İhmaller zincirinde 29 can yitip gitti! 'Ölüm koridoru' geçit vermedi

Gece kulübünde 29 can alan kaçak tadilat faciasının altından ihmaller zinciri çıktı. Tadilat yapan işçiler ölüm kapanında sıkışıp can verirken kulüpte hiçbir yangın önlemi alınmamış. Beşiktaş Belediyesi 2018de diskotek olan ruhsatı eğlence mekânına çevirirken, itfaiye raporunu talep etmemiş. Gece kulübüne ait son itfaiye raporu ise 2006 yılına ait.İÇİŞLERİ Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Gayrettepedeki Masquerade gece kulübünde yaşanan facianın hemen ardından yaptığı açıklamada, 2 mülkiye başmüfettişinin konuyla ilgili çalışmalara başladığını açıklamıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da yangınla ilgili soruşturma başlatmış, görevlendirilen savcılar polis ve itfaiye ekipleriyle birlikte mekâna girerek incelemelerde bulunmuştu. Mülkiye müfettişleri ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hem mekânın ruhsatını veren Beşiktaş Belediyesi hem de diğer tüm kurumlardan belge ve bilgiler talep etti. Soruşturma dosyasına giren evraklara göre, eğlence mekânının ilk ruhsatı 1987 yılında Beşiktaş Belediyesi tarafından diskotek olarak verilmiş-ti. Binanın yapılışında o alan sinema salonu olarak görünüyor. Binanın yöneticisi Şule Şakatın açıkladığı gibi, ruhsatta üst pasajın olduğu yer fuaye, giriş kapısı olan yer çıkış, alttaki yer de tahliye yeri olarak gösterilmişti. Oysa ki ruhsattaki bilgiler hatalıydı. Binanın giriş ve çıkışı arkadaki bir kapıdan sağlanıyordu. Eksi 2nci katta ise hiçbir çıkış kapısı yoktu. İşletmeyle ilgili son itfaiye raporu 2006 yılında alındı. Mekân sahipleri ruhsatlarını değiştirmek istiyorlardı. İBB İtfaiyesine başvuruldu. İtfaiye ekipleri inceleme yaptıkları mekânda olumsuzluklar tespit etti. Mekân sahipleri bunun üzerine ruhsatı yenilemedi. Diskotek olarak görünen eski ruhsatla çalışmaya devam ettiler. 2018de mekân sahipleri ruhsatı diskotekten çıkartıp eğlence mekânına çevirmek için Beşiktaş Belediyesine müracaat etti. Ruhsat aynı yıl yenilendi. Ancak ortada bir gariplik vardı. Beşiktaş Belediyesi ruhsat yenilerken İBB İtfaiyesinden mutlaka istenmesi gereken itfaiye raporunu istememişti. Ruhsattaki bilgiler de eski ruhsattaki gibi düzenlenmişti. Mülkiye müfettişlerine gönderilen belgeler arasında, 2018 yılına ait bir itfaiye raporu da bulunamadı. O rapor alınsaydı, itfaiyeciler bir kez daha eksiklikleri tespit edecek, belki de bu facia yaşanmayacaktı. YANGINDAN hemen sonra binada inceleme yapan ekipten bir görevlinin Hürriyete anlattıkları, 29 kişinin nasıl öldüğünü de açıklıyordu. Gece boyu yüksek sesli müzik yayını yapılan mekândan sesin dışarı çıkmasını engellemek için, çıkış koridoru dahil tüm duvarlar ses yalıtım malzemesiyle kaplıydı. Bunlar neredeyse benzinden bile hızlı yanan malzemelerdi. Üzerlerinin mutlaka yanmaz bir malzemeyle kapatılması gerekiyordu. Yangının olduğu gün, locaların yapımı sırasında kaynak makinesi kullanılmıştı. İlk iki kaynak işleminden sonra üçüncü locanın kaynak işleri yapılıyordu. Bu sırada kaynaktan çıkan alevler ses yalıtım malzemelerini tutuşturdu. İşçiler alevleri söndürmek için yangın söndürme tüpü sıktıysa da başarılı olamadı. Alevler hızla yayıldı. Duvarlarındaki kaplamaların tutuştuğu bu dar koridordaki alevler işçilerin kaçışını önledi. Mekânın tek çıkış kapısı eksi 1inci kattaki dar koridordu. Bu koridorda ses izolasyonu yapılmıştı. Çıkış kapısı adeta baca etkisi yaparak alevleri körükledi. Tüm koridor alevler içinde kalmış, ses yalıtım malzemelerinin