bir lisans eğitimi ve donanımı olmadığı gibi, eğitimlerin içeriğinin kimseye bir yararı yok” dedi.
‘UYUŞTURUCUYU ÖVEN SÖZLER KULLANIYOR’
Ergün’ün gençleri uyuşturucuya özendirdiğini söyleyen Avukat Demirer, sözlerini şöyle sonlandırdı: “‘Hayatınızda hiçbir şekilde yaşamadığınız müthiş bir duygu sizi bekliyor. Ben gençliğimde uyuşturucu kullanmış biriyim ve o uyuşturucuda ekstazi moment diye bir hâl var, çok yüksek bir hal. Onu yaşayacaksınız, o kadar yüksek bir duygu ki kalbin açılıyor, saf sevgi ve andalık dediğiniz şeyi tecrübe edeceksiniz. Her şeyi görmeye başlıyorsun, o perde kalkıyor gözlerinin önünden.’ ‘Ekstazi atmış gibi bir zevk yaşıyorum. Anlatamam size kalbimin huzuru, kalp açılması, present şimdide ve anda olma halini tam olarak deneyimliyorum. Evim ne kadar güzel, odam ne kadar güzel’. diyor, Ergün bu söylemleriyle gençleri bu tür maddelerin etkisini merak etmeye de yönlendiriyor. İncelemelere devam ediyoruz çünkü kazıdıkça daha çok şey ortaya çıkıyor. Devletimiz işlem başlatacak ve resen araştırmaları doğrultusunda daha net veriler elde edecektir” diye konuştu.
H.K.: AİLEME KARŞI DAHA ÇOK ÖFKELENMEYE BAŞLADIM’
Yeliz Ergün’ün videolarını izleyerek etkisinde kaldığını söyleyen H.K. (22), “İlk öncelikle sosyal medyada kısa videolarına denk geliyordum. Sonra kendisinin uzun videolar paylaştığı yere yöneldim. Tüm videolarını ve hikayelerini bütün gün izleyerek bilgilerini içselleştirerek geçirmeye başladım. Farklı bilgiler verince benim ilgimi çekmişti. Bunun doğru olabileceğini düşünmüştüm. Anne konusunda sert olan biriydi. Ailemle iyi anlaşamadığım için onun hayatını nasıl değiştirdiğine baktığımda dediklerinin gerçek olduğunu düşünmeye başlayarak daha çok bağlanmaya başladım. Bu süreçte anneme ve aileme karşı daha çok öfkelenmeye başladım. Bunun altında yatan sebep ‘annem beni sevmiyor mu’ korkusuydu. Bu korkuyla anneme daha çok nefret duyup ondan daha çok uzaklaşmaya başlıyordum. Ben başarılı ve mutlu değilsem bunun sebebi annemdir diye düşünmeye başladım. Çünkü onun hayatı annesinden ayrılarak, içindeki çocuğa ve gölge kimliğe çalışarak değişmişti. Ama kendim bunları yapmaya başladığımda bu beni daha çok yaralamaya başladı. Çok arkadaş canlısı cıvıl cıvıl bir insanken asosyal birine dönüştüm Sürece baktığımda hayatımda hiçbir şey değişmiyordu. Bu yüzden daha çok suçluluk ve korku paradoksuna sürükleniyordum. Bir yerde yanlış mı yapıyorum diye düşünerek daha çok videolarını izlemeye başladım ama hayatım daha kötüye gitti” dedi.
