CANLI | Son dakika haberi: FETÖ elebaşı Fetullah Gülen öldü! Fetullah Gülen'in ölüm nedeni ne? Doktoru açıkladı: İşte dakika dakika gelişmeler...
FETÖ elebaşı terörist Gülen, uzun yıllar Türkiye'den kaçarak sığındığı ABD'de öldü. FETÖ elebaşı Gülen'in öldüğü haberini örgüte yakın siteler ve yeğeni duyurdu. Terörist başının 20 Ekim'de akşam saatlerinde öldüğü belirtildi. Erzurum’dan bir vaiz olarak yola çıkan Fetullah Gülen, yıllar içinde milyarlarca dolarlık bir çarka hükmeden casusluk ve kumpas örgütünün başı oldu. Örgütüyle adliyeden orduya, tüm devlet kurumlarına sızdı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde öldü. Öldüğü hastahanenin doktoru FETÖ elebaşının ölüm nedenini açıklarken, hainin nereye gömüleceği de ortaya çıktı. Vatan haini Gülen'in cesedinin çiftliğin bahçesine gömülmesine karar verildiği de gelen bilgiler arasında.
Pensilvanya'da yaşayan hain terör örgütü FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen öldü. Gülen'in ölüm haberini bizzat FETÖ'nün yayın organları duyurdu. ABD'de St. Luke Hastanesi'nde ölen elebaşının ölüm nedeni de ortaya çıktı. Dr. Douglas Degler FETÖ' terör örgütü elebaşının hastanede 4 gün kaldığını ve doğal nedenlerle öldüğünü belirtti.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen 83 yaşında, 25 yıldır yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’nde öldü. Pensilvanya’da yaşayan 15 Temmuz darbe girişiminin mimarı Fetullah Gülen, önceki gün 21.20’de öldü. FETÖ’ye yakın internet siteleri, örgütün elebaşı Fetullah Gülen’in kaldırıldığı hastanede öldüğünü duyurdu. Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen de sosyal medya hesabından FETÖ elebaşının ölümünü doğruladı. Gülen, böbrek yetmezliği ve şeker hastalığının yanı sıra ayrıca demans sebebiyle tedavi görüyordu. Terör örgütü elebaşı Gülen’in cenazesinin Pensilvanya’daki St. Luke’s Hastanesi’nde tutulduğu öğrenildi. Hastaneye gelen ziyaretçilerin ise morga gitmesine izin verilmediği ve ziyaretçilerin hasta odalarının bulunduğu bölüme yönlendirildiği kaydedildi.
Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi kumpas davaları ile 7 Şubat MİT krizi ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki Fetullah Gülen hakkında Türkiye’de çok sayıda dava bulunuyordu. Türkiye, ABD’den 7 kez Gülen’in iadesini istemişti. Ancak iade bir türlü gerçekleşmedi.
Adil Öksüz’ün getirdiği 15 Temmuz 2015’te darbe girişimi planını onayladı. Fetullah Gülen’in yapılanması 20 Temmuz 2016 tarihli MGK kararıyla ‘terör örgütü’ ilan edildi.
Bir vaiz olarak çıktığı yolda devasa bir ekonomik çarka, acımasız operasyonlar ve hayati istihbarat gücüne bir sahip ağa ulaşmıştı. Örgütünde emri sorgulanamayan ‘kutsal’ bir konumdaydı. ‘Kainat İmamı’, ‘Başyüce’ ve ‘Dayı’ gibi sıfatları vardı. Açıkça dile getirilmese de onun ‘Mesih/Mehdi’ olduğuna da inanılıyordu. Gülen, kurgu ve kumpas operasyonları deşifre olduktan sonra 28 Ekim 2015’te İçişleri Bakanlığı’nın ‘En Çok Aranan Teröristler’ listesine girdi.
Kurgu ve sahte delillerle başlatılan Ergenekon ve Balyoz gibi davaların arkasında da o vardı. Oslo görüşmelerinin sızdırılmasından, MİT’e yönelik operasyonlara, 17/25 Aralık’a kadar siyasete ve Türkiye’nin uluslararası ilişkilerine müdahale boyutuna varan süreçleri yönetti. Telefon dinlemeleri, video kayıtlarıyla özel hayata ilişkin siyasi şantajlar ve bilinen bilinmeyen birçok kirli operasyonun altından Gülen örgütü (FETÖ) çıkıyordu. Ulaştıkları medya gücü de bu operasyonlarını desteklemek için kullanılıyordu.