çıkarttığı duman ise içeriye dolmuştu. Elektrikler kesilince içerisi zifiri karanlık oldu. Kaçmaya çalışsalar alevlerin içinde kalacakları için içeride kalmayı seçen işçilerin tümü dumandan boğularak öldü. Son ana kadar kurtulmayı deneseler de hiçbiri başaramadı. Normalde mekânın yangın söndürme sistemi vardı. Alevler ya da duman nedeniyle devreye girmesi gerekiyordu ancak çalışmadı. Masquerade binanın eksi 1 ve eksi 2nci katlarında olduğu için pencereleri yok. Mekândaki tek pencere, eksi 1inci katın en arka kısmındaki yönetim odasında bulunuyor. Bu pencere bilgisayar ekranından az daha büyük boyutta. Çok şişman olmayan bir kişi buradan geçebilir. Pencereden çıkan kişinin 5 metre yükseklikten atlaması gerekiyor. İçerideki işçilerin tek kurtulma şansları bu pencere olabilirdi ancak o pencerenin orada olduğunu bilmeleri mümkün değildi. - APARTMANIN yöneticisi Şule Şeker yaşananlarla ilgili şunları söyledi: Yaşanacak bir alan değil. İçerdikleri iftar için davet etmişler. Herkes gelsin, salı günü hem iftar yaparız hem ortalığı toparlarız diye. Bütün işçilerin davet edildiğini biliyoruz. Yapıldığı günden beri istemiyoruz. Kim ister? Eskiden, ilk açılışı bir televizyonun stüdyosuydu. Programlar vardı. O zaman sıkıntı yoktu. Binanın yapılışında o alan sinema salonu olarak gözüküyor. Apartmanımızdan ayrı ruhsatlandırılmış bir alan. Apartmanımızın onunla ilgili herhangi bir şekilde yaptırımı yok yapıldığı günden beri. Kolon kesimi yok. Çünkü burası sinema salonu olarak yapıldı. Apartmanın üçte birlik kısmında kulüp var. Pasajın olduğu yer fuaye, şu anda giriş kapısı olan yer çıkış, alttaki yer de tahliye yeri olarak yapılmış. Ruhsatı öyle alınmış. Geçmişte ses ve güvenlik açısından bu iş yerini çok kez şikâyet ettik. Aynı yerden giriş çıkış yaptıkları için binada buranın bulunmasını istemedik. YANGINDA hayatını kaybedenlerden 37 yaşındaki barmen Binali Çayırın, yangın sırasında kız arkadaşını telefonla arayarak, Nefes alamıyorum. Dumandan boğuluyorum dediği öğrenildi. Binali Çayır için dün Pendik Seyit Seyfi Cemevinde düzenlenen tören öncesi yakınları taziyeleri kabul etti. Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız da cemevine gelerek aileye taziyelerini iletti. Gece kulübünde barmen olarak çalıştığı öğrenilen Çayırın cenazesi, düzenlenen törenin ardından defnedilmek üzere memleketi Erzincana götürüldü. Yangında hayatını kaybeden Sinan Yılmaz (29) ise Küçükçekmece Fatih Camisinde düzenlenen cenaze töreni ardından Küçükçekmece Kanarya Mezarlığına defnedildi. - YANGIN faciasıyla ilgili Hürriyete konuşan Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yangın Güvenlik Uzmanı Dr. Mehmet Cem Şengöz, yangında bu kadar fazla can kaybı yaşanmasının tamamıyla ihmalden kaynaklandığını söyledi. Şengöz, Yangının başlangıcı ve tanık ifadelerine bakıldığında ihmalin boyutu hepimizi şoke etti dedi ve sözlerine şöyle devam etti: Yanıcı ve patlayıcı maddelerin bulunduğu bir alanda bu tür tadilatlar yapılıyorsa mutlaka kaçış planı oluşturup kaçış koridoru hazırlanmalıydı. Eğer bu yapılsa, işçiler olay yaşanmadan bilgilendirilse bu kadar vahim bir tablo ortaya çıkmazdı. Belki de sadece yaralılar olurdu. Bir patlama yaşandığında ve başladığında panik en üst noktaya çıkar. İşte bu ortamda kaçış planı ve koridoru devreye girer. Yaşananlardan anlıyoruz ki facia göz göre göre gelmiş. Ne kaçış planı ne de koridoru oluşturulmuş. Bundan sonra benzer faciaların yaşanmaması için iş güvenliği risk analizi yapılmalı, iş güvenliği konusu göz ardı edilmemeli.