‘KORKUYLA DAHA ÇOK ONU İZLİYORDUM’
Psikolojik olarak depresyonda olduğunu anlatan H.K., “‘Hiçbir anne evladını sevmez, bunun yüzde yüz garantisini veriyorum. İçimdeki çocukla ilgilendim hayatım değişti’ gibi söylemleri vardı. Sonra aileme bakıyorum, hayatımda bir şey olmadığını görüyorum. ‘Annem beni sevmiyor’ diyorum ve korkuyla daha çok onu izliyordum. Bir yerden sonra anneme ve aileme karşı aşırı öfkeliydim. Psikolojik olarak çok üzüntü içindeydim, sürekli depresyondaydım. Geçmiş tramvalarımdaydım. İçimizdeki Çocuk çalışması yapıyordum. ‘İçindeki çocuk ile bir gün ilgilenmezsen seni cezalandırır. 2 ay boyunca hayatın mahvolur. Arkadaşlarınla ilişkilerini bozar’ gibi söylemleri olduğu için korkup çalışıyordum. İçimizdeki çocuğa oyuncak almak gerekiyor. Paramı da ona veriyorum. Bir yerden çalışmıyorum da, tamamen daha da çok çöküntüye uğruyordum. Zenginlik vaat etmesi de etkiledi. ‘Mutlu ilişki, başarılı olmak, her şeyin sebebi anne. Anne izin vermediği için biz onlara sahip değiliz. Ben şu an mutlu ve başarılı değilsem, işim yoksa bunları hepsi annem istemediği içindir. Rahim alanından beni engellediği içindir’ söylemleriyle daha çok bağlandım. Benim gibi mağdur olanlara şunu söylemek istiyorum; Manevi arayıştaydım ve bir doğru söz söyledi ona bağlandım. Birine bağlanmamak gerekiyor. Körü körüne inanmamak ve sorgulamak gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Eğitimleri aldıktan sonra kızının değiştiğini söyleyen baba F. Y. (45), “Üniversite eğitimine geldiğimiz dönemler de kızımda değişimler başladı. Sosyal medyadan Yeliz Ergün denilen şahsı bulmuş ve iletişim kurmuş. 2 sene önce ‘Hem İngilizce öğrenmek istiyorum hem de yaşam koçluğu eğitimi almak istiyorum’ diyerek 8 bin liraya eğitimleri satın almış. Annesinde dekontları hala duruyor. Telefonları çok geç açmaya başladı. ‘Annemle ben çok anlaşamıyorum’ diyerek yengesinin yanında kalmaya başladı. Sonra vejetaryen olmaya başlamış Meğerse Yeliz Ergün’ün kanunlarından biriymiş. Yanındaki kızların vejetaryen olmasını istiyormuş. Bir gün geldi eve ‘ben yalnız yaşamak istiyorum, yengemde kalabilir miyim’ dedi. Yengesinin evinde kalmaya başladı, orada hizmetli bir bayan var. Hizmetli kızımın odasına girdiğinde haç işaretleri, Meryem Ana ile ilgili figürler görmüş ve yengesiyle paylaşmış. Yengesi de kızıma bunları sorunca, tartışma yaşanmış. Sonrasında beni aradı, ‘Ben ne seninle ne annemle yaşayacağım’ dedi, bizde bir tartışma yaşadık. ‘Benim avukatımla muhatapsın, bu onun numarası’ dedi. Bizim harçlığımızla geçinen bir kızdı, avukat tutacak parası yoktu. Sonrasında iletişimimiz koptu, o gün yengesinin evini de terk etmiş. Yeliz Ergün’ün evine yerleşmiş, annesine ve bana uzaklaştırma kararı çıkarmış. Annesi Yeliz Ergün’ün eğitimlerini aldıktan sonra değiştiğini söyleyince bende kim olduğuna baktım. Kendisinden ‘kutsal rahibe’ olarak bahsediyordu. Yeliz Ergün’ün evinde kaldığı ise bize duyum olarak geldi. 6 aylık kirası verilmiş bir villa ya da yalı da yaşıyormuş, kandırdığı çocukları da orada yatırıp kaldırıyormuş diye başka bir duyumda aldık. Yeliz Ergün, her şeyi o kadar kılıfına uydurmuş ki yaklaşamıyorsun bile. Şu anda hala orada kaldığını tahmin ediyoruz. İletişime geçemiyoruz. Yeliz Ergün kızıma demiş ki ‘sen Sirius rahibesisin’, diğer kızlara da böyle isimler takmış. Yüzde 50 burslu okuyordu, okulun parasını yatırmak için gittiğimizde de adres gizlilik kararı çıkarıldığını öğrendik. Dolaylı yollarla irdelediğimizde okula kaydının yapılmadığını da öğrendik. Birkaç daha çocuk var Yeliz Ergün’ün yanında paralı çalışıyormuş” ifadelerini kullandı.