Hakkındaki ilk ‘örgüt’ soruşturması 1999’da başladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün 16 Nisan 1999 tarihli ‘Fetullah Gülen/Işık Tarikatı’ konulu raporundan sonra dönemin Ankara DGM Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. 21 Mart’ta tedavi bahanesiyle yurtdışına kaçtı ve ABD’ye yerleşti. Türkiye merkezli olarak dünyaye yayılan örgütünü buradan yönetti.
Memuriyetten sonra nüfuz ağını genişletmeye devam etti. 1992’de ABD’ye 55 günlük bir ziyaret yaptı. Din, kültür ve diyalog motifli vakıf ve dernekleriyle nüfuz ağını genişletirken siyasetçilerle de yakın ilişkiler kurdu. ‘Dinler Arası Diyalog’ adını verdiği proje kapsamında Papa ile de görüştü. Legal ve ‘hümanist’ görünümlü bu faaliyetlerini devam ettirirken gizli ajandası da yürürlükteydi. 90’lar boyunca emniyet ve ordu içerisinde gizli yapılanması devam etti. Amaç ve hedeflerine bağlı adamları bürokratik kademelere yerleşti. Ordu ve istihbarat Gülen’in en önem verdiği kurumlardı. Her türlü kumpas ve iftira bu amaca ulaşmak için meşru görülüyordu.
1976’da öğrenciler için ilk kursu açtı. Daha sonra dershanelere dönüşecek bu kurslar örgütün eleman devşirme kaynağının ilk basamağıydı. Aynı gayeyle kullanılacak öğrenci yurtlarının ve özel okulların (Yamanlar Koleji) ilk şubeleri de yine burada açıldı. Bu süreçte vaazlarını Türkiye çapında genişletti. Diyanetin organizasyonuyla bütün illerde vaazlar verdi. 1979’da ‘Sızıntı’ dergisini kurdu, burada ‘müstear’ (takma) isimlerle yazılar yazdı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra hakkında tutuklama kararı çıktı. Firari oldu ve ardından bu suçlamalardan da kurtuldu. 1981’de memuriyetten ayrıldı. Ancak 1992’ye kadar cami vaazlarına devam etti.
Fetullah Gülen resmi kayıtlara göre 27 Nisan 1941’de Erzurum’un Pasinler ilçesinde doğdu. İlkokulu bitirdi ve ‘medrese’ eğitimi de aldı. 1957’de ‘fahri vaiz’ sıfatıyla köylerde vaazlar verdi. 1959’da Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ‘vaiz’ olarak memuriyete girdi. İlk görev yeri Edirne oldu. 1961’de askere gitti. Ankara Mamak’ta ‘telsiz muhabere’ eğitimi aldı ve İskenderun’da askerliğine devam etti. 3 aylık ‘hava değişimi’ izniyle geldiği Erzurum’da vaaz vermeye devam etti. Bir sinemadaki dini film aleyhine kışkırttığı cami cemaati, o sinemayı bastı ve sahibini tartakladı. Mistik ve kurgu hikâyelerle süslediği vaazlarının tesir gücünü o zamanlarda fark etmeye başladı. 1966’da İzmir’e tayini çıktı. Yıllar içinde Türkiye’yi ve diğer Türk ülkeleriyle Afrika ve Asya’yı da saracak ağının ilk düğümlerini burada atmaya başladı. İlk ‘Nur Evleri’ İzmir Tepecik’te açıldı. Lise ve üniversite öğrencileri için ilk yaz kampları düzenlendi. Gülen faaliyetlerine devam ederken, 12 Mart 1971’deki muhtıradan sonra tutuklandı. ‘Laikliğe aykırı, dini esaslara dayalı cemiyet kurmak ve yönetmek’ (Eski TCK 163) ile suçlanıyordu. 6 ay tutukluluktan sonra serbest kaldı. Memuriyeti zarar görmedi, faaliyetleri aksamadı. 1972’de adı ve yapılanması Sıkıyönetim Komutanlığı’nın ‘Teokratik Devleti Savunan Örgütler, Yapılanmalar’ raporuna girdi. ABD ve Moon Tarikatı ile bağlantıları ilk kez bu raporda geçti. Hakkındaki suçlama ve davalar ise 1974 affıyla düştü.
Canlı Anlatım Özeti
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Bedelli askerlik yerleri 2025 sorgulama tarihi: Bedelli askerlik yerleri ne zaman belli olacak, hangi gün?
5 ay evli kaldı, 2 yıldır boşanamıyor
Sarıyer'de 'Sahte İçki' Kavgası: Sevgilisi Hastaneye Kaldırılınca Büfeyi Bastı, Dayak Yedi!
Trump'ın 'Türkiye' sözlerinin kodları! Ankara'ya ne mesaj vermek istedi?
Suriye'de toplu mezarların izine ulaşıldı! Korkunç detaylar: Kaybolanlar çuvalda çıktı