On yıllar geçse de cevapsız sorular var! Toryum ve nükleer enerji üzerine çalışıyordu! Düşen uçakta o profesör de vardı! Eşi diyor ki...
17 yıl önce yaşanan Atlasjet kazası, hâlâ gizemini koruyor ve şüpheler ortadan kalkmıyor. Bu faciada hayatını kaybedenler arasında, Türkiye’yi nükleer enerji alanında ileriye taşıyacak olan ve toryum üzerinde kritik çalışmalar yapan Prof. Dr. Engin Arık ve ekibi de vardı. Çalışmaları, Türkiye'yi nükleer güç sahibi yapma potansiyeli taşıyan bir toryum enerjisi projesine odaklanmıştı. O gece, Engin Arık ve ekibinin uçağı Süleyman Demirel Havalimanı’na iniş sırasında Türbetepe’de düştü. Kazada 57 kişi yaşamını yitirdi, ama Prof. Dr. Arık’ın mirası ve ardındaki sır perdesi halen aydınlanmadı.
Haberin Devamı
/

Arık'ın çalışmaları, Türkiye'nin elindeki zengin toryum yataklarını nükleer enerjiye dönüştürmek üzerineydi. Bu araştırmalar onu benzersiz kılan, yalnızca Türkiye için değil, dünya enerji dengesi için de hassas bir konuma yerleştiriyordu. Kazanın ardından, Arık'ın eski eşi Prof. Dr. Metin Arık’ın açıklamaları, olayın ardında sabotaj ihtimalini gündeme taşıdı. "Engin’in bu teknolojiye erişmiş olması nedeniyle hedef alındığını düşünüyorum," diyen Metin Arık, WikiLeaks belgelerinin ortaya çıkışıyla şüphelerinin daha da güçlendiğini vurguladı. Ona göre, Türkiye'nin nükleer güç olmasını istemeyen çevreler bu kazada parmağı olan asıl odaklardı.
/

O dönemin kamuoyu açıklamalarında, ABD ve İsrail’in Türkiye’nin nükleer enerji hamlesini engellemek için adımlar attığı öne sürüldü. Prof. Dr. Engin Arık, Türkiye’de toryumu uranyum-233’e dönüştürmeyi başarabilen tek bilim insanıydı ve bu bilgiye sahip olması, onu uluslararası arenada gözlemlenen bir figür haline getirmişti.
Haberin Devamı
/

Kazanın soruşturması yıllarca sürse de Arık’ın yakınları ve ekibinden bazıları, kazanın arkasında sabotaj olabileceğini her zaman dile getirdi. Isparta’daki düşen uçağın daha önceki uçuşlarında da teknik arızalar yaşadığı biliniyor. Avukat Şehnaz Yüzer, olayla ilgili soruşturmanın eksik yürütüldüğünü savundu. Kazayı incelemek için görevlendirilen ekibin uluslararası standartlara uygun eğitim almamış olması, ihmaller zincirinin bir başka halkası olarak dikkat çekiyor. Sonuçlanan davada bazı sanıklara ceza verilse de zaman aşımı ve eksik incelemeler, adaletin sağlanmadığına dair eleştirileri beraberinde getiriyor.
/

Bugün, Türkiye’nin nükleer enerjideki yolculuğunun önemli bir figürü olan Prof. Dr. Engin Arık ve ekibinin kaybı, bu teknolojinin geleceği için atılmış adımların neden durdurulmak istendiğine dair gizemini korumaya devam ediyor. Engin Arık, bilime adanmış bir hayatın simgesi olarak hatırlanıyor ve ardında bıraktığı soru işaretleri hala cevaplanmayı bekliyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
NE OLMUŞTU?
/

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2007’de Isparta’da meydana gelen ve 57 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasına ilişkin, dönemin Atlasjet Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Tuncay Mustafa Doğaner ile uçuş işletme sorumlusu Mehmet Şerif Erbilgin’e “taksirle öldürme” suçundan verilen 5 yıl 10’ar aylık hapis cezalarını geçtiğimiz mart ayında onamıştı.Daire, Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık ve beş bilim insanının da hayatını kaybettiği bu kaza sonrasında, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 9 Mart 2021 tarihli kararını temyiz incelemesi sonucunda nihai olarak karara bağladı. İlk yargılamada beraat eden Doğaner ve Erbilgin’in, Yargıtay’ın kararı bozması üzerine yeniden yargılandıkları davada “taksirle öldürme” suçundan mahkûmiyet almaları onanarak kesinleşmişti.Bu karar, 17 yıl süren davayı sonlandırdı.
Olayın Geçmişi
/

30 Kasım 2007 gecesi İstanbul’dan Isparta’ya sefer yapan Atlasjet Havacılık AŞ’ye ait, Dünyaya Bakış Hava Taşımacılık AŞ’den kiralanan uçak, Isparta’nın Keçiborlu ilçesi yakınlarındaki Türbetepe’de düştü. Kazada 7’si mürettebat olmak üzere toplam 57 kişi hayatını kaybetti. Uçaktaki yolcular arasında, “Türk Hızlandırıcı Merkezi” projesinin Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlenen çalıştayına katılmak üzere yola çıkan, proje üyesi Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık, Doğuş Üniversitesi Fen Bilimleri Başkanı Prof. Dr. Şenel Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet, araştırma görevlileri Mustafa Fidan ve Özgen Berkol Doğan ile yüksek lisans öğrencisi Engin Abat da bulunuyordu.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

16 Haziran 2009’da açılan kamu davasında, World Focus Hava Yolları’nın bazı üst düzey yöneticileri ve teknik personelinden oluşan 10 sanık Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Zamanla sanık sayısı önce 12’ye, ardından 20’ye yükseldi. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Ocak 2015’te açıkladığı hükümde, bazı sanıklara 11 yıl 8 ay ile 1 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezaları verdi, aralarında Doğaner ve Erbilgin’in de bulunduğu 12 sanık hakkında beraat kararı verdi.
/

Temyiz sonrası dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, uçağın kiralandığı Dünyaya Bakış Hava Taşımacılık AŞ’den Yavuz Çizmeci, Genel Müdür Aydın Kızıltan ve Teknik Müdür İsmail Taşdelen’in 11 yıl 8’er aylık, Bakım Müdürü Fikri Zafer Dinçer’in ise 5 yıl 10 aylık hapis cezalarını onadı. Ancak Doğaner ve Erbilgin’in beraat kararlarını bozdu; yeniden yargılanmalarını talep etti. Diğer sanıklar için verilen beraat kararları ise onandı. Yargıtay, Doğaner ve Erbilgin’in “tali kusurlu” olduklarını belirterek yeniden yargılanmalarını gerektiğini ifade etti. Sonuç olarak, Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021’de yapılan yeniden yargılamada sanıklara “taksirle öldürme” suçundan 5 yıl 10’ar aylık hapis cezası vererek davayı karara bağladı.