'TEMELDE 3 TETİKLEYİCİ VAR'
Müsilajın gelişiminde pek çok faktör olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sarı, "Temelde 3 tetikleyici var. Deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, deniz şartlarındaki durağanlık ve kirlilik yükünün yüksek olması. İlk 2 maddeye zaten müdahale edemiyoruz. İklime ve durağanlığa müdahale edemiyoruz. Müdahale edebildiğimiz tek parametre, denizin atık yükünü azaltmaktır. Azaltabildik mi? Azaltamadık. Şimdi yeniden müsilaj ortaya çıktı. Umut edelim ki şu an ortaya çıkan müsilaj sadece Erdek Körfezi'nde sınırlı kalsın. Bilimsel veriler ve geçmiş tecrübelerimiz bunun böyle olmayacağını bize söylüyor. 2 ila 3 hafta içerisinde Erdek Körfezi'nde ortaya çıkan müsilajın Marmara Denizi'nin geri kalan kısımlarına yayılma ihtimali çok yüksek" dedi.
'ÇOK HIZLI ÖNLEM ALMAMIZ GEREKİYOR'
Marmara Denizi'ne bırakılan atıkların azaltılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi: "Denetimleri artırmamız lazım. Evsel atıkların veya sanayi atıklarının arıtılması için kurulmuş, etkin şekilde çalışmayan arıtma tesisleri var. Denetimleri artırarak bu tesislerin çalışır hale gelmesi lazım. Dereler, çaylar Marmara Denizi'ne zehir taşıyor. Çok hızlı bir şekilde denetimleri artırarak denize zehir göndermesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Eğer bunları yaparsak, nisan ayından itibaren müsilajın yüzeye çıkma olasılığını veya yüzeye çıksa bile deniz ekosistemine ve ekonomimize vereceği zararı bir parça azaltma olasılığı var. Aksi takdirde aynı 2021'de olduğu gibi hem deniz ekosistemi hem de başta balıkçılık olmak üzere iç turizme hizmet eden turizm sektörü, Marmara Denizi çevresinde çok zarar edecek. Çok hızlı önlem almamız gerekiyor. Bilim insanları olarak yıllardır söylüyoruz. 'Deniz ile kurduğumuz ilişkileri düzenleyelim' diyoruz. Ancak uygulayıcı değiliz. Yerel ve merkezi yönetimlerin şimdiye kadar yapamadığımız uygulamaları yapmak için harekete geçmesi gerekiyor. Marmara Denizi'ni başka şekilde kurtaramayız. Marmara Denizi, kimsenin atık çukuru değil. Nasıl ki evimdeki atıkları yandaki komşumun odasına atamıyorsam, denize de atamıyor olmam lazım. Deniz, bir yaşam alanıdır. Bu anlayışımızı değiştirerek, çok hızlı bir şekilde denizin iyileşmesine katkı sağlamamız gerekiyor."