Patara'nın simgesi kent kapısından yüzyıllar sonra yeniden su akacak
Antalya'nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti'nin simge yapılarından kent kapısından, bu yıl yapılacak çalışmalarla yüzyıllar sonra yeniden su akacak.

Milattan önce 1. yüzyılın ortalarında 23 kentten oluşan Likya Birliği'nin başkenti olarak bilinen Patara, birçok medeniyetten izlerin bulunması dolayısıyla "medeniyetler beşiği" diye de nitelendiriliyor.
Likya Birliği'nin meclis binası, tarihi deniz feneri, antik tiyatrosu, İmparator Nero tarafından yaptırılan hamamı, yol kılavuz anıtı, kiliseleri, su kemerleri bulunan antik kentin simge yapıları arasında 19 metre uzunluğa ve 10 metre yüksekliğe sahip kent kapısı da yer alıyor.
Büyüklüğüyle kentin ihtişamını da yansıtan kent kapısının o dönem farklı bir işlevi daha olduğu tespit edildi. Kentte milattan sonra 1. yüzyılda inşa edilen su yollarının son halkası olan kapının üzerine kurşun borularla çıkarılan suyun, bir yarıktan su perdesi oluşturacak şekilde ortadaki kemerin üzerindeki bir havuza akıtıldığı belirlendi.
Hem Roma'nın gücünü göstermek hem de görsellik oluşturulması amacıyla yapılan bu uygulama yüzyıllar sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında bu yıl yeniden hayata geçecek.

Patara Antik Kenti Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Şevket Aktaş, AA muhabirine, bu yıl kent kapısı ve yanındaki bağlantılı yapıların kazılması ile bölgeyi bilim dünyası ve turistlerin ziyaretine açmayı amaçladıklarını söyledi.

Patara'nın antik dönemde biri denizden biri de karadan olmak üzere iki girişinin olduğuna dikkati çeken Aktaş, "Kent kapısı anıtsal bir giriş. Giriş olmanın ötesinde Roma İmparatorluğu'nun propaganda yapısı. İnsanlar Roma İmparatorluğu topraklarına ilk geldiğinde bu yapıyla karşılaşıyorlar. O nedenle bu kapı heykelleri ve orta açıklıktan akan suyuyla ihtişamlı duruyor. Patara'daki kent kapısı dönemin önemli yapılarından. Girişi simgeliyor, kentin sınırını belirliyor ayrıca suyun orta bölgeden perde şeklinde akmasıyla insanların büyüleyici bir ortamda kente girmelerini sağlıyor." dedi.

Geleceğe Miras Projesi kapsamında bu yıl kent kapısı ve çevresinde kazı çalışmalarına ağırlık verileceğini belirten Aktaş, şöyle konuştu:
"Kent kapısı önünde döşemeli bir cadde olması gerekiyor. Bu kazı sezonunda kent kapısının önündeki zemin ile doğusunda ve batısındaki revakları ortaya çıkarmayı planlıyoruz. Ayrıca batı revak arkasındaki dükkanları açarak işlevlerini tespit etmeye çalışacağız. Çalışmalarla o dönemde yaşayan insanların ne tür malzemeler kullandıklarını o dükkanlardaki buluntularla anlayacağız. Burada yapacağımız kazılar kentteki insanların yaşayışlarına ilişkin çok sayıda soruya da cevap verecektir ve kentin tarihine ışık tutacaktır. 1988 yılında, ilk kazı başkanı Prof. Dr. Fahri Işık'ın zamanında başlayan süreçte, Patara kumlar altında saklı bir kentti. Meclis binası, tiyatro, deniz feneri, hamamlar gibi birçok yapı ortaya çıkarıldı. Bilim dünyasına tanıtıldı. Şimdi de bu dükkanlardaki buluntuları heyecanla bekliyoruz."

Aktaş, kazılar tamamlandıktan sonra bir devir daim sistemiyle suyun yüzyıllar sonra yeniden o bölgeden akmasını sağlayarak hem bilim dünyasına sunmayı hem de ziyaretçilere o dönemin duygusunu kazandırmayı istediklerini vurguladı.
Aktaş, kentteki çalışmalarla ziyaretçi sayısının da doğru oranda arttığını dile getirdi.