Türkiye, Suriye’de çok ağır bedeller ödedi. Türkiye, Suriye’nin Esed rejiminden kurtulmasını sağladı. Suriye’de değişimin mimarı oldu. Ama asıl önemli olan bundan sonra Suriye’yi bırakmamaktır. Yeni Suriye’nin inşasında baş aktör Türkiye olmalı. Suriye eskisinden beter bir hale gelirse en büyük bedeli yine Türkiye ödeyecek demektir. O nedenle işleri bırakmak gibi bir lüksümüz yok. Zaten öyle bir niyetimiz de yok.
YOL HARİTASI
Türkiye, sadece Halep’i değil Şam’dan sonrasını da planlamış durumda. Şimdi sıra yeni Suriye’nin inşasına geldi. Geçici yönetimin kurulmasından sonra bir yol haritası açıklanacak. Yeni anayasa yapımı süreci, nüfus sayımı ve serbest seçimlerin yapılması gibi aşamalara geçilecek. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Komşularıyla iyi ilişkileri sahip olacak, bölgesine barış ve istikrar katacak yeni bir Suriye görmek istiyoruz. Bu amaçla bölgesel aktörler başta olmak üzere tüm taraflarla gerekli diyaloğu ve eşgüdümü sürdürmekteyiz” dedi. BAAS yönetimi ve Esed ailesi Suriye’yi Türkiye düşmanlığı üzerine inşa etmişti. PKK’yı Hafız Esed koruyup kolladı. Abdullah Öcalan, en son Şam’dan çıkarıldı. Türkiye’ye terör ihraç eden değil, sınırlarımızın güvende olduğu bir Suriye istiyoruz. 910 kilometrelik sınırımızın olduğu bir ülke ve yaşadığımız PKK ve DEAŞ teröründen sonra bu bizim için bir milli güvenlik sorunu. Dışişleri Bakanı Fidan’ın, “DEAŞ ve PKK’nın durumdan fayda sağlamasının önlenmesi Suriye’yi terörizm için güvenli liman olmaktan çıkartacaktır. Bunun için de her türlü çalışmamıza kararlılıkla devam edeceğiz” dediği gibi bir Suriye inşa etmeliyiz. Yoksa bütün emeklerimiz boşa gider.
ANKARA HAZIRLIKLI
Ankara’da bu aklın, bu birikimin olduğunu görüyorum. Demirel’in dediği gibi “Türkiye büyük bir devletin adı demektir” Suriye sürecinde bunu daha iyi hissettim. Ay ya da gün verememem. Ama mart ayının altını çizebilirim. Bu yöndeki planlamaların yapıldığını söyleyebilirim. Suriye için “dehşet dengesi”nden söz ediliyordu. “Meksika Açmazı” benzetmesi yapılıyordu. İskender’in düğümü deniliyordu. Ama bir hamle ile İskender’in düğümü çözüldü. Suriye’deki dehşet dengesi fırsat penceresine dönüştü. Şimdi bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor. Suriye’nin iç savaş tuzağına düşmeden, tüm kesimleri kucaklayıcı, huzur ve güven içinde yaşayan bir ülke olarak yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Ankara her şeyin farkında. Suriye HTŞ’ye ve Colani’ye bırakılmayacak kadar önemli bir ülke.