Türkiye Uzayda Tarih Yazıyor: Yerli Uydu ve Fırlatma Aracıyla Geleceğe Adım

15 Ocak 2025, Türkiyenin uzay teknolojileri açısından dönüm noktası olan bir tarih olarak kaydedildi. İstanbul Arnavutköydeki Baykar tesislerinde üretilen ve Fergani Uzay şirketine ait olan Türkiyenin en büyük uydusu, başarıyla yörüngesine yerleştirildi. Bu gelişme, uzayda bağımsız bir güç olma yolunda Türkiyenin attığı dev bir adım olarak tarihe geçti. Hürriyet yazarı Fatih Çekirge yazdı...Fergani Uzay CEOsu Selçuk Bayraktar, bu tarihi anla ilgili şu açıklamayı yaptı: Bugün, ilk uydumuzu yörüngeye oturttuk. Bu uydu, konumlandırma ve haberleşme alanında önemli hizmetler sunacak. Şu an 500 kilometrelik yörüngede ilk manevralarını gerçekleştirdi. Bayraktar, Türkiyenin uzaydaki bağımsızlığını pekiştirecek bir başka önemli projeyi daha duyurdu: Beş yıl içinde, 100 uydudan oluşan küresel konumlama sistemimizi tamamlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, 1.5 tonu yörüngeye çıkarabilecek, 50 ton ağırlığında bir fırlatma aracını da tamamen yerli kaynaklarımızla geliştireceğiz.Bu açıklama, Türkiyenin uzaydaki stratejik önceliklerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Artık yabancı fırlatma araçlarına bağımlı kalmadan, milyonlarca dolarlık maliyetlerden tasarruf ederek kendi teknolojisiyle uzaya erişim sağlama hedefi, gelecekteki ulusal güvenliğimiz için kritik bir adım. Türkiyenin ilk uydu kümesi projesi olan Uluğ Bey Projesi, sivil ve askeri ihtiyaçlar için geliştiriliyor. Bu proje, Türkiyenin uzaydaki milli yapılanmasının en önemli adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Kendi fırlatma araçlarımız ve uydularımızla uzayda bağımsız hareket edebilmek, küresel arenada söz sahibi olmamızı sağlayacak. Türkiyenin uzay teknolojilerindeki bu ilerlemesi, NATOnun uzayı beşinci harekât alanı ilan etmesiyle de daha anlamlı hale geliyor. NATO, uzaydaki tehditleri ittifak güvenliği için doğrudan bir risk olarak görüyor. 2021deki Brüksel Zirvesinde alınan karara göre, uzayda bir saldırı gerçekleşmesi durumunda NATOnun 5. Maddesi devreye girebilecek. Uzay teknolojilerinde sadece sivil projeler değil, askeri uygulamalar da büyük önem taşıyor. Çinin geliştirdiği lazer sistemleri, hipersonik füze teknolojileri ve uyduları hedef alan saldırılar, gelecekteki savaşların artık yeryüzünün çok ötesinde gerçekleşeceğinin habercisi. Uzaydaki hâkimiyet, modern dünyada bir ülkenin en güçlü kozlarından biri haline geliyor. Bağımsızlık: Türkiye, yabancı ülkelere bağımlılığı azaltarak kendi uydularını ve malzemelerini uzaya taşıyabilecek kapasiteye ulaşıyor.-Milli Güvenlik: Uzaydaki teknolojiler, savunma sanayinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor.-Küresel Rekabet: Türkiye, ABD, Çin ve Rusya gibi uzay yarışında öncü ülkeler arasında yer almak için güçlü bir zemin hazırlıyor.